Sayı 255 - Mayıs 2022
Kendinizi de sevin, en az çocuğunuz kadar…
Mayıs bayramlarla geldi. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı dolayısıyla tüm emekçi insanların bayramını kutluyor, çalışkan ellerini saygıyla sıkıyorum.
Ramazan Bayramı’da 1 Mayıs’ın peşi sıra evlerimize girdi. O da hoş geldi. Sevdiklerimize sarılmanın, özlem duyduklarımızı görmenin, saygı, anlayış ve hoşgörünün gözle görünür, camlardan duyulur ve kalpten hissedilir olduğu günler yaşamamız dileğiyle…
Elbette sonrasında da Anneler Günü. Dergi konseptimiz itibariyle anneden, annelikten sıklıkla bahsediyoruz. 22 yıldır uzmanların görüşlerini, okurların yorumlarını, yeni bebek sahibi olmuş annelerin hikayelerini bu sayfalardan sizlere aktarıyoruz. Geçen bu 22 yılda neler gözlemlediniz, yazdıklarınızda değişen bir şeyler var mı derseniz; hem evet, hem hayır deriz ve müsaadenizle biraz onlardan bahsetmek isteriz.
“Değişmeyen tek şey değişimdir.” derler. Doğa ve üzerindekiler elbette bu değişimden nasiplerine düşeni alıyorlar. İnsanda değişiyor elbette. Yaşamı ve yarattıkları farklılaştıkça, hem çevresinin etkisiyle değişiyor hem de çevresini değiştiriyor. Annelik rolünü de bu düşünüşten ayrı ele alamayız. Her anne yaşadığı toplumdan, çağdan, teknolojiden etkileniyor.
Teknolojinin ve bilgi akışının çılgın bir hızla, kimi zamanda kontrolsüz yayıldığı bu çağda, yeni nesil anneler biraz şaşkın, kendi annelerine göre biraz daha özgür, daha yaratıcı, cesur, daha endişeli, kimi zaman korkak, bazen umutlu bazen kendini yalnız ve anlaşılmayan hissedip mutsuz ama daha konuşkan ve anlamaya çalışan bir noktada… Toplumsal değişimler kısa bir sürede gerçekleşmez. Zaman alır ve çoğu zaman acı verir. Zaman zaman hiçbir ilerleme yokmuş hatta gerileme varmış gibi görünse de, bilinç her zaman gelecekten, ilerleyenden yanadır. Sadece arada nefes almak, bildiklerini sindirmek ister. Ki zamanı geldiğinde atılımını yapacak gücü kendinde bulabilsin.
Bu yüzyılın anneleri bizce tam da bunu yapıyor işte. Yorgun, telaşlı, kimi zaman kuşkulu ve endişeli olsalar da, donanmaya devam ediyorlar, dönüşmek ve dönüştürmek için… Bu yüzden kendinize çok yüklenmeyin olur mu?… Bazen akışına bırakmak, mola vermek, durmak ve sadece bakıp izlemek gerekir. Kendinizden bu hakkı mahrum etmeyin.
Güzel bir Mayıs geçirmeniz dileğiyle…
