Bebeğinizin El ve Ayakları Çok mu Terliyor?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Şilfeler, bebeklerde dikkat edilmesi gereken konulardan biri olan “aşırı terleme” konusunda önemli bilgiler verdi.
Terleme nedir?
Terleme, vücudumuzun ısı düzenlemesi için önemli bir işlevdir. Herhangi bir sebeple ısı artışı olduğunda ısı merkezi devreye girerek terlemeyi uyarır ve vücut ısısını belli aralıklarda tutmaya çalışır. İnsanda terlemeyi sağlayan üç farklı ter bezi vardır. Bu ter bezleri, doğuştan itibaren aktif olan ekrin ter bezleri, ergenlikten sonra aktifleşen ve daha koyu bir salgıya (sekresyona) neden olan apokrin ter bezleri ve her iki bezin özelliklerini de taşıyan apoekrin ter bezleri olarak isimlendirilir.
Vücuttaki ısının düzenlenmesi için önemli
Aşırı terlemede etkin olan ekrin ter bezleri, salgılanan ter sıvısının ciltten buharlaşması esnasında ciltte bir serinletme etkisine yol açarak vücut ısısının düşmesine neden olur. Bu şekilde terleme vücut ısısının artması durumlarında ısı düzenlenmesindeki en önemli mekanizmalardan birisidir. Ayrıca terleme vücut ısısının korunması dışında cildin nemliliği ve su-tuz oranının korunmasında da etkin rol oynar. Aşırı terleme, insan vücudu için gerekli ve hayati bir süreç olan terlemenin insanın fizyolojik ihtiyacından daha fazla olması şeklinde tanımlanabilir.
Bebekte terleme 4 aydan sonra başlıyor
Terleme beyin kıvrımlarından başlayarak ter bezlerine kadar giden çeşitli yollar ve faktörler tarafından kontrol edilir. Bu düzenin farklı bölgelerinde meydana gelen bozukluklar, farklı tipte terleme bozukluğu olarak karşımıza çıkar. Bebeklerde terleme genellikle 4. aydan sonra ortaya çıkar. Aşırı terleme sıklığının yüzde 1-3 olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Fakat polikliniğe başvuran ailelerin yüzde 40-50’si çocuğunun aşırı terlediğini ifade eder. Bu durum aslında normal olan terleme miktarının da anneler için fazla olarak değerlendirilebildiğini göstermektedir. Özellikle emerken veya uykuda baş boyun bölgesinin terlemesi sıklıkla karşımıza çıkan bir durumdur. Fakat baş boyun dışında ellerde ve ayaklarda da ortaya çıkan bir terleme varsa, o zaman normalin dışında bir durumdan söz edilebilir.
Ortam ısısı 23 dereceden yüksekse…
Özellikle ellerde ve ayaklarda ortaya çıkan terlemede sadece el ayak ayasında nemlilik fark ediliyorsa hafif, parmak uçları nemlenmişse orta, el ve ayakta ter damlacıkları görülüyorsa aşırı terlemeden bahsedilebilir. Bu durumda en sık karşımıza çıkan neden ortam ısısının yüksek olması veya aşırı giydirmedir. Ortam ısısının 23 derecenin altında olması önemlidir. Bu derecenin üzerindeki ısılarda terlemenin olması doğaldır. Ayrıca çocukları kat kat giydirmekten de kaçınmak gereklidir.
Ailede görüldüyse risk artıyor
Aşırı terlemeyi iki başlık altında değerlendirmek gereklidir. Birincil aşırı terleme (altta herhangi bir hastalık olmayan tip) ve ikincil aşırı terleme (altta sebep olan bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan terleme) olarak isimlendirilir. En sık birincil aşırı terleme karşımıza çıkar ki bu grupta sıklıkla (yaklaşık yüzde 60-80 oranında) ailede aşırı terleyen birinin varlığı dikkat çeker. Hatta yüzde 15 olguda bu durumun son 3 kuşaktır devam ettiği görülür. Bu kişilerde aşırı terlemenin sebebinin ter bezlerine gelen sinirsel uyarının artmış olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Birincil aşırı terleme tanısı koyabilmek için bazı kriterler konmuştur. En az 6 aydır devam eden altta yatan bir hastalığa bağlı olmadan gözle görülebilir aşırı terlemenin yanında, aşağıdaki kriterlerden en az iki tanesinin de olması gereklidir.
-Terlemenin iki taraflı simetrik olması (her iki elde veya ayakta vb.)
-Uykuda şikayetin kaybolması
-Günlük aktiviteleri etkilemesi
-En az haftada bir bu şikayetlerin varlığı
-Şikayetlerin 25 yaşından önce başlaması
-Ailede benzer durumların varlığı
Baharatlı yiyecekler ve stresten uzak durun
Aslında anne ve babaları en çok korkutan durum, terlemeye sebep olan altta yatan bir hastalığın varlığıdır. Yani daha az sıklıkta karşımıza çıkan ikincil aşırı terlemedir. İkincil terlemeye neden olarak birçok durum karşımıza çıkabilmektedir. Bunlardan da en çok karşımıza çıkanlar çevresel ısı artışı, egzersiz, şiddetli ağrı, stres, baharatlı beslenme, obezite ve gebelik gibi fizyolojik durumlardır. Fakat daha az sıklıkla da olsa enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, geniz eti büyüklüğü, D vitamini eksikliği, kalp hastalıkları, tümörler, hipotroidi, hipoglisemi gibi endokrin hastalıkların da ikincil aşırı terlemeye neden olabildiği unutulmamalıdır.
Çabuk yorulma ve kilo kaybı varsa dikkat!
Peki aşırı terlemenin aslında korktuğumuzdan daha az sıklıkla görüldüğü, bunların da büyük çoğunluğunun ailesel birincil aşırı terlemeye girdiğini bilsek de ne zaman altta bir hastalığın olabileceğinden şüphelenmeliyiz? Aşırı terlemenin yanında gelişme geriliğinin olması, çabuk yorulma, beslenmesi iyi olduğu halde kilo alamama, kilo kaybı ve hareketlerde yavaşlama gibi başka bulguların varlığında mutlaka doktora başvurup altta yatan sebebin araştırılması gereklidir. Bu bilgiler ışığında terlemenin nedeni tespit edilip gerekliyse sebebe yönelik tedavi uygulanmalıdır. İkincil bir aşırı terleme mevcut ise altta yatan sebebi ortadan kaldırmak gereklidir (örneğin sebep enfeksiyonsa, gerekli ilaç tedavisiyle enfeksiyon ortadan kaldırılmalıdır). Birincil bir aşırı terleme karşımıza çıkarsa ilaç tedavisi veya cerrahi tedavi gibi çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur.
Su-tuz dengesini de düzenliyor
En önemli varlıklarımız olan çocuklarımızın terlemesinin sağlık açısından çok önemli olduğu, sadece ısı düzenlemesi değil, su-tuz oranının düzenlenmesi için de gerekli bir işlev olduğu unutulmamalıdır. Çocukların bulunduğu ortam ısısının 23 derecenin altında tutulması ve kat kat giydirilmemesine dikkat edilmelidir. Aşırı terlediğini düşündüğümüz durumların çoğunluğunun aslında normal olduğu, sadece yüzde 3 kadarının aşırı terleme olduğu bilinmelidir. Terlemesi olan çocukların ek bulguları yok, özellikle de ailede benzer kişilerin olduğu biliniyorsa altta bir hastalık olma ihtimali çok azalmaktadır. Terleme çocuğun günlük işlerini etkileyecek kadar büyük bir duruma yol açıyorsa mutlaka tedavi edilmelidir. Çok daha az sıklıkla bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabileceği de her zaman unutulmamalıdır. Ek başka bulgular varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..