Yüksek yoğunlukta ve uzun süreler boyunca yapılan dayanıklılık egzersizlerinin vücuttaki stres hormonlarını artıracağından vücudun enfeksiyonlara karşı savaşma özelliğini azaltabileceği gözden kaçırılmamalıdır.

Fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişler; E vitamini, magnezyum, bitkisel protein ve omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Hamileler, günde 1 avuç badem, fındık ve ceviz karışımı tüketebilir. Yüksek tansiyon ve ödem sorunu olan hamilelerin kavrulmamış kuruyemişleri tercih etmeleri daha sağlıklıdır.

Eğer çocuğunuz şarkı söyleme, şiir okuma gibi faaliyetlerde kekelemiyorsa bu, sebebin psikolojik olduğunu gösterir. Çünkü şarkı ya da şiir okuma gibi eylemlerde çocuğun düşünüp cümle kurma gibi bir kaygısı olmadığından rahat bir şekilde mevcut olan cümleleri tekrarlaması durumu mevcuttur. Bu da stresi ortadan kaldırdığından kekelemediği görülür.

Doğumdan itibaren ilk yıl, bebeğin bedensel gereksinimleri ve şikâyetleri, ortamın ısısı, gürültü, annenin bebek ile kurduğu güven ilişkisi, ihtiyaçlarını karşılama biçimi, annenin psikolojisi, uykuyu etkiler. Bebek, acıkır, gazı vardır, diş çıkartıyordur, reflüsü vardır. Uyku, bebek gelişimi açısından temel gereksinimdir. Her çocuğun uyku alışkanlıkları ve gereksinimi farklılıklar gösterir. Yeni doğan bebekler günde 16-17 saat uyurlar fakat bu, sık aralıklarladır.

Kaza geçiren birine yapılan ilkyardım uygulamalarından koma pozisyonuna karar vermek için kazazedenin solunumunun ve nabız atışının olduğundan emin olmak gerekir. Sonra kişinin yan çevrileceği taraftaki kolu gövdesinin altına ve ileri doğru uzatılır. Diğer kolu kıvrılarak eli yanağının altına yerleştirilir. Üstte kalan bacağı hafif kıvrılır ve diğer bacağının üstünde olur. Kişi yan yatış pozisyonundadır. Başı hafifçe öne doğru eğiktir. Sağlık ekibi gelinceye kadar bu pozisyonda solunumu ve nabzı takip edilir. 

Gebeliğin 32. haftasında ise baş hariç tüm vücudunda dokunma duyusu gelişir. Yani anne karnını her okşadığında bebek içerden hisseder ve tepki verir.

Bebeğin ağlarken katılma nöbetleri sırasında ailelerin yaptığı en sık hatalar bebeği sarsmak ve suya sokmaktır. Panik halinde yapılan bu hareketler, bebeğinizin yaralanmasına neden olabilir. Bebeğinize her ağladığınızda tedirgin bir şekilde yaklaşmamanız önemlidir. Bu durumdan korkan çocuğun katılma nöbeti geçirme ihtimali yükselmektedir. Ailenin bu konuda bilinçlenmesi ve bu şekilde yaklaşması katılma nöbetlerinin hasarsız geçmesini sağlamaktadır.

Sık enfeksiyon geçirme, ishal, saçlı deride pullanma, cilt yaralarının geç iyileşmesi, diş çürümesi, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, davranış bozuklukları, eklem bölgelerinde şişme, unutkanlık vitamin eksikliği belirtileridir.

Bebeğinizi normal doğum ile dünyaya getirdiğinizde:
1-Bebeğinizin akciğerlerini dış dünyaya hazırlamış ve solunum sıkıntısı riskini azaltmış olursunuz.
2-Bebek, doğum kanalından aldığı vajinal flora ile bağışıklık sistemini güçlendirir.
3-Doğum sancıları ve süresince salgılanan hormonlar bebeğinizi dış ortama hazırlar. Bu hormonlardan biri de endorfin olup, mutluluk hormonudur.

Çocuğun kendisinde varolan bir psikiyatrik sorun da odaklanma sorununa yol açabilir. Örneğin DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), yaygın görünen ve tedavi gerektiren bir psikiyatrik rahatsızlıktır. DEHB temel belirtileri dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüselliktir.

Ağlayan bebeğin göz ardı edilmesi, bebeğe; üzüntünün veya kızgınlığın kabul edilemeyen bir davranış olduğuna yönelik mesaj vererek, duygularını bastırmasına ya da daha huzursuz olmasına yol açar.

Aşılar canlı aşılar ve cansız aşılar olarak ikiye ayrılır. Cansız aşılar antijen içerir, canlı aşılar hastalık yapıcı etkisi azalmış virüsler içerir. Yan etki olarak ateşten döküntüye kadar spektrumlar görülebilir. Genelde aşı yapıldıktan sonra ilk 48 saat içerisinde ateş ve döküntü görülebilir. Yan etkiler her çocukta görülmeyebilir. Görülme oranı yüzde 10 civarındadır.