Bebeğinizi Pişikten Korumak İçin...

Sudocrem ile #DokunsanYeter

Dokunmanın gücünün farkında mıyız? Bir ağacın dallarına dokunmak, bir çiçeğe su vermek, bir kediyi sevmek, bir insana yardım eli uzatmak... İnsan olarak bizim hayatımız nasıl dokunmakla başlıyorsa, hayatın devamında da dokunmakla büyüyor her şey! Doğar doğmaz annenin kucağına verilen bebekle anne ile arasındaki bağ da o ilk dokunuşla başlıyor. İşte Sudocrem, dokunuşun büyüsünü anne elinden bebeklere taşıyor.

Annelerin ve bebeklerin tadını kaçıran cilt problemi: Pişik

En büyük organımız, içinde yaşadığımız cildimiz. Birçok hayati işlevi yerine getiren karmaşık ve dinamik bir yapıya sahip olan cildimizin bariyer işlevi, hepimiz için hayati öneme sahip¹ . Öyle ki bizi bir zırh gibi kaplıyor ve vücudumuzun dışarıyla olan temasında adeta bir koruma kalkanı oluşturuyor. Bebeklikten yetişkinliğe, bu denli önemli fonksiyonlara sahip olan cilt yapısı, konu bebekler olunca daha da hassas elbette. Öyle ki pişik, bezlenen tüm bebeklerde görülebilen ve çocukluk döneminde en yaygın olan cilt sorunu olarak karşımıza çıkıyor.

0-24 ay arası bebeği olan annelerle yapılan bir çalışma, bebeklerin neredeyse yüzde 73’ünde pişik olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor² . Bebeklerde yüzde 7-35 oranında en sık görülen cilt hastalığı olan pişik, genellikle de 9 ile 12’inci aylar arasında gelişiyor².

Hepimizin bildiği gibi, bebeklerin cildi genellikle ideal cilt olarak düşünülüyor. Öyle esnek ve pürüzsüz ki çoğumuz zaman zaman “Cildim bebek gibi oldu” deriz. Ama aslında bebek cildini belirli sorunlara daha duyarlı hale getiren önemli yapısal ve işlevsel farklılıklar var¹. İşte bu farklılıklara dayanarak, bezlenen bebeklerde nem ve irritasyon sonucu oluşan pişik, zaman zaman hem annelerin hem bebeklerin tadını kaçırabiliyor. Cildin uzun süre nemli kalması, bez ve kıyafet kaynaklı sürtünme ile derinin tahriş olması³ , dışkı ve enzimlerinin ciltle uzun süre temas etmesi⁴ gibi nedenler pişiğe neden oluyor. Uzun gece uykusu, diş çıkarma, katı gıdaya geçiş, anne veya bebeğin uzun süre antibiyotik kullanımı gibi durumlar da pişik oluşumunu tetikliyor.

Çinko eksikliğine dikkat!

Pişik sorunu için her zaman çok büyük nedenler de aramaya gerek yok aslında. Kullanılan çeşitli temizlik malzemelerinden tutun bazı sabunlara, annenin veya bebeğin tükettiği çeşitli besinlerden, alerjik reaksiyonlara kadar pişiğin pek çok nedenini sıralamak mümkün. Bezlenen bebeklerde bir de sıcak, nemli ortam ve ter faktörünü de hesaba katınca, bazen ebevenylerin hiç elinde olmadan pişiğe açık davet çıkmış oluyor. Bazı durumlarda ise pişiğin kaynağı yine idrar ve dışkı sebebiyle oluşan mantar veya bakteriyel enfeksiyonlar gibi ciddi nedenler de olabiliyor.
Gelelim bir başka pişik nedenine: Çinko eksikliği! Bu noktada bebekleri pişikten korumak için çinko oksit içeren bebek kremlerinin ince bir tabaka olarak cilde sürülmesi etkili bir çözüm olarak öneriliyor, hekimlerce de tavsiye ediliyor. O zaman biraz da, mucivezi anne dokunuşu ile bebeklerin dilinden anlayan Sudocrem’den bahseselim. Biliyoruz ki anneler için hayat artık eskisi gibi değil, dünyaya getirdiğiniz yeni bir canlıya hayat veriyor ve onu geleceğe hazırlıyorsunuz.

Anne olmanın sorumluluğu ile başucunuzda pek çok kitap, sıklıkla takip ettiğiniz uzmanlar, online portallar, dergiler, sosyal medya hesapları, her daim hazır olan bebek çantanız ve her an güncellenen kalabalık bir ihtiyaç listeniz var... İşte şimdi tüm bunlara bebeğinizin pişik sorununun üstesinden gelmeniz için yeni bir yol arkadaşı daha ekliyoruz: Sudocrem!

Sudocrem, bebeğin hassas cildini anne dokunuşuyla sakinleştiriyor ve koruyor

Bebeğin altını sık değiştirmek, her alt değişiminde pişik olan bölgeyi ılık su ile yıkamak ve tekrar bez bağlamadan önce cildin kuruduğundan emin olmak, bebeğini altında bez olmadan dolaştığı süreyi uzatmak, emziriyorsanız asitli gıdalar tüketmemek, ek gıda tüketiminde asitli gıdalar olmamasına dikkat etmek⁵ gibi önlemlerle pişik oluştuğunda bebeğinizi rahatlatmak mümkün. Şimdi gelelim anne dokunuşunun o mucizevi etkisine... Çünkü Sudocrem, bebeğin hassas cildini anne dokunuşuyla sakinleştiriyor ve koruyor. Peki, Sudocrem anne elinden bebek cildine uzanan o koruyucu etkiyi nasıl sağlıyor?

İçeriğindeki çinko oksit, ciltteki sıvı kaybını azaltmaya yardımcı olurken lanolin de cildi yatıştırıyor ve yumuşatıyor⁶ . Pürüzsüz ve sağlıklı bir cilt için tahriş edici maddelere karşı ciltte koruyucu bir bariyer oluşturarak, bebeğin hassas cildine en uygun bakımı yapıyor. Tahrişin neden olduğu kızarıklığın yatışmasına yardımcı olarak cildin doğal ve sağlıklı durumunu koruyor. Tüm cilt tipleri ve her yaşta günlük kullanıma uygun olan Sudocem’i, ilgili bölgeye ince bir tabaka halinde uygulamak yeterli⁷ .

Annelik en eski mucize: #DokunsanYeter

Annelik duygusu için söylenecek çok şey var. Anne olmanın hiçbir şeyle kıyaslanamayacak duygusal yoğunluğunu anlatmak için çoğu zaman kelimeler yetersiz. Diğer yandan anne olmanın hayat boyu bitmeyen o endişe halini de yadsımak imkansız. Ama her zaman her yaşta biliyoruz ki doğduğumuz ilk andan itibaren annelerimizle başlayan macera, koskoca yetişkinler olduğumuzda dahi onların bir sesi, bir dokunuşu ile şenleniyor, o anne sesi o anne dokunuşu ile hayat değişiyor, hatta bazen duruyor ve biz yine dünyaya geldiğimiz o ilk andaki duygularımızla bebekliğimize dönerek tekrar annelerimize sığınıyoruz.

Bu sığınmanın ilk adımları bebeklikten başlıyor. Annelik mucizesi dediğimiz şey bebekle anne arasında kurulan ve hayat boyu devam eden o kutsal bağa dayanıyor. Annelerin bebeklerini kucaklarına aldıkları günden beri onlara pişik konusunda yol arkadaşlığı yapan Sudocrem işte bu bağın gücüne inanarak, anne ile bebek arasındaki o dokunuşu daha da pekiştiriyor. Tam da bu yüzden anneler için bir şarkıya hayat vererek “dokunuşun” gücünü kutsuyor ve anneliğin en kaygılı, en zor zamanlarında annelerin yanındaki o eşsiz yerini alıyor.

Bebeğiniz için eşsiz bir bakım sunan ve bebeklerde cilt bakımını anne dokunuşuyla maksimum seviyeye taşıyan Sudocrem*, anne olmanın o duygusal tonuyla annelere seslenen yepyeni dijital kampanyası “Sudocrem ile #DokunsanYeter” ile annelere bir armağan sunuyor ve duygusal tınılarıyla hemen kalplerde yer eden harika bir şarkıyı kampanyasının ana odağına koyuyor. Anneliğin en eski mucize olduğunu anlatan ve Ceren Gündoğdu’nun sesiyle hayat bulan kampanya filmini ve o güzel şarkıyı YouTube’da bulabilirsiniz. Video için fotoğrafa ya da buraya tıklayın.