Mayıs Ayında Ne Yedirelim?
Ek gıda sürecinde bebeklere yedirilecek pürelerin, mevsim sebze ve meyveleriyle hazırlanması gerektiğini belirten Uzman Diyetisyen Eftal Geçgil, mayıs ayı için uygun sebze ve meyve grubunda enginarın, baklanın, semizotunun, kuşkonmazın, domatesin, salatalığın, çilek ve eriğin yer aldığının altını çiziyor.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve enfeksiyonlardan korunmak için bebeklik döneminde yeterli miktarda A vitamini alımı önemlidir.
İlk 6 Ay Sadece Anne Sütü Yeterli
Bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişiminin sağlanması, uygun besinlerin verilmesi ile mümkündür. Anne sütü ilk 6 ay tek başına yeterli olmaktadır ancak bu dönemden sonra bebeklerin gereksinmelerini tek başına karşılayamadığı için beslenme programlarına bazı eklemeler yapmak gerekir. Bebeklerin beslenmesinde, sebze ve meyveler içerdikleri vitamin ve mineraller nedeniyle önemli bir yer tutar. Tamamlayıcı besinlerde bulunan vitamin ve minerallerin yeterli olup olmadığı, tüketilen besinin miktarına ve biyo-yararlılığına bağlıdır.
Püreleri Çatalla Ezerek Hazırlayın
Altıncı ayın bitimiyle tamamlayıcı besinlere geçen aileler sıklıkla sebze ve meyve pürelerini tercih ederler. Bu püreler yapılırken kullanılan rondo, blender gibi güçlü eziciler, sebze ve meyvelerde bulunan vitamin kayıplarının oluşumuna ve biyo-yararlılığın azalmasına neden olur. Özellikle C vitamini, vitaminler içerisinde en dayanıksız olanıdır. Aynı zamanda 7-10. ayda gelişebilecek olan ağızda ezme, evirip çevirme davranışına, güçlü öğütücüler kullanmak olumsuz etki yapacak ve bebeğin ileride katı gıdayı reddetmesine sebep olacaktır. Bu nedenle püreler hazırlanırken sebze ve meyveler, çatal kaşık yardımıyla ezilmelidir.
Mevsim Sebze ve Meyvelerini Tercih Edin
Pürelerde kullanılacak olan sebze ve meyvelerin mevsimine göre seçilmesi büyük önem taşır. Araştırmalara göre, çocuklarda ilerleyen yaşlarda görülen otizm, hiperaktivite, erken ergenlik ve obezite gibi hastalıkların besinlere eklenen hormonlarla ilişkili olduğu belirtilmektedir. Örneğin mayıs ayı için uygun sebze ve meyve grubunda enginar, bakla, semizotu, kuşkonmaz, domates, salatalık, çilek ve erik yer almaktadır.
Semizotu ve Kuşkonmaz; içeriğinde çok yüksek miktarda A vitamini bulundurmaktadır. A vitamini yetersizliğinde enfeksiyon hastalıklarına yakalanma olasılığı artar. Toplumumuzda enfeksiyon hastalıkları özellikle çocuk grubunda önemli bir sağlık sorunudur. Bu nedenle, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve enfeksiyonlardan korunmak için bebeklik döneminde yeterli miktarda A vitamini alımı önemlidir. Kuşkonmazın çiğ tüketimi veya bebeğin teniyle teması deride döküntülere sebep olabileceği için hazırlanan sebze pürelerinin içine pişmiş şekilde kullanımı önerilmektedir.
Enginar; folik asit, C ve K vitamini, fosfor, magnezyum, potasyum mineralleri açısından zengin bir sebzedir. Bebeklik döneminde, folik asit yetersizliğinde; büyüme-gelişme geriliği ve megablastik anemi gibi rahatsızlıklar gözlenmektedir. Fosfor ve magnezyum ise çocuklarda kemik gelişimi için önemli mineraller arasındadır. Yine magnezyum yetersizliğinde insülin direnci artarken, insülin salınımı azalmakta, sonuçta son dönemlerde çocukluktan itibaren gözlenen diyabet riski artmaktadır. Akut ishal, kronik böbrek yetmezliği, emilim bozukluklarında da magnezyum yetersizliklerine rastlanmıştır.
Pürelere Kıyma Ekleyerek Demir Eksikliği Önlenebilir
Sebze püreleri hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, pürelerin besin içeriğidir. Demir ve protein içeriği nedeniyle pürelerin içeriğinde kıyma mutlaka yer almalıdır. Süt çocukluğu döneminde alerji riski nedeniyle koyun veya kuzu etinden yapılmış kıymalar tercih edilmelidir. Sebzeler içeriğindeki C vitamini sayesinde, demirin biyo-yararlılığını artırarak, bebeklik döneminde oluşabilecek demir eksikliği anemisinin önlenmesini sağlayacaktır.
Gıdaları Bebeğinize Tek Tek Verin
Bebeklik dönemindeki beslenme sadece ideal büyüme yönüyle değil, hem bebek hem de erişkin dönem sağlığının belirleyicisi olması ve erişkin sofrasını hazırlama yönüyle de çok önemlidir. Bu nedenle meyve veya yoğurt gibi besinler 7-8. aylarda öncelikle ayrı ayrı çocuğa verilmelidir. Daha sonra besinlerin tüketimi ayrı ayrı sağlandıktan sonra, ileriki dönemlerde alternatif olarak; ev yapımı meyveli yoğurt şeklinde kullanılabilmektedir.
Bunlar 1 Yaşa Kadar Sakıncalı
Bakla; favizme yani bakla zehirlenmesine neden olabileceği düşünüldüğünden süt çocukluğu döneminde önerilmez. Toksinli baklanın neden olduğu zehirlenme; anemi, hemoglobinüri ve yüksek ateşle kendini gösterir. Toksinli bakla yenildikten 24-48 saat sonra etkisi görülür. Zehirlenme taze çiğ baklanın yenmesi ile olur. Bakla pişirildiği zaman toksinin etkisi kalmaz.
Mayıs ayı sebzelerinden olan domatesin de özellikle bebeklik döneminde çeşitli alerjik belirtilere neden olduğu gözlemlenmiştir. Sebzenin çiğ tüketiminde kızarıklık, döküntü vb. belirtiler gözlenirken, pişmiş şekillerinde herhangi bir reaksiyon görülmeyebilir.
Şeftali ve Kayısının Alerji Riski Daha Düşük
Meyveler özellikle ürtiker olmak üzere, sıklıkla alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Herhangi bir meyve alerjik reaksiyona neden olabileceği için tayin edilmesi zordur. Bu nedenle meyve püreleri hazırlanırken, tek bir meyve çeşidinin tercih edilmesi alerji yaratan besinin saptanması açısından kolaylık sağlayacaktır. Özellikle çocuklarda asitli meyveler (turunçgiller), çilek, kavun-karpuz alerjiye neden olabilirler. Şeftali, kayısı gibi meyveler daha az alerjendir. Klinik belirti gösteren bebeklerde pişmiş veya konserve şeklinde kullanımları önerilmektedir.
Sebze ve Meyve Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sebze ve meyve pürelerinin hazırlanması esnasında hijyen kurallarına uyulması oldukça önemlidir. Özellikle bu gıdaların hazırlanması esnasında kullanılan suya bağlı olarak ishal olguları meydana gelebilmektedir. 0-5 yaş döneminde enfeksiyon hastalıklarına bağlı ishal nedeniyle can kayıpları yaşanabildiği unutulmamalıdır.
Bu gıdaların hazırlanması kadar saklama koşulları ve bekleme süreleri de enfeksiyon gelişimi açısından risk oluşturan durumlardır. Gıdaların tüketilmeden hemen önce hazırlanarak uygun koşullarda bekletilmesi, patojen mikroorganizmaların veya toksinlerin yerleşip çoğalmasına sebep olmadan taze olarak tüketilmesi gerekir. Hazırlık aşamasında ellerin sabunla yıkanarak temizlenmesi kadar yemek esnasında kullanılan tabak, kaşık, bardak gibi malzemelerin temizliği de önemlidir.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..