Sağlıklı Çocuklar Yetiştirmek İçin 8 Altın Kural

 “Çocuğunuzu hem bugün hem de gelecekte hastalıklara karşı koruyabilirsiniz.” 

Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu çocukluk döneminde, çocuğun yaşamı boyunca sürdüreceği beslenme davranışlarının temeli atılıyor. Sağlıklı beslenme, çocukların fiziksel, bilişsel, sosyal, davranışsal ve duygusal gelişimi üzerinde oldukça etkili. “Çocuğunuza doğru beslenme alışkanlıkları aşıladığınızda ona yetişkin hayatı için de son değerli bir hediye vermiş olursunuz.” diyen Dr. Ümit Aktaş, sağlıklı çocuklar yetiştirmenin temel kuralının onu gerçek besinlerle beslemek olduğunu söylüyor.

Dr. Ümit Aktaş, sağlıklı çocuklar yetiştirmek isteyen her ebeveyne yol gösterecek ve bir kılavuz niteliği taşıyan 8 öneriyi paylaştı. 

1. Ona normal doğum mucizesini hediye edin

“Gereksiz yapılan sezaryen doğumlar yüzünden çocuklarımızın sağlığı elden gidiyor. Bir bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesi için hayati önem taşıyan probiyotik bakterilerle ilk tanıştığı yer annenin doğum kanalıdır. Hastalıklara dirençli bir bebek, sağlıklı bir çocuk ve sağlıklı bir erişkin yetiştirmek istiyorsanız normal doğum yapın. Bebeğinizi emzirmek de en az normal doğum kadar önemlidir. Anne sütü hem probiyotik, hem de probiyotikleri besleyen prebiyotikler içerir.”

2. Çocuğunuzu abur cuburla, şekerle zehirlemeyin

“İngiliz bilim insanları bir araştırma yapmışlar. Diyeti işlenmiş gıdalar, trans yağlar ve bol miktarda şekerle dolu çocuklarla, sağlıklı beslenen çocukların IQ seviyesini ölçtüklerinde ilk grubun değerlerinin çok daha düşük olduğu görülmüş. Şekerli yiyecekler yiyen çocuk, dersine odaklanamaz, öğrenme güçlüğü yaşar. Neden? Çünkü kan şekerindeki dalgalanmalar beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Sağlıklı, zeki çocuklar yetiştirmek istiyorsanız onları fıstık ezmesi, krem çikolata, gofret, bisküvi gibi şeker bombası yiyeceklerden uzak tutmak zorundasınız. Kimyasallarla, katkı maddeleriyle dolu abur cuburların yüksek şeker içeriği çocuğunuzun sadece beyin fonksiyonlarını etkilemez sağlığına da darbe vurur.  Eğer çocuğunuzun bu çöp yiyecekleri tüketmesine izin veriyorsanız bugün olmasa bile yakın gelecekte onu insülin direnci, diyabet gibi ciddi sağlık problemlerine mahkûm ettiğinizi unutmayın. Çocuğunuzun canı tatlı bir şeyler çektiğinde ona içine mevsim meyveleri katılmış ev yoğurdu, kuru kayısı, kuru üzüm gibi sağlıklı alternatifler sunabilirsiniz.” 

3. Buğday ürünlerini sağlıklı alternatiflerle değiştirin

“Pek çok kronik hastalığın arkasında modern buğday ve gluten var.  Diyabet, obezite, kanser, kronik depresyon, çocuklarımızı tehdit eden otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)… Hepsi de gluten hassasiyeti ile ilişkilendirilen hastalıklar. Sağlıklı, başarılı çocuklar yetiştirmek istiyorsanız, onları buğdaydan ve buğdaydan yapılan her şeyden uzak tutmaya gayret edin.  Nohut unu, keten tohumu unu, karabuğday (greçka) unu, badem unu gibi buğday ununa alternatif sağlıklı seçeneklerle olan çocuğunuzun yumurtasını batıracağı, peynirine, zeytinine katık edeceği buğdaysız tarifler hazırlamak mümkün. Mutfağınızda yapacağınız bu değişim sadece çocuğunuzun değil sizin de sağlınızda bir reform yaratacak!”   

4. Her gün zeytinyağı içirin

“Soğuk sıkım erken hasat zeytinyağı doğanın en şifalı besinlerinden biridir. Bebeklikten başlayarak her gün çocuğunuza soğuk sıkım erken hasat zeytinyağı içirin. Zeytinyağı anne sütüyle benzer özelliklere sahiptir. Bebekken bir küçük çay kaşığı ile başlayın, bir yaşından itibaren miktarı bir tatlı kaşığına çıkarın.”

5. Bol bol ev yoğurdu, ev turşusu yedirin

“Unutmayın çocuğunuzun diyeti faydalı bakteriler açısından ne kadar zenginse, o kadar sağlıklı, o kadar başarılı olur. Bağırsak florası bozulduğunda beyin kimyası da bozuluyor.  Çocuklarımız stresle baş etmekte zorlanıyor, öğrenme güçlüğü çekiyorlarsa, depresyona eğilimlilerse bunun arkasındaki en temel faktör bağırsak floralarının bozulmasıdır. Bağırsak florasındaki dost bakterilerin kronik hastalıklara karşı en önemli savunma hattı olduğunu da hatırlatmakta fayda. Yapmanız gereken çok basit: Çocuklarınızı ev yoğurdu, evde yapılmış kefir ve ev turşusu gibi probiyotik, yani dost bakteriler açısından zengin gıdalarla besleyeceksiniz. Mevsiminde sebzesini, meyvesini yiyecek ki, bağırsaklarındaki probiyotikler beslensin, gelişsin.”

6. D vitamini seviyesini yüksek tutun

“Çocuğunuzun bağışıklık sisteminin güçlü olması, beyin fonksiyonlarının düzgün bir şekilde çalışması için D vitamini rezervinin dolu olması gerekiyor.  Bebekliğinden başlayarak çocuğunuzun D vitamini rezervini dolu tutmalısınız. Maalesef küçük çocuklarda bile D vitamini eksikliğine çok sık rastlanıyor. Çocuğunuzun diyetinin D vitamini kaynağı besinlerden yana zengin olmasına dikkat edin. Tereyağı, kırmızı et, ciğer ve serbest dolaşan tavukların yumurtası gibi zengin D vitamini kaynaklarını diyetinden eksik etmeyin. Tabii besinlerle aldığı D vitamininin aktive olabilmesi için dozunda güneş banyosu da almalı. Güneş ışınları olmadan sistemdeki D vitamini aktive olamıyor.  İngiltere’de yapılan kapsamlı bir çalışmada D vitamini eksikliği olan çocukların daha çok gribe, soğuk algınlığına, nezleye yakalandığı görülmüş. Bu şaşırtıcı değil. D vitamini olmadan bağışıklık sistemi görevini hakkıyla icra edemez.”

7. Omega-3 zengini beslenmesine özen gösterin

“Beyin fonksiyonlarının pürüzsüz çalışması, güçlü bir bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı etkili bir kalkana sahip olmak için sahnenin başrol oyuncularından birinin omega-3 yağ asitleri olduğunu unutmamakta fayda var. En iyi kaynaklar ise yağlı balıklar, badem, fındık, fıstık ve ceviz gibi kuruyemişlerdir. Çocuğunuzun diyetinde uskumru, sardalya, palamut, somon gibi yağlı balıklar olmasına özen gösterin. Okula giderken yanına kavrulmamış, tuzsuz badem, fındık ya da ceviz koyun.”

8. Yemeklerini kemikli etle pişirin

“Kemik iliği potasyum, magnezyum, fosfor, sülfür gibi değerli mineraller açısından son derece zengin bir kaynaktır. İlikli kemiği saatlerce kaynattığınızda açığa çıkan ve kemik suyuna jölemsi bir kıvam veren kolajen tam bir sağlık mucizesidir. Güçlü bir bağışıklık sistemi için çocuğunuzu kolajen zengini besleyin. Yemeklerini ilikli kemikle pişirmekle yetinmeyin, ona kolajen zengini paça çorbası, işkembe çorbası içirin.”