A’dan Z’ye Çocuklarda Görülen Alerjik Hastalıklar
Alerji en basit tanımıyla bağışıklık sistemimizin yabancı gördüğü maddelere karşı verdiği tepkidir. Başkaları için sorun olmayan bazı maddeler, bizim için sıkıntı yaratabilir. Alerji tüm yaş tiplerinde görülebilmekle birlikte, çocuklarda sık rastlanılan bir olgu. Avrasya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay, bebek ve çocuklarda görülen alerjik hastalıkları anlatıyor.
Bazen basit bir çiçek poleni, bazen de bir kedi tüyü… Bazen çocuğunuza verdiğiniz bir besin, bazen de sadece havada uçuşan tozlar… Tüm bu faktörler bebek ve çocukların alerjik reaksiyon göstermesine yol açabilir.
Çocuklar alerjenlere karşı daha savunmasız
Mevsim geçişleri boyunca alerjik hastalık ve reaksiyonlardan en çok çocuklar etkileniyor. Çevremizde ve çocukların vücutlarında bulunan ve alerjik reaksiyon oluşturan alerjenler, normalde zararsız olmasına karşın çocuğun bağışıklık sistemi aşırı tepkiler verebilir. Alerjik reaksiyonlara yol açan en bilindik alerjenler; polen, evcil hayvan tüyü, ev tozu ve besinlerdir. Bu alerjenler en çok deri, göz, sindirim sistemi ve üst ya da alt solunum yolunu etkiler. Üstelik yetişkinlere göre çocuklar bu tip alerjenlere karşı daha savunmasızdır. Alerjik reaksiyonların çoğu genel olarak ciddi seyretmez, fakat bazı durumlarda ölüme bile neden olabilecek anaflaktik şok adı verilen durumları ortaya çıkarabilir.
Alerjik bronşial astıma dikkat
Bu alerji türü çoğunlukla ilk 5 ay içinde ortaya çıkar. Hırıltı, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerle ortaya çıkan alerjik bronşial astım, genellikle çocuklarda yaklaşık %1 ila %7 arasında görülür. Belirtileri üst solunum yolu enfeksiyonuna benzese de yüksek ateş gibi semptomlar gözlemlenmez. Bu astımı tetikleyen unsurlar ise şu şekildedir; ev tozu akarları, polenler, evcil hayvanların deri ve tüy döküntüleri, sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk hava, rüzgarlı hava, çok ağlama, çok gülme, stres… Bronşial astımın tedavisi ise tetikleyici etmenleri ortadan kaldırmaya yöneliktir ve iyileştirme ilaç tedavisi ile de yapılabilir.
Saman nezlesi sık görülebiliyor
Burun akıntısı, tıkanıklık, kaşıntı, hapşırma ve gözlerde sulanma şeklinde ortaya çıkan saman nezlesi özellikle 5-6 yaş sonrasında görülmeye başlar. Alerjik rinit, yıl boyunca değişik sürelerde alerjik nezle tipinde ve şiddeti artıp azalarak seyredebilir veya sadece belli mevsimlerde, sıklıkla ilkbahar ayında göz ve burun alerjisi ile birlikte görülebilir. Çocukların %1 ila %15’inde görülen alerjik rinit diğer bir adıyla saman nezlesi; polenler, ev tozu akarları, evcil hayvanların deri ve tüy döküntüleri, sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk hava, rüzgarlı hava gibi faktörler nedeniyle ortaya çıkar. Saman nezlesinin tedavisi ise tetikleyici etmenleri ortadan kaldırmak ve uygun ilaç tedavisidir.
Besin alerjisi bebeklerin gelişimini etkileyebiliyor
Vücudun, bağışıklık sisteminin yabancı olan veya yabancı olarak tanımladığı maddelere karşı geliştirdiği reaksiyonlara besin alerjisi adı verilir. Bu reaksiyonlar genellikle gıdanın yenmesinden sonraki ilk iki saat içinde ortaya çıkar. Pratik olarak her besin alerjiye yol açabilir ancak sık yenilen gıdalara karşı alerji daha yaygındır. Bazı besinler, özellikle çocukluk döneminde alerjik reaksiyonlara neden olurken, bazıları ise hayat boyu devam eder. Alerjiye yol açan genellikle besinlerin içindeki protein yapılarıdır. Fıstık alerjisi en yaygın alerjilerden biridir. Ayrıca; margarin, yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, kabuklu kuruyemişler, yaban mersini, domates, çilek, çikolata, bal, ketçap, mayonez, tahıllar, inek sütü gibi besinler en çok alerjiye neden olan gıdalardır.
Belirtileri ise şu şekildedir; deride kaşıntı, yanma, kızarıklık, dudaklarda ve göz kapaklarında şişme, hapşırma, geniz akıntısı, damakta kaşıntı, gözerde sulanma, kusma, karın ağrısı gibi… Hastanın alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur. Besin alerjisi olan hastalarda ortaya çıkan hafif reaksiyonlarda bazı ilaçlar kullanılabilir. Anafilaksi öyküsü olan veya yüksek riskli besin alerjili hastalara adrenalin oto-enjektör verilmeli ve kullanımı hakkında bilgilendirilmelilerdir. Anafilaksi ani başlayan ve acil bir durum olduğu için hastalar ya da ebeveynlerin adrenalin oto-enjektörünü mutlaka yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.
Atopik dermatit, ciltte oluşan kuruluklarla başlıyor
Atopik dermatitin yüzde 65'i ilk bir yılda, yüzde 90'ı ilk 5 yaşta başlar. Tekrarlayıcı, kaşıntılı, kırmızı, şiş, kuru, kabuklanmaya eğilimli deri döküntüleri ile kendini gösterir. İlk önce yanaklarda görülmeye başlanır. Daha sonra ise ense, kol ve bacakların dış yüzlerinde ve bileklerde oluşur. Cilt kuruluğu oldukça yaygın olarak görülür.
Atopik dermatitte ailede alerjik hikaye vardır. Bazı bebeklerde beslenmeye inek sütü, buğday, soya, fıstık, yumurta gibi besinlerin eklenmesi ile şiddetlenebilir. Çoğu bebekte 1 yaşına gelindiğinde düzelirken bazı bebeklerde çocukluk çağı atopik dermatit olarak devam eder. Tekrarlayıcı özelliği mevcuttur, çocukluk çağından sonra hala devam ediyorsa erişkin tip olarak adlandırılır. Temel tedavi cildi her zaman nemli tutmaktır. Banyoda ve temizlik için, antibakteriyel özellikli sabunların kullanılmaması ve banyodan hemen sonra nemlendiricilerin sürülmesi önerilir. Yoğun dönemlerde doktor kontrolünde kortizonlu kremler kullanılabilir. Kaşıntıyı azaltmak için antihistaminikli şuruplar kullanılır.
Minik dostlarımız alerjiye yol açabilir
Evimizi ve hayatımızı paylaştığımız sevimli hayvan dostlarımız, bebek ve çocuklarda alerjiye neden olabilir. Özellikle de ailede alerji öyküsü varsa çocukların evcil hayvan alerjisi olması neredeyse kaçınılmazdır. Evcil hayvan alerjileri, burunda akıntı ve tıkanma, gözde kaşıntı ve sulanma, astım, egzama ve kurdeşen gibi belirtilerle ortaya çıkar. Daha çok Chincilla cinsi kediler, kısa tüylü fino köpeği, at dahil evcil hayvanların çoğu alerji belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Tedavi için doktorun vereceği ilaçlar ve aşılar çözüm olabilir.
Çocukları alerjiden nasıl koruyabiliriz?
- Çocuklarda en sık görülen alerjilerin başında gelen besin alerjisi, en çok ek gıdaya geçiş döneminde başlar. Dolayısıyla zamanından önce ve nedensiz bir şekilde ek gıdaya geçilmemelidir.
- Alerjiler çoğu zaman genetiktir. Bu sebeple aile öyküsünde alerjik hastalıklar varsa ebeveynler çocukları konusunda dikkatli ve bilinçli olmalıdır.
- Evde bulunan halı, kilim, battaniye ve oyuncak gibi eşyalar toz tutma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, bu tür eşyaları evden, özellikle çocuğun odasından uzak tutmak iyi bir önlemdir. Çocuğa alınacak eşyaların da anti-alerjik olmasına dikkat edilmelidir.
- Evler, en az haftada bir mutlaka yüksek emiş gücüne sahip, dışarı toz vermeyen bir elektrikli süpürge ile süpürülmelidir.
- İdeal nem oranı %55 olarak belirtilmiştir. Nem; akar ve küf mantarlarının sayısını arttırdığı için önerilen oranın üzerine çıkılmamalıdır.
En iyi korunma yöntemi uzak durmaktır
Alerjen maddeye karşı oluşan duyarlılık tespit edildikten sonra en temel korunma yöntemi bu maddeden uzak durmak ya da teması en aza indirmektir. Polen mevsimi olan mart, nisan, mayıs aylarında evin havalandırılmasını polen filtreli klima ve hava temizleyiciler ile sağlamak, özellikle polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde kapı ve pencereleri açmamak, ev dışı spor aktivitelerini bu saatlerde yapmamak daha doğru bir tercih olacaktır. Alerjiye neden olan kedi- köpek gibi ev hayvanlarıyla yaşanması zorunlu ise sık sık banyo yaptırılmalıdır. Evdeki nem oranını azaltmalı, halılar yerine zeminde ahşap, muşamba ya da fayans tercih edilmelidir. Toplu taşıma araçlarından uzak durmalı, rutubetli evlerde yaşanmamalıdır.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..