Çocuklarda Kabızlığı Önlemenin Yolları
Kabızlık, her yaş döneminde yaşanabilen bir sorun olmakla birlikte, küçük çocuklarda sık karşımıza çıkıyor. Anne sütünden katı gıdalara geçiş; bebek için yeni bir beslenme biçimi ve ilk defa farklı gıdalarla tanışmak demek. Sindirim sistemi hem bu gıdalara alışırken, bir yandan da çocuğun gelişim aşamasına bağlı olarak aldığı ek vitaminlere ya da tuvalet eğitimi, uyku zamanı gibi yeni sürece uyum sağlamaya çalışır. Bu uyumlanma sürecinde de bazen kabızlık ortaya çıkabilir. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı, Hastalıkları ve Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, çocuklarda kabızlığı önlemede etkili olabilecek önerilerde bulunuyor.
Kabızlığın ortaya çıkabileceği 4 kritik dönem
Kabızlık çocuk gelişiminin belli dönemlerinde daha sık ortaya çıkıyor. İlk kritik dönem ek gıdaya başlama dönemi… Sıvı beslenen bir bebeğin püre kıvamında yeni besinlerle tanışması, bağırsak alışkanlıklarında farklılaşmalara neden olur. Bu dönemde başlanan demir içerikli damlalar da kabızlığa neden olabilir.
İkinci kritik dönem tuvalet eğitimi sürecidir. Bu süreçte zorlayıcı ve baskılayıcı tutumlar, bu yaşın inatçılık özelliği ile birleşince dışkı tutmaya zemin hazırlar. Dışkı tutma ve sonunda ağrılı dışkılama sonucu, çocuk dışkılamayı daha da ertelemeye başlar ve aşılması zor bir döneme ilerler.
Üçüncü kritik dönem; yuva / okula başlama dönemidir. Bu dönemde hem beslenme hem sıvı tüketimi alışkanlıklarının değişmesi, rutin alıştığı tuvalet düzeninin farklılaşması ve dış mekanlarda tuvalet kullanımı çekinceleri kabızlığa zemin hazırlar.
Dördüncü kritik dönem ise okul çağı dönemidir. Besin seçimlerinin sebze, meyve gibi lifli gıdalardan fakir olması, tuvalet zamanının kısıtlı tutulması, son zamanlarda elektronik aletlerle harcanan zamanın artmasına karşın hareketin azalması en önemli nedenleri oluşturur.
Bazı hastalıklarda kabızlığa yol açar
Stres, seyahat, araya giren hastalıklar gibi gündelik yaşamdaki değişiklikler de çocukların dışkılama düzenini değiştirebilir. Bunun yanı sıra yüzde 5-10 olguda altta yatan hastalıklar olabileceği de unutulmamalıdır. Anatomik yapısal bozukluklar, sinir ve kas hastalıkları, metabolik hastalıklar, bağırsak tıkanmaları, karın içi kitleler, parazit hastalıkları, besin alerjileri, bazı ilaçlar kabızlığa neden olabilir.
Kabızlık belirtileri
Ebeveynlerin çocukların beslenme, su tüketimi, işeme ve dışkılama alışkanlıklarını gözlemlemeleri gerekir. Normalden daha seyrek dışkılama, normalden daha kalın ve/veya daha sert kıvamda dışkılama, dışkılama sırasında ağrı, dışkılamayı öteleme hareketleri ve iç çamaşırına dışkı bulaştırma kabızlık belirtileridir. Ebeveynler bu durumu ishal ile karıştırmamalıdır.
Kabızlığı olan çocukta beslenme zorluğu görülebilir
Kabızlığı olan bir çocukta safralı kusma, karında şişkinlik ve beslenme zorluğu da gözlemleniyorsa bu durum bağırsak tıkanmalarına işaret edebilmektedir. Yineleyen kabızlık atakları yaşayan çocuklarda altta yatan hastalıklar olabileceği hatırda tutulmalıdır. Bu yüzden şüphe edilen durumlarda kan testleri, dışkı incelemesi, görüntüleme testleri ile değerlendirme gerekir.
Hareket kabızlığı önlemede etkilidir
Düzenli hareket, bağırsak reflekslerini tetikleyerek sindirime yardımcı olur. Ayrıca karın kaslarının güçlenmesi; fazla sıvı, yağ ve toksinin vücuttan atılmasına katkı sağlar. Hareketin yanı sıra;
• Meyve, sebze, baklagil gibi lif açısından zengin besinlerin tüketilmesi,
• Yeterli su tüketilmesi (2 yaşından büyüklerde 1 litre),
• Süt ve süt ürünleri tüketiminin sınırlandırılması,
• Her öğün sonrası çocukların 5-10 dakika tuvalette oturmalarının sağlanması,
• Tuvalet eğitimi sırasında zorlayıcı olunmaması
• Günlük en az 1 saat spor / açık havada oyun gibi hareketli zaman geçirilmesi kabızlığın önlenmesine yardımcı olur.
Kabızlığa iyi gelen başlıca besinler
Kabızlık sorunu yaşayan çocuklarda armut, kayısı, bal kabağı, kabak, bezelye, ıspanak, brokoli ve baklagil gibi lifli gıdaları beslenme menülerine eklemek ilk yapılacak adımlardan biridir.
Son yıllarda fonksiyonel beslenmenin bağırsak sağlığı, kalp sağlığı, diyabet, kanser gibi hastalıklar açısından koruyucu olduğunu gösteren bilimsel yayınlar var.
Bağırsak flora bakterilerinin çeşitliliği sağlamak için probiyotik besinler, bağırsak hareketlerini arttıran ve toksik öğelerin vücuttan atılmasını kolaylaştıran lifli ve doğal yağlı gıdalar öğünlerimizde yer almalıdır. Bu besinler yoğurt, kefir, lahana turşusu, zeytinyağı, somon, sarımsak, çiğ badem, ıspanak, elma, hindistancevizi yağı, tam buğday, yulaf, nohut, barbunya olarak sıralanabilir.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..