Çocuğunuzun Vicdanlı Olması Sizin Elinizde
Vicdan gelişimi bebeklikten başlayıp aslında tüm yaşamımız boyunca süren bir şey. İster ahlak deyin, ister doğru yaşam kuralları ortak nokta kişinin yaptığından sorumluluk duyması ve kendini karşısındakinin yerine koyma becerisi gösterebilmesi. Gittikçe hırçınlaşan, tahammülsüz ve kendini en önemli ve öncelikli gören bir toplum olmaya başladığımızı düşünüyorum. “Çocuğum iyilerle karşılaşsın” temennilerinde bulunmak yerine bu iyileri toplumda egemen kılmak için bugünün anne babalarına çok iş düşüyor. Çünkü bir sonraki neslin vicdan ve ahlak yapısını oluşturacak olanlar onlar. Asrın Çocuk Evi Psikoloğu Aslı Güler, çocuklarda vicdan oluşumu ile ilgili önemli bilgiler veriyor.
Vicdan acımakla karıştırılır toplumumuzda çoğu zaman. Bir uzman olarak vicdanı nasıl tanımlarsınız?
Toplumsal kuralların çocuk ya da birey tarafından içselleştirilmesi ve ona göre davranılması olarak tanımlanabilir. Anne ve babanın toplumdan aldığı kurallar çerçevesinde dayatılan şeylerin bazılarını çocuğun içselleştirmesi bazılarını ise kabul etmeyerek ona göre davranmasıdır.
Vicdan çevreyle mi oluşur yoksa doğuştan bazı özellikler taşır mı?
Bu konuyla ilgili kuramlar var. Bir tanesi doğuştan gelen özelliklerin üzerine eklenenlerle şekilleneceğini savunurken, diğeri de çocuğun tamamen sonradan öğrendiğini savunur. Her iki kuramda da öğrenme önemli bir noktadır. Kimden öğrenir çocuk vicdan ve ahlakı? Bu değerleri çok önceden içselleştirmiş, uygulamaya koymuş, kendi değerlerini oluşturmuş anne babadan. Örf ve adetler, dini kurallarda bu öğrenmede etkilidir. Çocuk bunlardan istediklerini alarak, kendine göre şekillendirerek vicdan ya da doğru ahlak olgusunu oluşturur.
Çocuğun gelişim basamakları düşünüldüğünde nasıl bir yol izlemeli?
Bu bebeklikte başlar. Haz ve acı dönemi olarak değerlendirilen ilk aylarda çocuk acı veren şeyleri istemez, kendisine mutluluk veren şeyleri ister. Sonra benmerkezci dönem gelir. Kendi istekleriyle örtülüdür. Her şey onunla alakalıdır. Örneğin yanında oynayan arkadaşının elinden oyuncağı izin istemeden alabilir. Çünkü onun ihtiyacı vardır. Öncelik kendi ihtiyacıdır. Bu yüzden bu yaş çocuğundan zihinsel olarak hazır olmadığı için vicdan beklemek çok akıllıca değildir. Ama hazırlık yapılabilir mi? Elbette. Yani “Nasılsa çocuğum bencillik döneminde benim bir şey yapmama gerek yok, kendi kendine düzelir” demek de doğru değildir. Siz anne baba olarak yapmanız gerekenler yapacaksınız, çocuk ileriki dönemlerde önceden kendisine verilenleri de kullanarak farklı alımlarda bulunacaktır.
6 yaş dönemiyle birlikte çocuk takdir görmek, beğenilmek, onaylanmak bazense cezadan kaçınmak için başkalarının kurallarına uyum göstermeye başlar. 6 yaştan ergenlik dönemine kadar olan süreç duygusal vicdandır. “Ben yaptığımla bir şeyleri etkiliyor muyum?” Bunun sonucuna bakar artık. Niyete dikkat etmeye başlar, bizim yaptığımız gibi… “Koşarken bana çarptı, canımı acıttı ama amacı canımı acıtmak değildi, otobüse yetişmek istiyordu” gibi değerlendirmelerle vicdanını geliştirmeye başlar. Niyeti ön plana çıkardığı için etiketlemesi de farklılaşır.
Sonrasında akılcı vicdana geliyoruz ki her insanın bu seviyeye gelemediğinden bahseder uzmanlar. Akılcı vicdan evrensel ahlakla ilgilidir. Olgun bir ahlak anlayışıdır. Birey doğru ve yanlışı sosyal düzenin yasa ve kuralları ile değil, bizzat kendi vicdanı ile ve kendi geliştirdiği ahlaki ilkelerle belirler. Bu çok önemli bir aşamadır ve her birey değil yaşamı boyunca bu aşamaya ulamaz. Anasınıfı çocukları açısından bakarsak henüz yolun başındadır. Otoriteye saygıdan, anne babayı sevdiği için, onlardan olumlu geri dönüşler almak için, öğretmeninden aferin almak, arkadaşları arasında sevilmek, parmakla gösterilmek için kurallara uyar. Vicdan bu yaşta içselleşmemiştir. Takdir görme, cezalandırılmama için kurallara uyar, anne babasını, arkadaşlarını, öğretmenini rol model alır. Ama önemli bir süreçtir. Bu dönemde çocukta doğru birikimler yapmazsanız geç kalmış olabilirsiniz.
Kreş ve yuvalar nasıl bir rol oynarlar?
Kuralları doğru bir şekilde belirtmek ve uyulmayan durumlarda öğretmenin çocuğu doğru şekilde uyarmasını sağlamak… Yani yaptığı şeyin neye sebep olduğunu çocuğa gösterebilmek. Davranışına maruz kalan kişinin duygusunu fark etmesini sağlamak. Arkadaşının kendini kötü hissettiğini ona anlatabilmek. Siz çocuğa bu etkileşimi ne kadar çok anlatırsanız, çocuğun anlama becerisi de o kadar artmış olur. Tabi bunların evde de desteklenmesi gerekir. Çocuğun yanlış davranışında parmağınızı sallamak, kızmak yerine “Sen olsan seninde canın yanardı değil mi?” yaklaşımıyla onu düşünmeye yönlendirmek, karşısındakinin duygularını anlamaya çalıştırmak ileride daha vicdanlı ve empati kurabilen bireyler olmaları için önemli adımlardır.
Vicdan nasıl öğrenilir?
Çocuğun vicdanı öğrenmesi doğal bir süreçtir. Büyük etütlere, çalışmalara gerek yoktur. Aile normal yaşantısı içinde çocuğa bu değerleri verir. Örneğin topuyla camı kıran çocuğa gereksiz bir ceza veren veya vuran bir aile çocuğa biri sana kötü davrandığında sen de ona şiddetle karşılık verebilirsin mesajı vermiş olur. Çocuk sadece yaptığından mesul olarak davranışının karşılığını ceza alarak ödemiş oluyor. Ödediği içinde olumsuz davranışıyla ilgili hiçbir sorumluluk almasına gerek kalmıyor. Ve sonrasında da iyi bir şey yapmakla kötü bir şey yapmak arasındaki farkı bilmeden hep bir dış faktör bekliyor. Otorite yanındayken istenildiği gibi davranıyor ama yokken istediği, kendisi gibi davranıyor. Oysa olması gereken çocuğun kendini içten kontrol edebilmesini sağlamaktır. İç kontrol vicdanı geliştiren bir şeydir.
ANNE GÖRÜŞLERİ
Hülya Denizci
Arkadaşlık kurmayı ve paylaşmayı öğreniyor
Hülya Denizci 6 yaşındaki kızı Elifnaz’ın iki yıldır yuvaya gittiğini söylüyor. Kızındaki olumlu değişimin kendini mutlu ettiğini belirten Hülya Hanım şunları söylüyor: “Yuvaya ilk başladığımızda yemek yeme alışkanlığı, kurallara uyma ve topluluk içinde yaşamayla ilgili bazı sıkıntılarımız vardı. Özellikle yaşıtlarıyla beraber oynamayı ve oyuncaklarını paylaşmayı bilmiyordu. Apartman ortamında olduğu için pek fazla arkadaşı da yoktu. Artık kendi yaşıtlarıyla vakit geçirerek bazı olumsuz davranışları onlarda da görerek kendisi de bu davranışları yapmamaya başladı. Toplum ve görgü kurallarını öğrendi. Çok hoşuna gitmese de paylaşması gerektiğini öğrendi. Belirli gün ve haftaları kutladıkları içinde bunların farkına vardı.”
Ülkü alaca Aytiş
YUVAYA GİDEN ÇOCUKTA VİCDAN DUYGUSU GELİŞİMİ
Öncelikle bilinmelidir ki, günümüz çocukları diğer çocuklarla iletişimleri zayıf olarak, yalnız büyüyorlar. Bu duruma en güzel çözüm yuvalar. Yuva eğitimi çocuğun tek başına kazanamayacağı bir takım sosyal yargıları, içsel dinamikleri çocuklara kazandırıyor ve de geliştiriyor. Bunlardan bir tanesi de “vicdan” olgusu. Arkadaşları ile iletişimlerinde içinde bulundukları yaş gereği narsist yapılanmaları törpüleniyor. Belki evde görmezden gelinen olumsuz davranış, yuvada öğretmenin olumlu müdahalesi, arkadaşlarının paylaşımları ile yeniden yapılandırılıyor. Paylaşma, affetme, özür dileme, yaptığı hatanın farkına varma, acıma, koruma gibi değerler vicdan olgusunu güçlendirir. Bu olgularla çocuk 0-6 yaş aralığında ne kadar çok karşılaşılırsa o kadar hızlı ve sağlıklı bir gelişim gösterir. Yuvalar da bu işlevi oldukça iyi yapmaktadır.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..