Aşil Sendromu: Temeli Çocuklukta Mı Atılıyor?
Kendini yetersiz hissetme, başkalarıyla hep bir kıyas içinde olma, başarısız olmaktan korkma… Hem yetişkinlikte hem de çocukluk döneminde hissedilebilen bu duygu, son yıllarda sosyal medyanın yarattığı “mükemmel olma” algısı ile birlikte artış eğiliminde. Uzman Psikolog & Psikoterapist Nuray Özben Avşar, Aşil Sendromu olarak tanınan gizli başarısızlık korkusunun nedenleri hakkında bilgi veriyor.
Aşil Sendromu nedir?
“Gizli Başarısızlık Korkusu” olarak da ifade edilen Aşil Sendromu, başkaları tarafından çok başarılı ve yetkin bulunan bireylerin kendilerine yeterince güven duymamaları ve kendilerini birçok konuda geride ve zayıf görmeleridir. Yaptıkları şeylerde yeterli hissedememeleri sözde yetkin bireylerin daha çok çalışıp enerji harcamalarına ve sonrasında da gergin ve kaygılı bir ruh haline girmelerine neden olur. Mitoloji ile arasındaki bağa bakmak gerekirse:
Aşil’in hikayesi
İlyada’ya konu olan Yunan mitolojisinin en önemli karakterlerinden Aşil (Akhilleus) özgür ruhlu, her savaşı kazanan bir kahramandır. Savaşçı Aşil’in birçok başarısına eşlik eden trajik bir de yazgısı vardır. Aşil’in su perisi annesi Thetis oğlunun ölümsüz olmasını istemektedir. Bu yüzden oğlunu ölümsüzlük ırmağı Styx’e topuklarından tutarak batırır. Aşil gerçekten de sonrasında tüm vücudu zırhla kaplanmış gibi silah geçirmez hale gelir. Bir çok imkansız görülen savaştan sağ çıkar. Ancak ölümsüz olduğu sanılan Aşil, Truva savaşı sırasında ölümsüzlük nehrine sokulmamış olan topuğundan, Paris tarafından vurularak öldürülür.
Yukarıda anlatılan mitolojik hikaye bizlere her insanın, en mükemmel sayılabileceklerin bile kusurları ya da eksikliklerinin olabileceğini vurgulamaktadır. Clarkson, “sözde yetkinlik” olarak tanımladığı bu sendrom için, ölümsüz görünen ve her savaşı kazanan ama çok küçük ancak ölümcül bir hassasiyete sahip olan kahraman Aşil imgesini kullanmıştır.
Aşil Sendromu neden ortaya çıkar?
Küçük yaşlardan itibaren temelinin oluştuğu ya da oluşturulduğu Aşil Sendromu’nun ortaya çıkma nedenlerinde, daha çok ebeveyn tutumları üzerinde durulmaktadır. Aynı şekilde öğretmen yaklaşımı ve çevre faktörleri de etkilidir.
“Sen çok mükemmelsin, mükemmel olmalısın.”, “Kesinlikle sen başaracaksın”, “Sınıf birincisi olmalısın” gibi cümleler çocuklarda gizli başarısızlık duygusunu beslemektedir. Aynı şekilde tam tersi tutumlarda risk oluşturmaktadır. Örneğin, “Sen mi bunu yapacaksın?” “ Sen …… kazanamazsın.”
Öğretmen yaklaşımlarında ise bazı öğrencilerin ne kadar çaba gösterseler de başaramayacakları inancı çocuğa yansıtıldığı ya da hissettirildiği anda bu korkunun oluşumuna zemin hazırlanmaktadır.
Çevre faktörleri üzerinde durmak gerekirse, karşımızda dönüp duran reklamların ya programların bile gizli birçok mesaj verdiğini unutmamak gerekir. Herkesin sahip olamayacağı şeyler, mükemmel gösterilen hayatlar, sürekli olduğuna inandırılan başarılar çocukta hatta yetişkinlerde yetersizlik duygusu oluşturabilmektedir. Karşılaştırma düzeyi yükseldikçe başarısız olmayı düşünme ve sonrasında duyulan kaygı artmaktadır.
Aşil Sendromu’nun özellikleri
• Rahatlıkla yapabileceği bir iş ya da çalışma öncesinde yaşanan huzursuzluk ve endişe
• Çevre tarafından olumlu değerlendirilme durumu ile kendisini değerlendirme arasında ciddi bir uyumsuzluk hissi
• İşi tamamlamış olmasına karşın yeterli görmeme, kendini eleştirme
• Başarı hissini yaşamama
• Başaramamak, yeterli görülmemek ve eleştirilmekten korkma
Aşil Sendromu’na karşı neler yapılabilir?
Kabul Etmek: Siz de olduğunu düşündüğünüz “Gizli Başarısızlık Duygusu”nun, sadece siz de olmadığını, birçok başarılı insanın da bu sorunu yaşadığını bilin. Ancak böyle bir sorununuz olduğunu kabul etmekle ilk adımı atabilirsiniz.
Yüzleşmek: Zayıf görülmekten korkuyorsunuz, saklamaya çalıştıkça içinizde büyüyen bu duygu giderek baş edilmez bir hale geliyor. Sendromu iyileştirmek için bir ya da birkaç kişiye durumu anlatabilmek büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Kendinizi güçsüz gördüğünüz yönlerinizi anlattığınızda aslında öyle olmadığınızı görecek ya da öyle olmuş olsanız da bunun başkaları için herhangi bir zayıflık olarak görülmediğini fark edeceksiniz.
Kendinin farkında olmak: Güçsüz yönleriniz var, tıpkı diğerleri gibi. Bunları rahatlıkla ifade etmekten kaçınmayın. Mükemmel değilsiniz kabul edin. Göreceksiniz başkaları zaten bunun farkında. Başkalarının ne diyeceğini düşünmek kadar içinizden gelen eleştiri seslerini de kısmayı öğrenmelisiniz.
Geçmişi bırakmak: Geçmişte yaşadığınız tüm olumsuz duyguları bir kenara bakın. Yaşanmışlıklarınızı sadece birer deneyim olarak görün. Değiştiremediğiniz özelliklerinizi değiştirmek için artık daha fazla çaba sarf etmeyin. Kendinizi kabul edin.
Sınırları Belirlemek: Yetkin olup olmadığınız sınırları belirleyin.
Bizler yetişkin olarak var olan sorunu elimizden geldiğince farkında olarak değiştirmeye çalışabiliriz. Ancak yetişkin olarak üzerinde durmamız gereken diğer önemli nokta çocuklarımızı yetiştirirken yukarıda bahsedilen tüm basamaklara dikkat etmek olmalıdır. Başarılarının altında kendilerini ezen çocuklar yetiştirmeyelim. Onlar için de hayat mükemmel olmasın, duygularını –mış gibi yaşamasınlar.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..