Çocukların Psikolojik Gereksinimleri
Bir çocuğun doğduğundan itibaren karşılanması gereken temel psikolojik gereksinmeleri vardır.
Dokunulma gereksinimi: Kucaklanma, tutulma, sarılma vb. gibi,
Güven Duyma Gereksinimi: Çocuğu koruyacak, yönlendirecek, rehberlik edecek, sorunlarını dinleyecek ve onu hafife almayacak ortamlar güven duymasını sağlar.
Yapılandırılmış Düzen Gereksinimi: Her ailenin yaşama düzeni farklı olmakla birlikte mutlak bir düzen içinde yaşamalıdır. Aile bireylerinin hak ve sorumlulukları belirlenmeli ve bu düzen içinde kararlılıkla uygulanmalıdır. Karmaşık, düzeni olmayan ortamlar, gelişmekte olan çocuğu şaşırtır. Neyin doğru neyin yanlış, neyin yararlı neyin yarasız olduğunu fark edemez. Yararlı ve olumlu davranış ve tutum geliştirmez.
Sosyalleşme Gereksinimi: Çocuğun içinde yaşayacağı toplum hayatına hazırlanması gerekmektedir. Sosyalleşme davranışlarının kazanılmasının en önemli etmeni ailedir. Yaşıtları ve yetişkinlerle ilişki kurma, duygularını anlama, tepkileri yönetme, sorun çözme bu gereksinim aracılığıyla sağlanır.
Oyun Aracılığıyla Uyarılma Gereksinimi: Çocuk oyun yolu ile yaşamında olan bitenleri anlamaya çalışır. Oyun yolu ile sosyalleşir. İlişki kurmayı ve ilişkilerini yönetmeyi, planlamayı hatta yaratmayı öğrenir. Çocuğun yaşamında sağlıklı bir yapıyla gelişmesi oyun aracılığıyla gerçekleşir.
Kendini Değerli Görme Gereksinimi: Çocukların söyledikleri ciddiye alınmalı, geçiştirilmemeli, dikkatle dinlenmeli, yaptıkları takdir ve teşvik edilerek sen ailen için değerlisin mesajı verilmelidir.Ciddiye almama, vakit ayırmama, düzensizlik ve kararsızlık, hor görme, aşağılama, hasetlik, kıskanma gibi ilişkiler çocuğun yukarda saydığımız gereksinimlerinin karşılanmasını engeller. Psikolojik gereksinimleri karşılanmayanlar, “Bağlaşık Kişilik” oluştururlar. İçlerinde yaşattıkları çocuk, problemli olur. Dolayısıyla daha sonraları da güvensiz ve sağlıksız aile ortamı oluştururlar.
Çocukların doğuştan getirdikleri bu gereksinimlerin karşılanmayışını, Çocuklar “ Benim annem babam beni isteyip istemediklerinin bile farkında değiller, bana ana babalık yapmaya hazır değiller.” Şeklinde yorumlarlar. Aile ortamlarına giderek güvenmezler. “Beni koruyacak ve güvenebileceğim kimse yok” duygusuna kapılırlar. Daha sonra o küçücük haliyle aciz olduklarını düşünmeye başlarlar. Bende bir bozukluk ya da eksiklik var düşüncesi geliştirirler ve kendilerine olan güvenleri gelişmez. Kişilik çarpıklıkları başlar. Bende bir eksiklik ya da bozukluk var düşüncesini geliştirir. Kendinden utanmaya başlar, ne kendilerini ne de başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Olumsuz karakter geliştirmeye başlar. Mükemmeliyetçilik bu olumsuzluklardan bir tanesidir. Hiçbir kusura tahammül edemezler. Tatmin olmazlar. Sürekli öfkeli ve asık suratlı olurlar. Görüşleri ve çerçeveleri oldukça kısıtlıdır. Daha büyüdükçe özellikle ergenlik çağlarında çevresinde güvenebileceği anne ve baba rolünü de üstlenecek birini ararlar ve bulduklarını sanarak yanlış kişilerle birliktelik yürütürler.
Kaynak: “Yetişkin Çocuklar” Yazar Doğan Cüceloğlu
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..