Çalışan Annenin Suçluluk Duygusu

Bir kadının çalışmasının sebebi ister diplomasının hakkını vermek olsun, ister ekonomik olarak eşine yardım etmek olsun ya da kariyerini devam ettirme isteği olsun, sebep ne olursa olsun bir kadının çalışıyor olması onun kadın olma sorumluluğuna eklediği bir yük olarak karşısına çıkabiliyor. Hele de kadın aynı zaman da anne ise, duygu dünyasında bazen işler karışabiliyor. Birkaç tane anne profili tarif edeceğim siz değerli okurlarıma:

Hem anne hem de bir iş yerinin yöneticisi olabilirsiniz.

Akşama kadar birçok çocuğun rahatsızlığını teşhis eden, tedavi eden ya da rutin kontrollerini yapan bir doktor, ancak eve gittiğinizde sizi gülerek karşılayan minik kızınıza yorgunluktan kapanmak üzere olan göz kapaklarınızın arasından zorla bakmaya çalışan şefkatli anne olabilirsiniz.

Bir öğretmen olabilirsiniz, cıvıl cıvıl ama bir o kadar da yaramaz olan öğrencilerinizden evdeki oğlunuzun ödevine vakit ayırmanın zaman içinde zorlaştığını fark eden anne olabilirsiniz.

Üniversitede akademik kariyeriniz için araştırmalar yapıp, makalenizi hazırlamaya çalışırken daha yeni tuvalet eğitimini verdiğiniz bebeğiniz için geceleri birkaç kez uykusunu bölen bir anne tarifi hiç de kulağa yabancı gelmiyor.

Kısacası hem anne hem de çalışan bir kadın olabilirsiniz ve kariyeriniz kadın olmanın yaşatıyor olduğu güzel duyguları zaman zaman hissedememenize neden oluyor olabilir. Öfkenizi kontrol edemediğiniz, zaman elinizden kayıp gidiyor da siz hiçbir şeye yetişemiyormuşsunuz duygusu yaşıyor olabilirsiniz. Çocuklarınıza yeterince vakit ayıramadığınızı düşünerek işte dikkatinizi toplayamadığınızı fark edebilir ya da sebepsiz yere kendinizi ağlıyorken bulabilirsiniz. Tüm bunların nedeninin çocuğunuza yeterince vakit ayırmadığınız için hissetmiş olduğunuz SUÇLULUK DUYGUSU olduğunun altını çizmek gerekiyor.

Doğa aslında kadına doğurgan olma yetisini verirken bunun yanında dünyaya getirdiği minik varlıkların bakımı, ihtiyaçlarının karşılanması, eğitimi gibi sürece, fiziksel ve de psikolojik olarak da hazırlanmasını sağlıyor. Bunu daha hamilelikteki 9 aylık süreçte yapmaya başlıyor. Örneğin; Hamilelik sürecinde anne adayları geceleri uykusuz zaman geçirirler. Çünkü onları bebek dünyaya geldikten sonra emzirme döneminde zorlu bir süreç beklemektedir ve bu bir çeşit ön antrenmandır. Bir anne bebeğinden ayrılmak istemez, onunla vakit geçirmek, onun tüm ihtiyaçlarını karşılamak ister. Bu duygu kadının anne olması ile yakından ilişkili olup bu isteğin bölünmesi, karşılanmaması annede yoğun suçluluk duygusunun oluşmasına neden olabilir.

Çocuğu ile yeterince vakit geçirmediği için her akşam eve oyuncak ile gelen anne, işten eve geldiğinde öncelikle yemek yapmak için zamanını çocuğuna ayıramayan anne, hemen ilk akla gelen anne davranışlarından olabilir. Çalışıyor olduğu için kendine ya da bunu sebep olarak gördüğü duruma ya da kişilere kızan annenin çocuğuna öfkesini yansıtması anne ile çocuk arasındaki ilişkinin kalitesini azaltacaktır. Bu ilişkinin kaliteli ve keyifli olması siz annelerin elinde…

Size kısaca diyebilirim ki, çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirin. Bu zaman dilimi kısa olabilir ancak önemli olan çocuğunuz ile beraberken harcadığınız zamanın karşılıklı ihtiyacınızı gidermesidir.

• Zamanınızı planlayın ve bu plana uymaya azami ölçüde özen gösterin.
• İşinizden evinize geldiğinizde çocuğunuz ile keyifli bir zaman geçirin. Öncelikle karşılıklı duygu alışverişinizi tamamlayın.
• Çocuğunuzu sevdiğinizi göstermenin yolu onu hediyeye boğmak değildir. Sonrasında sizi hediye için kapıda karşılayan minik sevimli bir yüzle tanışabilirsiniz.
• Sizin ailenizin aitlik duygusu içinde bazı kurallarınızın olduğunu ve bunun sizin ailenize ait kuralların olduğunu çocuğunuza hissettirin.
• Çalışan anne olarak çocuğunuz sizin ona olan suçluluk duygunuzu kullanmak isteyebilir, bunun olmasına müsaade etmeyin.
• Kısacası kariyer basamaklarında nerede olursanız olun, önce anne olduğunuzu kendinize hatırlatın! Ve anne olmanın keyfini çıkarın!