D Vitamininin Anne Adayları Açısından Önemi
D vitamininin önemi hayata gözlerimizi açtığımız anda başlayıp, yaşlılığımızın sonuna kadar devam ediyor. Sadece kemik sağlığımız için değil, hücresel aktivitelerimiz içinde son derece önemli. Bu yüzden anne adayları hamileliklerinde hem kendi hem de bebeklerinin sağlığı için D vitamini alımına önem vermeliler. Femical Kadın Sağlığı Kliniği'nden Kadın Sağlığı ve Hastalıları Uzmanı Doç. Dr. Arda Lembet ve Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suat Süphan Erşahin sorularımızı yanıtladı.
Anne adayları ve bebekleri için D vitamininin gerekliliği nedir?
Doç. Dr. Arda Lembet: D Vitamininin en iyi bilinen fonksiyonu; vücutta kemik ve kalsiyum metabolizmasına etkisidir. İhtiyaca göre kemik ve bağırsaklardan kalsiyum emilimini çoğaltarak, kemiklerde mineralizasyonu arttırmaktadır. Kalsiyum, kemiklerin ve dişlerin oluşumunda yapı taşı olarak yer alır. Normal kas kasılması, kanın pıhtılaşması, sinir impulslarının iletilmesinde gereklidir. Hormonların pek çoğunun etkilerinin başlatılmasında, tansiyon üzerinde düzenleyici rol oynar. Bunun dışında, son dönemde yapılan çalışmalarda , D vitaminin büyüme ve gelişme üzerine, hücresel farklılaşma, beyin gelişimi ve bağışıklık sistemi üzerinde birçok önemli ve olumlu etkisinin ortaya çıkarılmasının ardından, özellikle hamilelik dönemine etkisi ve bu dönemdeki önemi daha dikkat çekmeye başlamıştır.
Dr. Suat Süphan Erşahin: Gebeliğin sağlıklı ve gebelik sürecinin olumlu olabilmesi için anne adayının yeterli beslenmesi gerekmektedir. Özellikle alınacak vitamin ve mineral kombinasyonu, anne adayının ve bebeğin sağlığını doğrudan etkileyecektir. Bunun için çoğu gebe, ilaç şeklinde D vitamini alıyor. Gebelikte D vitamininden zengin beslenme; bebekte oluşacak raşitizm ve osteomalasi (kemiklerin yumuşaması) gibi kemik hastalıklarını, yeni doğan hipokalsemisi, bebeğin düşük doğum ağırlıklı doğması gibi hastalıkları önleyecektir. Aynı şekilde anne adayında da yorgunluk, bitkinlik, diş kırılmaları, sırt, kas ve eklem ağrılarının yaşanmasını engelleyecek, gebelik süresinin rahat geçmesini sağlayacaktır.
Hamilelik süresince ne kadar süre ve nasıl güneşten faydalanmak gerekir?
Dr. Suat Süphan Erşahin: Anne adaylarının yeterli beslenme, güneş enerjisinden faydalanma ve egzersiz konusuna dikkat etmeleri gerekir. Gebe bir annenin güneşli bir ortamda 15-20 dakika kadar yürümesi yeterli D vitamini alması için gereklidir.
Yaz tatiline giden anne adaylarının gölgede güneşlenmeleri yeterlidir. Dış ortamda çalışan anne adayları yeterli D vitamini alabilirler. Kapalı anne adaylarının ise yalnız ortamlarda 15-20 dakika kadar açık kalmaya çalışmaları yararlı olacaktır.
Rutubetli, karanlık ortamlarda yaşayan veya çalışan anne adaylarının her gün yarım saat açık giysilerle dış ortamlarda olmaları gerekmektedir. Özellikle peynir, sütlaç, dondurma, yumurta sarısı, somon balığı vb. yiyecekler tüketmelidirler. Yüzme, yürüyüş ve daha önceden yaptıkları sürekli sporlara devam etmelidirler. Bunlara rağmen D vitamini preparatları, doktorunuzun ihtiyaç görmesi durumunda alınabilinir.
Doç. Dr. Arda Lembet: Diyetle yetersiz alım ve güneşten uzak kalma dışında; mevsimsel değişimden de bahsetmek gerekir. Hamilelikteki D vitamini seviyesi; mevsimsel durum, başka çevresel faktörler ve fiziksel durumdan etkilenmektedir. Birçok çalışma kış veya bahar aylarında doğum yapan gebelerde yazın doğum yapanlara göre daha düşük D vitamini seviyeleri tespit edilmiştir.
Dünya üzerinde D vitamini eksikliği görülen bölgeler, güneş ışınlarını fazla alamayan Kuzey Ülkeleri ve Uzakdoğu Ülkeleridir. Bu nedenle şanslı bir coğrafyada yaşadığımızı düşünebilirsiniz. En kolay D vitamini almanın yolu güneş ışığına çıkmaktır ve günde 15 dakika el kol ve yüzümüzün güneşe maruz kalması yeterlidir ve bunun hafta 4-6 kez yapılması da önemlidir. Güneşin çok kuvvetli olduğu saatler hamileler için sıkıntı yaratabileceği için 12-15 saatleri dışında güneşe çıkmak en doğrusu olacaktır. Ayrıca unutulmamalıdır ki camın arkasından alınan güneş ışığının D vitamini metabolizması için insan vücuduna hiçbir yararı yoktur. Fazla güneşte kalma ile D vitamininin fazla alınması da söz konusu değildir, metabolizma bunu ayarlamaktadır.
Kalsiyum ile ilişkisi nedir?
Dr. Suat Süphan Erşahin: Yetişkin bir insanın vücudunda 1,2 kg kalsiyum bulunur. Bu, vücut ağrılarının yaklaşık yüzde 2’sini oluşturmaktadır. Kalsiyumunun büyük çoğunluğu kemik ve diş yapısında, geri kalanı yumuşak dokularda, az kısmı da vücut sıvılarında bulunur. D vitamininin ise yüzde 90’ı deriden güneş ışığıyla, yüzde 10’u besinlerden elde edilir. Deriden sentezlenen D vitamini (kalsiferol) kana, kas ve yağ dokusuna geçer ve depolanır ya da karaciğer ve böbreğe giderek aktif hale gelir. Kalsiyumla birlikte kemik dokusu yapımında rol oynar.
Kış aylarında solgun güneş D vitamini için yeterli midir?
Doç. Dr. Arda Lembet: Kış aylarında güneşin yeterli olması konusunda en önemli faktör yaşanan coğrafi bölge ve gün ışığına maruz kalma süresidir, bu aşamada giyinen giysiler ve vücudun açık alanları da alınan güneş ışığı ile beraber etkilidir.
Eksikliğinde anne ve bebekte neler olur?
Dr. Suat Süphan Erşahin: D vitamini eksikliğinde, hamile annelerde kemiklerde oluşan en önemli risk, kemiklerin yumuşaması ve kolay kırılabilir hale gelmesidir. Genellikle osteomalasi (kemiklerin yumuşaması) dediğimiz bu hastalıkta tedavi süreci çok uzun süre alabilir. Aynı zamanda bu hastalık bebeğin sağlıklı gelişimini de önler. D vitamini eksikliği; bebeklerde kemik bozuklukları, vücudun normal şeklinin bozulması, kemik eğrilikleri, doğumdan sonra sık enfeksiyonlara yakalanma, göğüs kemiklerinde öne çıkma ya da çöküntü oluşması, bacaklarda eğrilikler, el ve ayaklarda şekil bozuklukları, kafa kemiklerinde deformite, kemikler çabuk kırılır olması, ayrıca yeni doğan bebeklerden rasitizm hastalığına çabuk yakalanma gibi sorunlara neden olabilir.
Yeni doğanda düşük doğum ağırlığı ve yeni doğan hipokalsemisi görülebilir.
Anne adaylarında çabuk diş çürümesi, sırt ve eklem ağrıları, kasık ağrıları, halsizlik ve güçsüzlük gibi belirtiler görülebilinir.
Doç. Dr. Arda Lembet: ANNE İÇİN; Her ne kadar çalışmalar çok az sayıda da olsa, bir çalışmada gebeliğin orta döneminden sonra düzenli olarak her gün 400-600 IU D vitamini alan hastalarda gebelik toksemisi dediğimiz hamilelikte yüksek tansiyonla giden önemli bir hastalığın daha az görüldüğü; yine az sayıda çalışma olmasına rağmen, yetersiz D vitamini alınımının gestasyonel diyabet dediğimiz gebelikte görülen şeker hastalığı riskini arttırdığı gösterilmiştir.
Yine A.B.D de yapılan bir çalışmada da , yetersiz rahim kasılmaları yaratabileceğinden, D vitamini eksikliği olan hamilelerde sezaryen oranlarının arttığı belirtilmiştir.
Erken doğum ve rahim enfeksiyonu yapabilen bakterial vajinosis adı verilen bir enfeksiyonun da D vitamini eksikliği olan anne adaylarında daha fazla görüldüğü rapor edilmiştir.
Bu sonuçlar genel kabul görmemekle beraber çalışmalar arttıkça bilgilerimiz daha netleşecektir.
Hamilelikte ortalama olarak % 3-5 oranında kemik kaybı olur. Gebelikteki D vitamini eksikliği ile maternal kemik kaybı arasındaki ilişki net olarak ortaya konamamıştır. Literatürde D vitamini eksikliğinin annede kemik kaybını arttırabileceğini söyleyen çok az sayıda yayın olmakla beraber, bu konuda net bir sonuca varabilmek için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
FETUS İÇİN: D vitamininin fetusta özellikle kemik gelişimi ve hücrelerin farklılaşması üzerine önemli etkileri olduğu göz önünde bulundurulduğunda, annede eksikliğinin fetus ve yenidoğan üzerine etkileri olması beklenmektedir.
Annede D vitamini eksikliğinin fetusun kemik gelişimine etkisi daha çok hayvanlar üzerinde çalışılmış olmakla beraber, hamilelerde yapılan bir çalışmada, annede vitamin D seviyesinin düşüklüğünün, üst bacak kemiklerinde kısalma olmaksızın, doğum sonrası görülen raşitizme benzer değişiklikler gösterdiği ultrasonografik olarak gösterilmiştir.
Annede D vitamini eksikliğinin fetus ve yeni doğan kemik gelişimi üzerinde olumsuz etkileri, kemik mineral yoğunluğunun azaldığı birçok çalışmada gösterilmekle beraber, halen bir etkisi olmadığını söyleyen yayınlar da mevcuttur.
Raşitizm ile hamilelikte yetersiz D vitamini alımı arasında bir ilişki var mıdır?
Doç. Dr. Arda Lembet: Yeni doğanlarda ve çocuklarda raşitizmin en önemli nedeni anne karnında ve hayatın ilk aylarında yetersiz D vitamini alımıdır. Raşitizm, büyüme geriliği, uzun kemiklerin epifiz kısımlarında genişleme, bacaklarda eğrilik, omurgada bükülme, zayıf kas gelişimi ve göğüs kafesinde bozukluklarla giden genel bir kemik deformitesi hastalığıdır. Genelde bebeklerde kalsiyum eksikliğine bağlı nöbetler gözlenebilir.D vitamini eksikliği olan annelerden doğan bebekler raşitizm açısından yüksek risk altındadır. A.B.D başta olmak üzere birçok ülkede süt ve süt ürünlerinin D vitamini ile zenginleştirilmesinin ardından raşitizm sıklığında belirgin bir azalma olmuştur.
Doğum defektlerine gelince; hayvanlarda yapılan çalışmalar göstermiştir ki, D vitamini kalpte ve beyinde hücre büyümesi ve farklılaşması üzerine etkili bir vitamindir. Kalsiyum metabolizması üzerinden kalp kasında kasılmayı sağlamaktadır.Annede D vitamini eksikliğinin yeni doğanda kardiyak gelişimi yavaşlattığı öne sürülmektedir. Henüz insanlarda, maternal D vitamini eksikliğinin yeni doğan kalp ve beyin gelişimi üzerine etkisi ortaya konmamıştır.
İnsanlarda henüz çalışma olmamakla beraber, hayvan çalışmalarında, D vitamininin beyin gelişimi ve fonksiyonlarında rol oynadığı gösterilmiştir.
D vitamini yetersiz yeni doğanlarda zatüre ve diğer solunum yolları hastalıkları riskinin arttığı gösterilmiştir. Ayrıca D vitamini yetersizliğinde fetus ve yenidoğanda bağışıklık sistemi gelişimi olumsuz etkilenmektedir.
Dr. Suat Süphan Erşahin: Kesinlikle ilişkisi vardır. Özellikle rutubetli evlerde, bodrum katlarında yaşayanlarda, kapalı kadınlarda, iyi beslenemeyen gebe kadınlarda, yeterli D vitamini alınmadığı için doğan bebeklerinde 6-18 aylarda raşitizm ortaya çıkabilir. Bu bebeklerde çarpık bacaklar, kemiklerde çabuk kırılma, yorgunluk, halsizlik, kanama ve kanın pıhtılaşma faktörlerinde bozukluk görülebilir.
D vitamini vücuda başka hangi yollarla alınabilir?
Doç. Dr. Arda Lembet: D vitamini, iki yolla elde edilir. İlk olarak deride bulunan öncü maddenin, güneş ışınları etkisiyle başka bir forma dönüşmesi, emilimi, daha sonra önce karaciğer, sonra böbrekte aktif metabolit haline gelmesi… Diğer yol ise beslenmeyle D vitamini öncü maddenin alınması ve yine aynı şekilde aktif formuna dönüşmesiyle elde edilir. D vitaminin ana kaynağı yağlı balıklar ve balık yağlarıdır. Onun dışında D vitamini ile zenginleştirilmiş süt, kahvaltılık gevrekler veya yumurta sarısı da D vitamini kaynağı olabilmektedir. Aktif metabolit, hamilelikte artan yapım ve azalan yıkım sonucunda kanda artarak, annenin diyetle aldığı kalsiyum emilimini arttırır ve fetusa daha fazla kalsiyum transferi sağlar. Fetustaki en önemli kalsiyum kaynağı da, artan emilim sonucu plasental transfer yoluyla anneden gelen kalsiyumdur.
Dr. Suat Süphan Erşahin: D vitamini vücuda 2 formda girer:
- D - 2 vitamin sadece bazı yosun ve mantarlarda bulunur. D -3 vitamini ise insan derisinden güneş ışığı ile temas sonucu meydana gelir.
- Balık ve balık yağlarında
- Yumurta sarısında
- Süt ürününde
- Vitamin haplarında bulunur.
- En çok ringa balığı, somon balığı ve ton balığında bulunur.
- Fakat eğer güneşle temas edilmezse bu besinler alınsa bile D vitamini alınamaz.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..