Hamileliğinizle İlgili Merak Ettikleriniz
Hamilelik her kadın için çok önemli ve keyifli bir süreç. Karnınızda minicik bir bebeğin büyüdüğünü hissetmek, kıpırdanışını duymak ve mutlu sona doğru adım adım ilerlediğinizi bilmek... 9 ay süren bu uzun bir süreçte fiziksel ve ruhsal olarak birçok değişim yaşanır. Bu değişimleri ve bebeğinizin gelişimini merak edersiniz. Sizler için, en çok merak edilen soruları ve yanıtlarını derledik.
Folik asit alımının yararlı olduğu söyleniyor. Folik asit hangi yiyeceklerde bulunuyor ve günde ne kadar almalıyım?
Folik asit yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunuyor. Ayrıca esmer ekmek gibi buğdaylı ürünlerde, kabuklu yemişlerde (fıstık, fındık) folik asit açısından zengin. Uzmanlar hamile kalmadan önce, folik asit vitamininin alınmasının yararlı olduğunu düşünüyorlar. Günde 400 mcg folik asit, hamile kalmadan önce ve hamileliğin ilk üç ayında bebekte oluşabilecek, spina bifida gibi sinir sistemi bozukluklarını engelleyebiliyor.
Hamilelikte bol bol sıvı almanın yararı var mıdır?
Evet. Hamilelik sırasında alınan sıvının çok yararlı olduğunu söyleyebiliriz. Bol sıvı alarak idrar yolu enfeksiyonlarının ve hamilelikte sık sık oluşan kabızlığın önüne geçmeniz mümkün. Bir günde ortalama 2 litre sıvı almaya bakın. 8 su bardağı sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır. Ancak alacağınız sıvının su olması daha önemli. Su, sindirim sisteminizin daha rahat çalışmasını sağlar. Ancak meyve sularını da ihmal etmeyin.
Hamilelikte cinsel ilişki tehlikeli midir?
Bazı özel durumlar haricinde cinsel ilişki 7. aya kadar bebeğiniz için tehlike sayılmaz. Normal bir hamilelikte rahim ağzı, doğuma kısa bir süre kala, çok az açılıyor. Bu nedenle penisin rahme kadar ulaşması mümkün değil. Ayrıca bir çok kadının erkek menisinin bebeğe zararlı olup olmadığı hakkında bir tedirginlik duyduğu bilinir. Bu konuda da gönlünüz rahat olmalı. Hiçbir zararı yok.
Hamileliğe bağlı yüksek tansiyonu olanlar, hamileliğin ilk üç ayında çok sayıda düşük yapanlar, kanama sorunu olanlar, plesentanın doğum kanalını kapattığı durumlar haricinde fiziksel olarak normal bir cinsel ilişki yaşamamanızda hiçbir sorun yok. Zaten kadın doğum uzmanınız sizi bu konuda uyaracaktır. Ancak tabii ki, işin bir de psikolojik yönü var. Anneliğe hazırlanan bir çok kadın, seksten uzak durmaya bakar. Oysa annelik ve seks bir birine aykırı bir durum değildir. Tıbbi bir sakınca taşımıyorsanız, kendinizi eşinizle paylaşacağınız özel zevklerden mahrum etmeniz hiç de mantıklı bir seçim sayılmaz.
Hamilelik sırasında kahve içimi bebek sağlığı açısından tehlikeli midir?
Kafein maddesi en çok kahvelerde (Türk, filtre kahve, granül kahve) bulunur. Ancak az miktarda kola, çay, çikolata ve kakaoda da bulunur. Ve uyarıcı etkisi olan kafein direkt olarak plesenta bariyerini aşıp bebeğinize ulaşabiliyor. Üstelik vücuttan atılımı ise 17 saat sürüyor. Eğer sıkı bir kahve tiryakisiyseniz biraz fedakarlık etmeniz gerekecek. Uzmanlar, günde 2-3 fincana kadar bir zararının olmadığından söz ediyorlar. Fazla miktarda alındığı zaman, annenin sinir sistemini etkilediği gibi, karnınızdaki bebeğin sinir sistemini de etkiliyor.
Hamileler niçin baygınlık hissi duyuyor?
Bu dönemde baygınlık hissi, bedeninizdeki çeşitli değişiklikler yaşanmasından kaynaklanıyor. Bayılma hissinin nedenleri hamileliğin evrelerine göre değişim gösteriyor.
İlk üç aylık dönemde; hormonal değişimlerden kaynaklanıyor. Örneğin “vagus” denilen, tansiyonu düzenleyen sinir sisteminin hormonlardan etkilenmesi sonucu, tansiyon düşer. Bu da hamilelerin bayılma hissi duymasına neden olur.
İkinci üç aylık dönemde; sorumlu fizyolojik anemi. Bu dönemde anne adayının kan miktarı artıyor, ancak kanın içindeki hemoglobin denilen yani kanda oksijeni taşıyan molekül, miktarı artmaz. Anemi, kan hücrelerinin içinde bulunan hemoglobin miktarının azlığından kaynaklanır.
Üçüncü üç aylık dönem de dolaşım sorunları bayılmalara neden olabiliyor. Özellikle blüyüyen rahmi toplardamalara yaptığı baskıdan ötürü, kalbe yeterli kan tanışanamaz ve baygınlık ortaya çıkabilir.
Hamilelik sırasında alınan kilolar, doğum sonrası rahatlıkla verilebilir mi?
Bu biraz da genetik yapınıza bağlı. Son araştırmalar, hamilelik sırasında alınan kiloların genetik yapıyla yakından ilgili olduğunu belirtiyor. Genellikle üçte bir oranında kadın kısa bir süre sonra eski kilosuna dönerken, üçte biri kilo verseler bile karın bölümlerinde gevşeklik söz konusu oluyor. Geri kalan üçte birinin işi biraz daha zor. Çünkü tekrar forma girmek çok uzun zamanlarını alıyor belki de yıllarca bu fazla kilolarla yaşamak zorunda kalıyorlar.
Ancak hangi kalıtımsal guruba girerseniz girin, beslenme şekliniz, egzersiz yapmanız, hareketli bir yaşam biçimi sürüp sürmediğiniz eski formunuza dönmeniz için oldukça önemli.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..