Hamilelik ve Emzirme Döneminde Omega 3 Takviyesi

Hamilelik öncesi anne adayının beslenme ve yaşam tarzı; gebeliğin seyrini, bebek doğum ağırlığını ve bebeğin sağlığını etkileyen önemli bir faktördür. Hamileliğe hazırlanılan bu dönemde, anne adayının mineral ve vitaminlerden zengin ve dengeli bir biçimde beslenmesi önemlidir.

Özellikle bu dönemde, demirden zengin yumurta, mercimek ve fasulye gibi besinlerin tüketilmesinin yanında, günlük taze meyve ve sebze tüketimi de anahtar rol oynar. İdeal vücut ağırlığının korunması, hafif tempolu egzersiz yapılması, alkol, kahve, sigara ve çay tüketiminin kısıtlanması da hamileliğe hazırlık dönemi için önemli adımlardandır. Hamileliğe hazırlık döneminde, günde 400 mcg folik asit takviyesi kullanımı birçok sağlık örgütü tarafından önerilmektedir.

Hamilelikte günlük enerji ihtiyacı ne kadar?

Hamilelikte kazanılan ağırlık hem hamileliğin normal seyri hem de bebeğin gelişimi için kritiktir. Yeterli ağırlık kazanımı bu dönemde önerilen düzeylerde enerji, makro ve mikro besin öğelerinin alımı ile mümkündür. Enerji ve besin öğelerinin yetersiz tüketimi, anne ve bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Hamilelik sürecinde günlük enerji gereksinmesi, ortalama 2500-2700 kcal/gün arasında değişmektedir.

Hamilelikte beslenmenin amacı hem kendi fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayarak besin öğelerini dengede tutmak hem de fetüsün normal büyümesi için gerekli besinleri sağlamaktır. Hamilelerde bazal metabolizma normalin %20’si kadar artış gösterir. Yetersiz beslenme anne adayında anemi, fetüste düşük doğum ağırlığı ve büyüme geriliği gibi sorunlara yol açabilir. Yetersiz beslenen gebe kadınlardan doğan prematüre sayısı normal beslenen kadınlara göre daha yüksektir.

Gebelikte anne beslenmesi yeterli ve dengeli değil ise annede;

• Tükenme sendromu,
• Osteomalasi (Kalsiyum ve Vitamin D yetmezliği),
• Guatr (İyot yetersizliği),
• Anemi oluşabilir.

Kalsiyum, kemik yoğunluğunuzu korur

Gebelik süresince yeterli kalsiyum alınması, kemik ve dişlerden kalsiyumun çekilmesinin önüne geçmektedir. Sık doğum yapmak, egzersiz yapmamak ve güneş ışınlarından yeterince yararlanamamak kemik yoğunluğunun azalmasına ve diş çürüklerine neden olur. Kalsiyum emilimini kolaylaştırması için D vitamininin de yeterli alınması önemlidir.

Demir, erken doğum riskini azaltır

Gebeliğin ilk iki trimestrinde demir eksikliği, erken doğum riskinin artmasına, düşük doğum ağırlığına ve bebekte hayati bazı sorunlarda artışa yol açabilir. Gebe kadınlarda artan plazma hacmi, fetüsün demir gereksinimi, barsak parazitleri, sık doğumlar, aşırı çay ve kahve tüketimi demir emilimini olumsuz etkileyerek demir yetersizliğine bağlı anemi gelişimine zemin hazırlar.

Omega 3 bebeğin beyin gelişimi için gereklidir

Omega 3 vücut tarafından üretilemeyen ancak vücut için çok gerekli bir yağ asididir. Omega 3’ün özellikle gebeliğin son üç ayında ve doğumdan sonraki bebeklik döneminde beyin, retina ve sinir sistemi gelişimi üzerine önemli bir role sahip olduğu bilinmektedir. Özellikle DHA önemli bir faktördür, çünkü DHA ilgili dokuların membran yapılarında bulunan ve hücre için hayati fonksiyonlara sahip fosfolipitlerin elzem doğal bir komponentidir. Günlük 200 mg DHA alımı uluslararası otoriteler tarafından önerilir. Konuyla ilgili bir klinik çalışmada, hamilelik döneminde yeterli miktarda Omega 3 tüketiminin prematüre doğum riskini azalttığı da bildirilmiştir.

Emzirme döneminde de beslenmenize dikkat etmelisiniz

Emzirme döneminde annenin salgıladığı süt, annenin aldığı besinlerin bir ürünüdür. Yeni doğan bebeğin beslenmesi için annenin salgıladığı sütün enerjisi ve besin öğeleri, annenin yedikleri ve kendi vücudundaki depolardan sağlanmaktadır.

Bu nedenle emzirme döneminde, annenin beslenmesinde temel ilkelerden biri, annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak ve sütün gerektirdiği enerji ve besin öğelerini tam olarak karşılamaktır. Süt salgılanması kadının normal gereksiniminden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineral almasını gerektirir.

Emziren annelerin de haftada 1-2 defa somon, hamsi, sardalye gibi Omega 3’ten zengin balık tüketmesi önerilir. Annenin sütü aracılığıyla yenidoğana Omega 3 desteği sağlanarak, bebeğin göz, beyin ve sinir sistemi gelişimine katkıda bulunur. Aynı zamanda anti-enflamatuar etkisi de olduğundan dolayı, yenidoğan alerjilerinin görülmesinin de önlenmesinde destek sağlayacaktır.