Hamilelik Sürecinde Cildinizde Fark Edebileceğiniz 11 Değişim

Hamilelik sürecinde kadın cildinde bazı değişimlerin oluşması normal kabul edilse de her değişimi doğal karşılamamak gerekiyor. Örneğin aşırı kaşıntı ya da çok fazla artan şekilsiz benler gibi…   Acıbadem Kayseri Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Efşan Gürbüz Yontar, anne adaylarının ciltlerinde gözlemleyebilecekleri değişimler hakkında bilgiler veriyor.

Yüzdeki renk değişimleri

Hamilelik döneminde alın, yanaklar, burun, üst dudak ve çenede renk değişimleri görülebiliyor. Birçok hamile kadında gözlenen bu lekelenmelerin doğumdan sonra yok olduğunu söyleyebiliriz. Bu lekeleri önlemek için hamilelik sırasında ve lohusalık döneminde, güneşe çıkmadan önce, en az 30 faktörlü bir güneş koruyucu krem kullanılmalı. Bulutlu havalarda dahi güneşin UV ışınlarının cildi etkilediği unutulmamalı.

Benlerin sayısında artış

Benlerin sayısında artış ya da mevcut benlerde koyulaşma hamilelik döneminde yaşanan cilt değişiklikleri arasında yer alıyor. Ancak ben renginde aşırı koyulaşma, sınırlarında düzensizlik, boyutunda artış, kanama gibi anormal bulgular olması durumunda bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerekiyor. Benzer şekilde et benleri olarak adlandırılan ve sıklıkla boyun, koltuk altları ve kasıklarda gözlenen lezyonların sayı ve boyutlarında da artış gözleniyor.

İlk haftalarda akne çoğalması

Gebeliğin özellikle ilk haftalarından itibaren aknelerde ve yüzdeki siyah noktalarda artış yaşanabiliyor. Ciltteki yağ bezlerinin çalışmasındaki artışa bağlı olarak meydana gelen bu durumda cilt temizliğine dikkat etmek ve uygun nemlendirici ürünler kullanmak gerekiyor. Tüm bu önlemlere karşın akne oluşumunda ciddi bir artış gözlenmesi durumunda bir dermatoloji uzmanı kontrolünde tropikal ilaçların kullanılması öneriliyor.

Karında oluşan çizgi

Hamileliğin 20. haftasından sonra karın orta hattında linea nigra (siyah çizgi) olarak adlandırılan çizgi şeklinde bir lekelenme oluşuyor. Göbek deliğinin hemen altından başlayan ve kasık bölgesine doğru uzanan bu çizginin oluşumu son derece normal ve doğumun ardından kendiliğinden kayboluyor.

Kırmızı lekelenmeler

Yüzde, boyunda ve bazen karın bölgesinde kırmızı lekelenmeler görülebilir. Bu lekelenmeler merkezde bir damar ve bu damardan etrafa doğru ışınsal olarak yayılım gösteren kılcal damarlanmalar şeklinde oluyor. Hamilelikte artan östrojen hormonu nedeniyle ortaya çıkıyor. Doğumdan sonra da kısa süre içerisinde kayboluyor. Yani tedavi gerektirmiyor.

Meme ucu ve koltuk altı koyulaşması

Anne adaylarının büyük bir çoğunluğunun meme uçlarında, koltuk altlarında ve genital bölgelerinde koyulaşma gözleniyor. Artan östrojen seviyesine bağlı olduğu düşünülen bu durum özellikle esmer tenli olan anne adaylarında daha belirgin… Tamamen fizyolojik olan bu koyulaşmalarda herhangi bir tedaviye gerek yok. Gebelik sonrası dönemde zaman içerisinde kayboluyorlar.

Karında, kalçada, memede çatlak

Anne adaylarının önemli bir kısmında karında, kalçalarda ve memelerde çatlaklar görülebiliyor. Cildin aşırı gerilmesi ve bu nedenle kolajen liflerin yırtılmasına bağlı olarak ortaya çıkan bu çatlaklara çoğu zaman rahatsız edici bir kaşıntı da eşlik edebiliyor. Hamilelikte kırmızı renkte olan bu çatlakların rengi, doğum sonrası giderek açılıyor. Bazı anne adaylarında oldukça fazla kilo alınmasına ya da koruyucu önlemler alınmamasına rağmen çatlak oluşmuyor. Bazı anne adaylarında ise tüm koruyucu önlemlere rağmen çatlaklar görülebiliyor. Bu nedenle gebelik çatlaklarının kalıtımsal olduğu düşünülüyor. Çatlakları tümüyle yok etmek mümkün olmasa bile bazı önlemlerle görünüşlerini biraz olsun azaltmak mümkün. Dermatoloji uzmanlarının önerisiyle kullanılması gereken çatlak kremleri cildi nemlendirerek esnemesine yardımcı oluyor. Ayrıca gün içerisinde yeterli sıvı alımı da oldukça önemli… Vücuda giren su miktarı yetersiz olduğunda cildin elastikiyeti azalıyor ve çatlaklar daha kolay oluşabiliyor. Tüm önlemlere rağmen çatlakların önüne geçilememesi durumunda doğum sonrası dönemde çatlak görünümünü azaltmak için mikro iğneleme teknikleri ya da lazer uygulamaları yapılabiliyor.

Avuç içlerinde kızarıklık 

Avuç içlerindeki kızarıklık da hamilelik döneminde meydana gelen fizyolojik değişiklikler arasında. Nadiren ayak tabanlarında da kızarıklık ve kaşıntı görülebilir. Palmoplantar eritem olarak adlandırılan bu klinik tablonun da östrojen seviyesinin artması nedeniyle ortaya çıktığı düşünülüyor. Kaşıntının şiddetli olduğu durumlarda nemlendirici kremler faydalı olabilir.

Saç dökülmesinde farklılıklar

Hamilelikte saç dökülmesi azalıyor. Bunun nedeni ise hormonal değişimler. Buna karşın doğumdan sonraki lohusalık döneminde hızlı bir şekilde saç dökülmesi yaşanabiliyor. Telogen effluvium adı verilen bu durum özel bir tedavi gerektirmeyip, genellikle doğumu takip eden 6. aydan sonra kendiliğinden düzeliyor.

Kaşıntı

Özellikle karın ve çatlayan cilt bölgelerinde oluşan kaşıntı, bazı hamilelerde dayanılamayacak kadar şiddetli olabiliyor. Yaygın kaşıntı olması durumunda olası bir karaciğer ve safra yolları patolojisinin araştırılması gerekiyor. Kaşıntıya karşı alınacak önlemler arasında dar ya da yünlü ve sentetik kumaşlardan üretilen kıyafetler giymemek geliyor. Rahat, geniş ve pamuklu kıyafetlerin tercih edilmesi önemli. Ayrıca serin ortamda bulunma ve ılık duş alma deriyi rahatlatıyor. Duş sonrası tüm vücuda deri tipine ve gebeliğe uygun nemlendirici kremlerin uygulanması faydalı oluyor.

Kimyasallara karşı cilt reaksiyonu

Hamilelikte makyaj yapmak sakıncalı değil ancak kullanılan malzemelerin kimyasal içerikli ve yapay renklendiricili olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Tabiatta doğal halde bulunan renkli minerallerin kullanılması ile elde edilen mineralli makyaj ürünlerinin hamilelik döneminde kullanılmasında sakınca bulunmuyor.