Hamilelikte Uzak Durulması Gereken Besinler

Anne adaylarının hamilelik süreçlerinde beslenmelerine dikkat etmeleri ve bazı besinlerden uzak durmaları gerekiyor. Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Ayşegül Bahar, anne adaylarına, tüketirken dikkat etmeleri gereken besinler hakkında şu bilgileri veriyor.

Hamilelikte beslenmeye dikkat etmek sağlıklı bir gebeliğe büyük katkı yapar. Bunun için bazı besinler diyetten tamamen çıkarılmalı bazılarının tüketimi ise sınırlandırılmalıdır. Aşağıdaki listede tüketilmemesi ya da sınırlandırılması gereken gıdalar listelenmiştir.

Yüksek cıva içeren balıklar:

Cıva son derece zehirli bir elementtir ve kirli denizlerde yüksek miktarda bulunur. Yüksek miktarda cıva alımı sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve böbrekler için toksik etkiye neden olur.

Her ne kadar kirli denizlerde yaşayan deniz canlılarında daha çok bulunsa da okyanuslarda yaşayan büyük balıklar da yüksek miktarda cıva içerir. Özellikle ton, kılıç ve köpekbalığı gibi balıklarda yüksek cıva bulunur ve hamile kadınların bu balıklardan ayda 1-2 porsiyondan fazla tüketmemesi önerilir.

Balıkların sadece bazılarının yüksek miktarda cıva içerdiği unutulmamalı ve hamilelikte balık tüketimi haftada 2 -3 porsiyon şeklinde sürdürülmelidir çünkü anne karnındaki bebeğin sağlığı açısından balıklarda bunan Omega-3 yağ asitleri gereklidir.

Çiğ balıklar:

Çiğ balıklar ve kabuklu deniz canlıları çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. Bu enfeksiyonlardan bazıları sadece annenin sağlığını olumsuz şekilde etkilerken, bazıları ise plasentadan bebeğe geçerek düşüğe, erken ya da ölü doğuma neden olabilir. Özellikle suşi gibi çiğ olarak hazırlanmış balık yemekleri ile kabuklu deniz canlılarının tüketiminden gebelik süresince kaçınmak en sağlıklı yoldur.

Az pişmiş ya da çiğ et:

Az pişmiş ya da çiğ et tüketimi çeşitli bakteri ve parazit kaynaklı enfeksiyonlara neden olabilir. Bunlar anne karnındaki bebeğin sağlığını etkileyerek ölü doğuma ya da kalıcı nörolojik hastalıklara yol açabilir.

Bazı bakteriler etin dış yüzeyinde bulunurken bazıları kas liflerinin içine girebilir. Bu nedenle kırmızı etleri ve kümes hayvanlarının etlerini tam pişmiş olarak tüketmelisiniz.

Sosis, salam ve sucuk gibi şarküteri ürünleri de işleme ve depolanma koşullarına bağlı olarak bakteri üretebilir. Çiğ olarak tüketilmemelidir.

Çiğ yumurta:

Çiğ yumurtalar salmonella adlı bir enfeksiyonu taşıyabilir. Salmonella ile enfekte olan kişilerde ishal, mide bulantısı, kusma, ateş ve mide krampları yaşanabilir.

Salmonella ile enfekte olmuş anne adayı nadiren rahim kasılmaları yaşayabilir ve bu durumda erken ya da ölü doğum riski artar. Hamileler, yumurtayı her zaman tam pişmiş ve pastörize olarak tüketmelidir.

Organ etleri:

Organ etlerinin besin değeri çok yüksektir. Anne ve bebeği için iyi bir B12, demir, bakır ve A vitamini kaynağıdır. Ancak hayvansal kaynaklı A vitamininin çok fazla alınması bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca yüksek miktarda bakır alımı doğum kusurlarına ve karaciğer toksisitesine neden olabilir.

Kafein:

Kafein ağırlıklı olarak kahve, çay, meşrubatlar ve kakaoda bulunur. Gebe kadınların günlük kafein tüketimini 200mg ile sınırlandırması önerilir. Bu miktardaki kafein 2-3 fincan kahveye denk düşer.

Kafein çok çabuk emilerek plasenta ve fetüse geçer. Hamilelikte yüksek kafein alımı fetal gelişimi yavaşlatabilir, düşük doğum ağırlığına neden olabilir.

Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, meyve suları:

Yukarıda bahsi geçen yiyecek ve içecekler Listeria, salmonella ve E.Coli gibi bakteriler içerebilir. Bu bakteriyel enfeksiyonların hepsi anne karnındaki bebeğin hayatını tehdit edebilir. Enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak için süt, peynir ve diğer sürt ürünleri ile meyve sularının pastörize olarak tüketilmesi önerilir.

Alkol:

Alkollü içecekler düşük ve ölü doğum riskini arttırdığı için gebelerin alkol almaması gerekmektedir. Çok az miktarda alınan alkol dahi bebeğin beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.

Abur cubur gıdalar:

Gebelik süresince hem annenin sağlığı hem de bebeğin anne karnında sağlıklı gelişimi, annenin tükettiği yiyecek ve içeceklerle doğrudan ilişkilidir. İşlenmiş, kalorisi yüksek ama besin değeri düşük gıdaların tüketimi, annenin ve bebeğinin ihtiyacı olan folat, demir ve protein gibi pek çok besin öğesinin yetersiz alımına neden olabilir. Bu sebeple abur cubur olarak nitelenen gıdalardan olabildiğince uzak durulmalıdır.