Bebeğinizin İlklerine Pratik Tavsiyeler -2
Hayatta neyin ilki kolay oldu ya da neyin ilk günü sizi “nasıl olacak acaba” sorusu ile baş başa bırakmadı ki? Hayatınızın en özel anında, dokuz ay on günlük sürecinizde bebeğinizle vakit geçireceğiniz günleri hayal ederken ilk banyosundan ilk tırnak kesimine kadar yapılacakları düşünüp, panikliyor musunuz? Öncelikle sakin olun, su akar yolunu bulur. Bol bilgi, birazda serinkanlılıkla bu işin üstesinden gelebilirsiniz. Elbette uzmanlarımızın da bilgilerine kulak vererek tabi ki. Bakın Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Akpınar konuyla ilgili neler anlatıyor.
İlk bez değişiminde nelere dikkat etmelisiniz?
Artık eskisi gibi değil, günümüzde hazır bezler kullanılıyor. Bebeğin kilosuna göre, yenidoğan, prematürelere göre olmak üzere çeşit çeşit bebek bezleri mevcut. Bebeğin ilk kakası anne karnındayken biriken posaların içeriğinden oluşuyor. Siyah-yeşilimsi bir macun yapısında akışkan olmayan bir kakadır. Bunu bebekten temizlemek için benim önerim yıkamak. Çünkü silerken bebeğin cildi tahriş olabilir. Bebeği yıkadıktan sonra da bebeğe kilosuna göre de uygun bir bez ile sıkmayacak ancak çok da bol olmayacak ve kordonunu dışarıda bırakacak şekilde altını bağlamak gerekir. Genelde ben bu ilk bez değişimini babaların yapması görüşündeyim ki o da kendisini iş içerisinde hissetsin, dahil olsun ve bunun ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu anlasın. Böylelikle anne ve çocuğa yaklaşımı daha farklı olacaktır. Yoksa sabah evden çıkarken ve akşam geldiğinde çocuğu öpüp bunun dışında ilgilenmeyen bir baba formu sıkıntı olabiliyor. Zaten hastanemizde de bebek doğduktan sonra birebir, interaktif anlatımlı şekilde anlatılıyor ve öğretiliyor. Bununla ilgili kitap ve CD’ler veriliyor. Eminim ki birçok hastanede de bu şekilde ailelerin kaygıları gideriliyor.
İlk ağlama kriziyle nasıl başa çıkabilirsiniz?
Normal veya sezaryen, doğum nasıl olursa olsun bebek en büyük travmayla karşı karşıya kalır. Hava ve oksijenle temas ettiği anda cilt gerilir ve o gerilmeyle beraber bebek ağlar ki biz de bebek ağlasın isteriz. Ağlamayla beraber derin nefes alma, derin nefes verme ve akciğerlerin içerisinde anne karnındayken biriken sıvının dışarı atılışını hızlandırır, akciğerlerin havalanmasını arttırır. Bu tabii ki istediğimiz bir olay.
Bebek kakasını yapsın, acıksın ama ağlamasın isteriz, öyle bir dünya yok. Bebekler birçok nedenden ağlayabilir. Beslenme sırasında ilk 6 ay içerisinde emse veya biberonla da beslense havayı yutabilir. O yuttuğu hava ilk 30 dakika içerisinde midededir. Bebeği besledikten sonra mutlaka yuttuğu havayı yani gazını çıkarmak gerekir. Eğer çıkaramazsak bu bağırsaklara geçer. Bağırsaklara geçtikten sonra yaklaşık 3 ile 5 metrelik boru sistemini dolana dolana tek çıkış yeri makattır, o sırada bağırsaklarda oluşan gerginlikle beraber gaz sancısı olabilir ve bu nedenle bebek ağlayabilir.
Bir diğer ağlama nedeni kolik dediğimiz vücuttaki herhangi bir hastalıktan kaynaklanmayan, herhangi bir nedene bağlanmayan, bebeğin büyümesinde herhangi bir engeli bulunmayan sancıdır. Bunun yanı sıra bebek hastalıksal nedenlerle de ağlayabilir. Bebek açtır, uykusuzdur, altı kirlidir, size gülümserken aynı tepkiyi vermeyince bile ağlayabilir. Klasik söylemimiz şu: Karnını doyurdunuz, gazını çıkardınız, altı temiz, kucağınızda susuyor, bıraktığınızda ağlıyorsa bilin ki hastalıksal bir neden yoktur. Gaz sancısı veya kolik ağlamasıdır. Bu durumda ses, müzik ile bebeği çok fazla kucaklamadan pış pışlayıp yatırmaya çalışarak bu kriz atlatılmaya çalışılmalı. Ancak bebeğin karnı tok, altı temiz ve kucağınızda da ağlıyorsa altında bir sağlık sebebi olabilir. Bu durumda mutlaka hekime başvurulmalı. Bebeğe ilk baştan itibaren aman ağlamasın psikolojisiyle yaklaşıp onu kucağa alıştırıp daha sonra bu alışkanlığı bıraktıramayacaksınız. Bunu başlangıçtan itibaren yapmak gerekiyor. Birinci haftadan itibaren aynı saatlerde aynı eylemler yapılmalı. Aynı saatlerde emzirilip aynı saatlerde dışarı çıkılmalı, aynı saatlerde banyosunun yapılması gibi çocuğun bir biyolojik saati olsun. O biyolojik saat oluştuktan sonra yönetmek çok daha kolay oluyor. İlk başta nasıl başlanırsa öyle devam eder.
İlk diş döneminde nasıl bir yol bulmalısınız?
İlk dişin ortalama 4 ay ile 14 ay arasında çıkmasını bekleriz. Genelde çıkan diş de eğer sıra dışı bir işleyiş yoksa alt orta dişler, sonra üst dişler çıkar. Bu dönemde normalden fazla bir huzursuzluk, uyku düzeninde bozukluk, 38 dereceleri geçmeyen ısı artışı olabiliyor. Emziren anneler zaten bebeği emzirirken bunu hissetmeye başlıyor. Çocuk emme haricinde annenin göğsünü sıkarak rahatlatmaya çalışıyor. Çeşitli diş kaşıyıcıları var, çocuk hiçbirine tenezzül etmez. Onu tek rahatlatan eldir. Önce kendi eli, yakalarsa anne ve babasının eli. Çünkü insan etinde hareketli bir yapı var. Kemiğe dayandığında kendisini rahatlamış hissediyor. Diş çıkartan jel veya ilaç diye bir şey yok. Jelin sadece ağrı azaltıcı etkisi var. Bebeğimizin dişi ne zaman çıkacak diye soran ailelere bebeğinizin dişi zamanında çıkacak diyorum. Bazen 14 ayı da geçebiliyor, o zaman bazı testler yapılıyor ancak aileler endişelenmesin 15 ayı bulsa da diş çıkıyor. Diş çıkma döneminde bebeğin ateşi 38 dereceyi geçiyorsa diş harici başka bir neden var mı diye bakmak lazım. 38 dereceyi geçmeyen, gece huzursuzluğuna neden olan bir durum varsa o dişle ilgilidir. Huzursuzluğa karşı jeller sürülebilir, kilosuna göre ateş düşürücü fitil kullanılabilir. Bu tabii mutlaka doktora danışılarak yapılmalı. Huzursuzluk gerçekten beslenmesini ve uykusunu bozuyorsa ancak o durumda kullanılabilir.
İlk saç kesimi korkusu için nasıl yaklaşmalı?
Kız çocuklarının saçları için tabii ki bırakın uzasın diyoruz ancak genelde saç kesim işini yönetecek olan babadır. Baba tıraş olmaya gittiğinde birlikte gitsinler. Çocuk etrafta neler olup bittiğini görsün. Kendisi saç kestirmese dahi nereye gittiğini, neden oturduğunu ve neler kullanıldığını görmesi açısından oldukça önemli. Durum daha sonra saç kesim noktasına geldiyse bu işi uzman berberler iyi yönetebiliyor. Birçok berberde de artık çocukların saç kesimine uygun, direksiyonlu, joystickli koltuklar var. Çocuk bir yandan onunla ilgilenirken bir yandan da saçı kesilebiliyor ama çocuğa ne yapılacağı anlıyor gibi anlatılmalı. Ancak çocuğun ilk saç kesimi öncesinde mutlaka en az 2 kez baba ile berbere gitmeli. En azından mekana veya saçını kesecek olan kişiye olan yabancılığı ortadan kalkar. Babanın kucağında da babaya 1-2 makas, çocuğa 1-2 makas şeklinde saç kesimi gerçekleştirilebilir.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..