Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Geçip Giden Bir Yaz Değerlendirmesi

Geçip Giden Bir Yaz Değerlendirmesi

Yaz bitti, gündelik rutin telaşlara, koşturmacalara rağmen beni sarmalayan, o elimi kolumu bağlayan rehavet gitti şükrünü taşıyorum. İflah olmaz bir sonbahar aşığıyım ben… Bu mevsimde herkes depresyona girer, ben depresyondan çıkarım… Herkes kapalı havanın yarattığı kasvete kapılır, ben daha bir yaşama sevinci dolarım. Artık tatil modundan çıkıp işe güce dalma zamanıdır benim için, yaz boyu gevşettiğimiz ipleri sıkma zamanıdır, harekete geçme, canlanma zamanıdır… Yazı uğurlarken şöyle bir dönüp baktım geriye neler yaptık bu kez diye.

Bu yaz kızımla beraber biraz saldık kendimizi. Gezmeye vakit bulduk kendimizi yollara vurduk, eğlenme fırsatlarını değerlendirdik güldük , bol bol tartıştık ağladık ,sarıldık barıştık… Filmler izledik, oyunlar oynadık … Matematik işlemlerine boğulmadık ama , hayat bilgisi sorularının yoruma açık şıklarında kararsız kalmadık , türkçe paragraflarının ana fikrini didiklemedik… A ,B ,C ,D ve olası tüm harflerle ifade edilmiş seçeneklerden uzak durduk.İngilizce şarkılar söyledik , -quiz- leri görmezden geldik…Ama kitap okuduk çok.Hem de her gün..Kimi zaman kelimelerin büyülü dünyasında nereye sürükleneceğimizi bilmemenin yarattığı merakla ,kimi zamansa sadece uykuya geçişi kolaylaştırdığı için…Kendi adıma keyifli bir yaz geçirdiğimizi düşünüyorum.Fakat ,elimde olmadan çevremde çocuklarıyla yaz tatilinde bile ders yapan annelere döndüğümde acaba çok mu kendimizi saldık diye düşünmeden edemiyorum. (Ah bu bitmeyen suçluluk duygusu..)

Yazın kızımı en mutlu eden şey komşu çocuklarla dışarıda oynamasıydı.Ben komşuluk ilişkilerinde çok iyi değilim fakat kızım bu konuda benden daha başarılı. Geçenlerde hep yaptığı gibi arkadaşıyla dışarı çıkma hevesiyle karşı komşunun kapısını çaldı .Fakat arkadaşı cezalıydı. Tıpkı dün ve daha önceki gün olduğu gibi…Sebep derslerini yapmıyor oluşuydu. Annesi üzerine gittikçe çocuk daha da zıtlaşmıştı üstelik ve ne yazık ki verilen cezalar bile işe yaramıyordu…Annesiyle biraz konuşmaya çalıştığımda yüzünde çaresiz bir endişe gördüm. " Herşeyi unuttu.Geçen sene yaşadığım sıkıntıları yeniden yaşamak istemiyorum .Arkadaşlarından geride kalmamak zorunda…”diyordu. Bu sene kızım 4. sınıfa başlıyor. Devlet okulunda çocuğunu okutmaya çalışan bir veli olarak,okul öncesi eğitim yılları ve ilköğretim süreciyle beraber geçen toplam zamanda bir çok öğretmen ve bir çok veli ile tanışma fırsatım oldu.Burda eğitim sistemimizle ilgili bir sürü yanlışı sorgulayacak, anlatacak değilim. Fakat bu süreçte beni en çok rahatsız eden şey sınıflarının başarısını yarıştıran hırslı öğretmenler, çocuklarının başarısını yarıştıran hırslı velilerdi.Zor olansa bu ölçüsüz rekabetin içinde etkilenmeden kalabilmek ve çocuğumun bu yarışta yıpranmasını engelleyebilmekti. Ona en çok tekrarladığım şey “Arkadaşlarının hiçbiri senin rakibin değil. Başarı ölçütün kendinsin.Hedefin her seferinde -kendi başarılarının - bir aşama daha önüne geçmek olsun “ du. İlk üç seneyi hasarsız atlatmayı başardık sanırım.Bu sene ise bir çok şey daha zorlaşacak.Okulların açılmasıyla birlikte ne yazık ki hafta sonlarını da kapsayan yoğun bir tempoya girecek kızım ve daha şimdiden fazlasıyla bunun bilincinde. İşte bu yüzden bu yaz üzerine gitmedim. Evet belki bazı şeyleri unuttu…Ama bilgi açığını kapatmak bir şekilde mümkün.Oysa kaybettiği çocukluk günlerinin telafisi yok…Ders yüzünden kavga edip ilişkimizi zedelemektense “şimdilik doyasıya oyna” dedim.Onu arkadaşlarıyla olmaya ,toza toprağa bulanmaya teşvik ettim.Bacaklarında bir tane yarasız yer kalmayacak derecede oyuna dalmasına ( O yaralı bacakları görmekten hiç hoşlanmıyor olsam da…) izin verdim.Geçen her günle hızla değiştikleri ,büyüdükleri düşünülürse önümüzdeki yaz şimdiki kadar çocuk olamayacak. O yüzden doyasıya çocuk olsun istedim… “ İnsanın anayurdu çocukluğu” ymuş... Kızım her geçen gün hızlanan, hızlandıkça kolaylaşan, fakat kolaylaştıkça daha da karmaşıklaşan dünyada, ayakta kalabilmek için çalışan, çabalayan yetişkin bir birey olduğu zaman , şöyle bir geriye dönüp “anayurdu”na baktığında yüzünde sıcak bir gülümseme belirsin ve bu duygu ona karşılaşacağı zorluklarda daha çok direnebilme gücü versin istiyorum. Çok şey mi istiyorum? .........................."

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..