Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Tablet

Tablet

 

             Günlerdir evde aynı konunun tartışması sürüp duruyor.Defalarca konuyla ilgili açıklamayı yapmama rağmen kızım ikna olmak bilmedi.Önceki  akşam öyle ağlıyordu ki  konuyu bilmeyen biri görse vücudundan bir parçanın koptuğunu sanır…Öyle acılı,öyle gücenik.Okulda rehber öğretmenleri çocuklara verecekleri bir seminer öncesi ,kimlerin kendine ait elektronik bir eşyası olup olmadığını sormuş.”Herkesin ya telefonu ,ya tableti ,ya  ipod’u  mutlaka bir şeyi  vardı .Bir tek benim hiçbir şeyim yoktu.” dedi  gözyaşları içinde hıçkırarak.Bu , konunun geldiği  son noktaydı aslında.Çünkü epey zamandır bizden tablet almamızı istiyordu ve okulda “Benim de tabletim var.”  diyememesi  -bizim yüzümüzden- di  zaten…Epeyce zaman  “Daha erken .Alacağız ama şimdi değil..” diye oyalayıp durdum onu.Her türlü elektronik eşyanın artık çocukların elinde oyuncak haline geldiği,birçok okulda artık kitapların kalkıp tabletlerle eğitime geçildiği düşünülecek olursa  erken olmadığını ben de biliyordum,ama onun,bedeninin,zihninin,algılarının biraz daha bizimle kalmasıydı istediğim.Nasıl mı ?

             Öncelikle sağlık açısından yani onun bedeninin göreceği zararlar açısından ele  almak lazım.Teknolojik aletler her geçen gün yaşamımıza daha fazla giriyor ve hayatımızı  kolaylaştırıyor.Fakat şu da bilinmeli ki ,bir şey hayatımızı çok kolaylaştırıyorsa ,sağlığımızdan da hızla götürüyor demektir.Yaşam standartımızı yükselten teknolojik aletler yaydıkları elektromanyetik enerji ile kısa ya da uzun vadede etkileri ortaya çıkabilecek bir çok riski de hayatımıza taşımakta.Teknolojiyi elbette hayatımızdan çıkarmak mümkün değil ama gereklilik derecesine göre ,olabildiğince geç hayatımıza sokarsak belki çocuklarımızı bir müddet daha koruyabiliriz düşüncesindeyim.Yeni alınacak bir tablet de çok gerekli değildi zannımca ve ona sahip olma sürecimizi geciktirdiğim ölçüde çocuğumu  kısmen de olsa koruyabilirdim.

               Bir diğer yanı zihnini,algılarını biraz daha bizimle tutabilmekti  istediğim. Ben  kalabalık bir ailede,bol bol misafirin ağırlandığı,akşamları  ev ahalisinin bir arada oturduğu, tadına doyulmaz sohbetlerin edildiği ,hayatın paylaşıldığı bir evde büyüdüm. Yıllar geçti,şartlar,yaşam biçimleri değişti.Artık tüm gün hep yoğun ,hep telaşlı ve bu yüzden hep yorgun anne babaların ,akşamları konuşmaya bile halleri olmayınca, çocuklarını oyalayabilecekleri bir kurtuluş oldu teknolojik aletler.Bu yüzden zamanla aileler, aynı evin içinde,iletişimde yetersiz,birbirinden kopuk,ellerinde teknolojik oyuncaklarıyla (!) kendi dünyalarına dalmış bireylere dönüştü.Tüm bunları düşününce kızımın elinde bir tabletle,yanımızda ama aslında bizden çok uzak olması düşüncesi  beni tedirgin ettiği için bu süreci biraz daha geciktirmek  istedim .

                Bir de şu var ki ; bir şeye kolay sahip olunduğunda o şeyin çok da kıymeti bilinmiyor.Çevremiz her istediği yapıldığı için sahip olduğu her şeye değersiz davranan,sahip oldukça da  daha tatminsiz,daha mutsuz olan çocuklarla dolu.Bu yüzden eninde sonunda zaten yapmak ya da almak zorunda olduğumuz şeyi ,o dediği an değil de gerçekten ihtiyacı olduğu an almak belki de daha doğru olur diye düşündüm…

                Sonuç olarak…Düşündüm…Düşündüm…Düşündüm…Erteleyebildiğim ölçüde  erteledim.Anne babalarımızdan ileride ama çocuklarımızdan daha geride olduğumuz  gerçeği  söz konusu ve bir noktadan sonra süreç dayatıyor,kontrol  bizden çıkıyor...Yani bizim için de artık zamanı geldi…

                 Kızımı  sömestr  tatilinde  teyzesi  tarafından yapılacak bir sürpriz  bekliyor. O  henüz bunu bilmiyor.Ve ben  hediyeyi  alırken  yüzünün  alacağı hali görmek için sabırsızlanıyorum…………..

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..