Geldi Yaz Ayları, Başladı Çocuk Çığlıkları…
Denize gittiğim günlerin birinde bir çocuğun babası tarafından denize alıştırılma ve yüzme öğretilme çalışmalarını gözlemledim.
Gözlemim; ağlayan, çığlık atan çocuğun sesini duymamla başladı. “Ne oluyor acaba?” diye o tarafa bakınca, bir babanın 4 yaşlarındaki çocuğunu denize fırlattığını, annenin bu olayı kameraya çektiğini, anneannenin de ağlayan çocuğa “Erkek adam değil misin, ne ağlayıp duruyorsun?” diye bağırdığını gördüm. Çocuk sürekli ağlıyor “Baba istemiyorum” diye bağırıyordu. Bu arada bir yere gitmem gerekiyordu. Gidip işimi hallettim. Aradan bir saat geçmişti. Geri döndüğümde, bu yaşananlar halen devam ediyordu. Yanımdaki arkadaşım dehşete kapılmıştı. “Ben aileyi uyaracağım” dedi.
Aileyi uyarmak! Böyle bir şey yapılmalı mı? Yapıldığında genellikle “Sana ne! Benim çocuğum.” cevabını alırsınız. Hatta size bağırıp kavga çıkaranlar da olur. Maalesef bunları gören çocuklar için de durum daha da karmaşıklaşır.
Çocuklar bu anları hiç güzel hatırlamazlar
Bizim kültürümüzde çocuklara yüzme öğretmenin yollarından biri; çocuğu denize fırlatarak atmaktır. Bu eskiden beri devam eden bir öğretme şeklidir. Çocukken bu şekilde denize atılmış olanlar o anları hiç güzel hatırlamazlar.
Yetişkinlerin ilgilendiği şey ise çocuğun yüzme öğrenmesidir. Çocukların çoğu yüzmeyi öğrenir. Çocuklar yüzmeyi öğrendiği için de bu yöntemi kullananlar yöntemin doğruluğuna inanırlar. Böylece yöntem kullanılmaya devam edilir. Çocukların bu şekilde yüzme öğrenirken neler hissettikleri ile ilgilenilmez. Çocuğun korkusu önemsenmez. Korkan çocuğa kızılır veya gülünür. Çocuğun ağlamaları bir saat sürse de sonunda ağlamasının geçtiği konuşulur.
Çocuğun yaşadığı korku ileride başka korkular yaşamasına neden olabilir
Çocuğun ağlaması elbette geçecektir. Çünkü artık çocuğun ağlayacak hali kalmaz. Böyle bir olayda çocuğun yaşadığı korkuların ileride başka korkular yaşamasına neden olup olmayacağı hiç önemli değildir. Her şeyi abartmamak lazımdır.
Bu anlattıklarım size tanıdık geldi mi? Muhakkak siz de yaz ayları geldiğinde sahilde çığlık atan çocukları görüp, neler olduğunu anlamaya çalışmışsınızdır. Ya da siz de çocukken bu şekilde yüzme öğrenmiş olabilirsiniz. Belki bu şekilde yüzme öğrendiniz ve şimdi diyorsunuz ki; “Ben de hiç de olumsuz bir anısı kalmadı.” Elbette hatıralarımız bazı şeyleri olumlu olarak hatırlamak ister. Belki de size gerçekten hiçbir şey olmamıştır. Belki de şimdi var olan bazı korkularınızın temeli burada yatıyordur. Burasını merak ediyorsanız araştırmasını yapabilirsiniz.
Sevgili anneler, babalar, amcalar, teyzeler, dedeler ve daha sayamadığım çocukların akrabası olan birçok yetişkin; çocuklara yüzme öğretmek için halen anlattığım bu yöntemi kullanıyorsanız lütfen bu yönetim çocuğu nasıl etkilediğini bir daha düşünün. Böyle bir yöntem kullanmak çocukları korkuttuğu gibi çocuğun bakım verenine olan güvenini de etkiler.
Bayram tatilinin yaklaştığı bu günlerde, sahillerde duyulan çocuk çığlıklarının, çocukların gülme sesleri olmasını dilerim.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..