Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

"Yeni" Bir Veda

Şu hayatta “yeni” kadar sevdiğim çok az kelime vardır. Her yeni sabah, her yeni çıkan diş, her yeni beliren saç teli, her yeni alınan çorap, içine yeni girilen ev, yazılan yeni kitap, üzerinde yemek yenilen yeni örtü, ilk kez bakılan yeni manzara bunların hepsi ve daha nicesi, ayrı ayrı içimi kıpır kıpır yapar. Kelebekler cirit atar. Kanım kaynar, kalp ritmim coşar. Ne olduğu önemli değil. Adı yeniyse, yeni umuttur. Umut benim için mutluluktur. Gece hangi düşünceler eşliğinde yatarsam yatayım, sabah uyandığımda heyecanlı uyanırım. Yeni sabah, açılmamış büyük bir hediye paketi gibidir. İçinden bizim için ne çıkacağını asla bilemeyiz. Ama yine de umut ederiz. Üstelik umut edersek, her olumsuz durumu mutlaka olumluya çevirme gücünü üretiriz.

Bugün eski yılın son günü, yarın yeni yılın ilk günü olacak. Aramızdaki en umutluları bile “umutsuzlaştırmaya” yemin etmiş, belki de hayatımızın en ilginç yılını tamamladık. Evet belki şimdiye kadar gördüğümüz en iyi yıl değildi. Fakat yine de kendi kişisel tarihimize adını altın harflerle işledi. Üstelik hepimizi değiştirdi. Bir daha hiçbirimiz 2020’den önceki halimize dönemeyeceğiz. Artık hepimiz farklı biriyiz. Değişe değişe, gelişe gelişe, uzun bir yolda ilerliyoruz. Yürürken bazen bir şeyleri düşürüyor, bazen eğilip yerden bir şeyler alıp, kendimize ekliyoruz. Yüzümüz umuda dönük… Durmadan ümit ediyoruz. Sizi bilmem ama benim içimde yine “yeni”den ötürü bir heyecan var. İnanılmaz umut var. Kim bilir 2021’in bize hediye edeceği yeni neleri var?

2013 yılının başında hayatıma iki adet yeni eklendi. Birisi küçük kızım Biricik, diğeri de Anne ve Bebek Dergisi’ndeki köşemdi. Her iki yeni de bana çok iyi geldi. Dergideki köşeme “Dicle’nin Büyüyen Dünyası” adını vermiştim. Hem beni ilk kez anne sıfatıyla taçlandıran tatlı kızım Dünya’dan ötürü, hem de gerçek anlamda büyüyen ve beni büyüten dünyamdan ötürü böyle bir ismi seçmiştim. Doğru bir tercih yapmışım. Yazdığım yazıların hepsi “yeni” dünyamın tanıkları gibiydi. Aradan geçen sekiz yılda o kadar çok şey değişti ki… Her “yeni” bana bir şeyler ekledi. Ve aralarına durmadan “yenileri” eklendi. Her yazımda bunlardan bahsettim. İtiraf etmeliyim, her birini telefonda en yakın arkadaşımla dertleşir gibi içimden gelerek yazdım. Yazdıkça rahatladım, hafifledim. Yazmak bana daima iyi gelmiştir, yine geldi.

Bu arada bir oğlum, on bir tane de kitabım oldu. Yakında aralarına “yeni”leri eklenecek. Demiştim size “yeni”yi seviyorum diye… Bu yazı, Anne ve Bebek Dergisi’ndeki son yazım. Başta sevgili genel yayın yönetmenimiz Berna Paşahan olmak üzere bana sekiz yıl içinde eşlik eden tüm ekibe teşekkür ederim. İçerik olarak en tatmin edici bulduğum, harika bir ebeveyn dergisinin parçası olduğum için minnettarım. Yeni “yeni”ler için izin istemek durumundayım.
Sizlerle “yeni” kitaplarımla görüşmeye devam edeceğiz.
Umut etmekten vazgeçmeyin. “Yeni” yepyeni yılınız kutlu olsun, umut dolsun.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..