“Kafacanlar” Bizi Çocukluğumuza Geri Götürecek

Hazal Özhan @hayalkurananne hazalozhan4@gmail.com

Bugün sizi kalabalık bir mahalleye götüreceğim, Kafacanlar’ın mahallesine. Hatta bu mahalle belki de size çok tanıdık gelecek. Çocukluğunuzda türlü türlü maceralar yaşadığınız, akşam hava kararıncaya kadar eve uğramadığınız, bazen arkadaşlarınızla uyumlu bir şekilde oyunlar oynarken bazen hiç anlaşamadığınız ama her ne olursa olsun birbirinizden farklı olsanız da uzlaşmanın bir yolunu bulup hep çok eğlendiğiniz anlara gideceğiz.

Kafacanlar Serisi’nin ilk iki kitabı

Çocuk edebiyatının kıymetli yazarlarından Tülin Kozikoğlu’nun yazdığı ve Murat Kalkavan’ın resimlediği Kafacanlar Serisi ilk iki kitabı ile Doğan Çocuk tarafından yayımlandı. Sizlere söylediğim gibi beni de çocukluğuma ışınladı.

Biz o günleri mutlulukla hatırlıyoruz ama maalesef çocuklarımızın büyük çoğunluğu sokak oyunlarından oldukça uzak büyüyorlar. Ancak evlerinin önünde yer alan parklarda sosyalleşebiliyor ya da anne buluşmalarında bir araya gelip oyunlar oynayabiliyorlar. Eğer bir de çekingen, ortama hemen ayak uyduramayan ve arkadaş edinmekte zorlanan bir çocuksa işi zorlaşıyor. Ya annesinin teşvikiyle dahil olmaya çalışacak ya arkadaşlarından birinin gelip “Sen de bizimle oynar mısın?” demesini bekleyecek ya da son çare olarak utana sıkıla “Ben de oynayabilir miyim?” diyecek ve bu sayede aralarına katılabilecek. Bakalım Kafacanlar’da durumlar nasıl?

BEN DE OYNAYABİLİR MİYİM? kitabındaki kahramanımız Efecan’ın canı futbol oynamak istiyordur ama önce takımları kurması gerekiyordur. Bunun için bir tablo hazırlar ve futbol sahasının yanındaki ağaca asar. Mahallenin çocukları “ben de oynayabilir miyim?” diye ardı sıra dizilirler ve isimlerini yazdırmak isterler fakat Efecan hiçbirini oyuna almaz. Almadığı gibi arkadaşlarına bahaneler sıralayarak zorbalık yapar. Neyse ki mahallenin köpeği Fincan sahaya çıkınca sorun çözülür.

AMMA DA KORKTUNUZ! kitabındaki kahramanımız Mercan ise kamp yapma hayali kuruyordur. Bir gün mahallede boş bir evin önünden geçerken bir şey fark eder. Kamp yapmak için aradığı yeri bulmuştur, uzaklara gitmelerine gerek kalmamıştır. Ama önce kamp macerası için arkadaşlarını ikna etmesi gerekir. Hemen arkadaşlarını bu boş evin bahçesine toplar ve fikrini paylaşır. Paylaşır paylaşmasına da her birinin bir bahanesi vardır. Mercan kafasına koyduğunu yapan bir kızdır ve bu saçmalıklarla vakit kaybedemem deyip işe koyulur. Arkadaşları Mercan’ın bu işi başaramayacağını düşünürler ama mahallenin köpeği ansızın ortaya çıkınca işler tersine döner.

Efecan’ın öyküsünde futbol aşkı, Mercan’ın öyküsünde ise kamp macerası çocukları çok eğlendirecek. Paylaşmayı, dostluğu, birlik olmayı, anlatan çooook komik bir seri arıyorsanız “Kafacanlar Ekibi” ile tanışmalısınız. Nisan Ayı’nın gelişi şerefine çocuklarınıza muhteşem bir bayram hediyesi almak için yakınlardaki ilk kitapçıya koşun!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun.