Gençler İçin Hata Yapma Sanatı

Hayatta herkes başarılı olmak ister. Hiç kimse hevesle başladığı bir işin ya da görevin başarısızlıkla sonuçlanmasını istemez. Tabii her zaman bizim hayal ettiğimiz gibi de sonuçlanmaz. Yani bazen ne kadar çabalarsak çabalayalım amacımıza ulaşamaz ve başarısız oluruz. Bu başarısızlık durumu bizden kaynaklı da olabilir tamamen kontrolümüz dışında da gelişebilir. Her ne olursa olsun başarı da başarısızlık da hayatın içinde, hayatımızın bir parçasıdır. Bazen bunu unutuyor ve başarısızlıktan korkuyoruz. “Başarısız olma” ihtimalimizi düşündüğümüzde bile adım atmaktan çekiniyor ve geri planda kalmayı tercih ediyoruz. Tıpkı çocuklar ve gençler gibi… Peki onların daha mutlu, daha az kaygılı, daha başarılı ve kendileri ile daha barışık olmalarını istemez miyiz?

Mükemmellik yüklerini onların omuzlarına da aktarıyoruz

Kusursuzluk çağında yaşadığımız doğru, sanki her yaptığımız mükemmel olmak zorundaymış gibi omzumuzda biriktirdiğimiz yüklerle yaşamaya çalışıyoruz. Çocuklar ve gençler de bu girdaptan nasibini alıyor. Hani hep en iyisini istiyoruz ya işte o mükemmellik yüklerini onların omuzlarına da aktarıyoruz. Bazen yaptıklarını beğenmiyor ve acımasızca eleştiriyoruz. Etrafındakilerle kıyaslıyor daha da başarılı olmalarını istiyoruz. Her çocuğun kendi hızında ilerlediğini biliyoruz da üstelik. Hata yapmalarına fırsat vermekten hiç bahsetmiyorum bile! Mükemmeliyetçi biriyle büyümek de hata yapmaktan korkmaya yol açabilir. Ebeveyn ya da öğretmen çocuğun üzerine çok gittiğinde çocuk asla onların beklentilerini karşılayamayacağını düşünebilir. Bu da zamanla denemeyi bırakmasına ve başarısızlıktan korkmasına yol açabilir.

Benzer şekilde aşırı eleştiriye maruz kalmak da onları etkileyebilir. Özellikle çocuk yaşta her yaptığı arkadaşları tarafından eleştirilen, ödevleri öğretmeni tarafından beğenilmeyen, sınav notları ebeveynleri tarafından takdir edilmeyen, bir hataya verilen tepki ve yanıt da başarısızlık korkusunu tetikleyebilir. Peki bir hata yapma rehberimiz olsa nasıl olurdu sizce? Hayatın planladığımız şekilde gitmediği anlara ilham ve güç veren bir rehber…

“TEPETAKLAK – Gençler için Hata Yapma Sanatı”

Dinozor Genç tarafından yayımlanan, ödüllü podcast’i How to Fail’da konuklarının paylaştığı kişisel deneyimleri ve hikayeleri anlatan Elizabeth Day’in yetişkin baskısından uyarlanan, illüstrasyonları Kim Hankinson, çevirisini ise Seda Peker’in yaptığı ve Nihal Ünver’in editörlüğüyle de yeniden basılan “TEPETAKLAK – Gençler için Hata Yapma Sanatı” kitabı, başarısızlık hakkında açıkça konuşmanızı, başarısızlığı başarıya dönüştürmenizi, hayat size ters köşe yaptığında dayanıklı olmanızı ve kendinizle ilgili olumsuz düşünceleri yeniden değerlendirmenizi sağlıyor.

Kitap, başarısızlığın yedi ilkesini masaya yatırıyor ve yazarlardan pop yıldızlarına, futbolculardan filozoflara, aktivistlerden öğretmenlere, yayıncılardan podcast yapımcılarına, sunuculardan oyunculara, psikoterapistlerden komedyenlere kadar pek çok ünlü ismin ilham veren sözleri ile sizi kucaklıyor. Ayrıca zor zamanlardan kolaylıkla geçmenizi sağlayacak ilk yardım fikirleri ve başarısızlık hikayeleri de sizi bekliyor. Hayatlarının en karanlık anlarını hevesle anlatan insanların hikayelerini okumak eminim kendinizi yeniden harika bir insan olarak sevmenin anahtarını hediye edecek. Tüm gençler için vazgeçilmez bir rehber olacak! Sevgili anne babalar, bu nefis rehberi çocuklarınıza hediye edin. Belki de bu yaşımızda hala hata yapmaktan korkuyor olabiliriz ama bu yolu hatalarımızla birlikte onlarla yürümeye ne dersiniz?

“Senin başarı tanımın, başarıyı nasıl algıladığına bağlı ancak -işin iyi tarafı da bu- başarısızlığın senin için anlamını değiştirebilirsin. Belki de başarı, futbol ya da hokey oynarken tüm golleri atan kişi olmaktan ziyade elinden gelenin en iyisini yapmak anlamına gelebilir. Belki de başarı, bir çift yeni, pahalı spor ayakkabıya sahip olmaktan ziyade erkek ya da kız kardeşine iyi davranmak anlamına gelebilir ya da bir gruba uymak için kendini değiştirmek yerine eşsiz olduğun için mutlu olmak. Bana göre başarının en doğru şekli, içinde nasıl hissettiğinle alakalı. Olduğun kişiden ve başkalarına davranış şeklinden memnunsan, başarının en iyi şekli budur.”

Sevgiyle…