Güvenli Bağlanmanın Etkisi Yaşam Boyu Sürüyor

İnsanın, anne karnından çıktığı andan itibaren ihtiyaç duyduğu en önemli duygu “GÜVEN”dir…
Hayata gelen bebeğin, 0-2 yaş dönemi arasında annesiyle kuracağı bu güven bağı, ömrünün geri kalanını sağlıklı yaşaması için temel bir ihtiyaçtır.

Peki Güvenli Bağlanma Nedir?

Bağlanma; bebeğin, kendisinin bakımından sorumlu olan (bu kişi genellikle annedir) kişi ile arasında gelişen, bebeğin ya da hem bebeğin hem de annenin yakınlık aradığı, stres ve ayrılık durumlarında ortaya daha fazla çıkan duygusal bağdır.
Bağlanma durumu bebeğin 0-2 yaş döneminde gerçekleşir ve hayatı boyunca da etkileri devam eder.

Bebeğin İhtiyaçlarının Karşılanması Sağlıklı Bağlanmaya Katkı Sağlıyor!

Dünyaya gelen bir bebek için, temel ihtiyaçlar listesi;
-Beslenme
-Güvenlik
-Sevgi
Şeklinde başlar ve başka ihtiyaçlar ile devam eder.

Güvenli bağlanmanın odak noktası, bebeğin ihtiyaçlarının anne tarafından anlaşılması ve en ideal şekilde karşılanmasıdır.
Bu ihtiyaçların karşılanması, sağlıklı bir gelişimin iskeletini oluştururken, güvenli bağlanmanın doğru bir şekilde kurulmasına zemin hazırlar.
Çoçuğun ebeveynleriyle olan iletişimi ve ilişkisi, sosyal hayatını, benliğini ve perspektifini şekillendirmede ana etkendir.
Anne ve babayla kurulan bağ güvenli ise, çocuk ilerleyen yaşlarında, diğer insanlarla kuracağı ilişkilerde başarı sağlarken, dünyaya da daha güvenli bir yer olarak bakacak ve kişiliği de bu doğrultuda şekillenecektir.

Güvenli Bağlanma Zannettiğinizden Çok Daha Erken Başlıyor!

Bir anne gebelik sürecinden itibaren, karnındaki bebeğin pozitif ve negatif olan duygusal sinyallerini anlamalı, bebeğin duygularıyla bağlantı kurmalı, bebeğine onu anladığını hissettirmeli, onun hislerini yargılamadan ve görmezden gelmeden var olan şekliyle kabul etmeli ve onun ihtiyaçlarına cevap vermelidir.

Güvenli bağlanmanın 0-2 yaş arasındaki dönemde olduğu belirtilse de, güvenli bağlanma aslında bebek anne rahmine düştüğü andan itibaren kurulmaya başlıyor.
 

Güvenli Bağlanan Çocuklar Bu Davranışları Sergiliyor

Ebeveynleriyle güvenli bir bağ oluşturan çocuklar, ebeveynlerinin her zaman ve her durumda yanında olduğunu bilir.
Anne- babası tarafından ihtiyaçlarının karşılanacağından, onlara istediği zaman rahatça ulaşabileceğinden emin olur.
Ebeveynleri tarafından anlaşıldığını, değerli olduğunu, kabul edildiğini hisseder.
Bu çocuk anne-babasının yanında oldukça rahattır ve etrafı endişe duymadan keşfeder. Çünkü aile çocuğa, “ben hep yanındayım, seni çok iyi anlıyorum, seviyorum ve sana çok değer veriyorum” mesajını vermiştir.
Güvenli bağlanan çocuklar, ebeveynlerinin olmadığı zamanlarda bazı tepkiler gösterir ancak anne-babası yanına geri döndüğünde sakinleşirler.
Ve aslında en önemlisi, bu çocuklar karşılaştıkları güçlükler karşısında, “Ben bu durumla başa çıkabilirim” bakış açısında ve özgüvenlidirler.
 

Güvensiz Bağlanan Çocuklar Ne Yapıyor?

Bu çocuklar çekingen ve çevrelerine karşı çokta merak duymayan bir yapıya sahiptirler.
Sosyal ilişkilerinde daha pasif ve güvenli bağlanan yaşıtlarına kıyasla çevrelerine daha zor uyum sağlayan tiplerdir.
Yapılan çalışmalar, güvenli bağlanmayan çocukların, güvenli bağlanan çocuklara göre ilkokul dönemlerinde arkadaşlık kurma, uyum sağlama konularında daha zayıf olduğunu göstermiştir.
Ayrıca güvensiz bağlanan çocuklar, diğer çocuklara göre akademik süreçlerde daha çok zorlanmışlardır. Güvenli bağlanamama, negatif hislerin kaynağını oluştururken, ruh sağlığı için de bir risk faktörüdür.

Güvenli Bağlanmayı Desteklemek Adına Neler Yapılabilir?

Bebek doğduğu andan itibaren, yaşamının ilk yıllarında, bakımını üstelenen kişiler sabit figürler (anne) olmalıdır.  Bebeğin bakımını yapan diğer kişiler (anneanne-babaanne-bakıcı gibi) sık değişirse, bu değişim güvenli bağlanmayı negatif yönde etkileyebilir.
Dünyaya geldiği andan itibaren bebekle iletişimi kuvvetli tutmak gerekir. Konuşurken gözlerinin içine bakmak, ona dokunmaktan tene temas etmek, bebek ile anne-baba arasındaki güven bağını güçlendirir.
Evden ayrılırken bebeğe görünmeden habersizce çıkmak, çocuğun güvenini zedeler, güvensizlik duygularını pekiştirir ve ayrılığa tepkilerini artırır.
Bu nedenle evden çıkarken muhakkak çocuğa hoşça kal denmeli, ne zaman gelineceği yeniden buluşulacağı çocuğun anlayacağı şekilde yaşına uygun belirtilmelidir. Böylece çocuk kendini terkedilmiş hissetmeyecek ve güvende olduğunu bilecektir.
Annelerin yanı sıra, babaların da çocuğun yaşamındaki yeri çok kıymetlidir.
Babalar da çocuklarıyla zaman geçirmeli, oyunlar oynayarak etkileşimde bulunmalıdır.
Tüm bunlara ek olarak, bebeklerle fiziksel temas kurmak, güvenli bağlanmanın olmazsa olmazlarındandır.
Bebek ile oynanan gıdıklama, ceee oyunu, el ve ayak masajları gibi dokunma sağlayan hareketler güvenli bağlanmayı pekiştirir.
Bebeğe ihtiyaç duyduğu ilgi ve süre verilmelidir. Bu bebeğin ayrılığın ardından anne-babaya ulaşabileceği ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilecek zamanın ona tanınacağını anlamasına ve kendini güvende hissetmesine olanak sağlar.