Yeme Bozukluğu Çocuğunuzun Gelişimini Tehlikeye Sokabilir
Bebekliklerinden itibaren çocuklarımızla pek çok konuda çatışmaya girebiliriz. Bu çatışmalardan en sık yaşananlarından biri de yemek konusundadır. Yemek, çocuklar için gelişimsel öneme ve önceliğe sahip bir basamaktır. Yeme alışkanlığı; çocuğun duygu durumu, bağımsızlığı, bireyselleşmesi, gelişimsel düzeyi ve ebeveynleri ile uzun dönemli ilişkisi ile yakından ilgilidir. Bu saydıklarımız bir yandan çocuğun yeme davranışından etkilenir, bir yandan da yeme davranışını etkiler.
Yeme bozuklukları, düzensiz beslenme alışkanlıkları, vücut ağırlığında ve devamında fiziksel şekil bozukluklarına yol açabilen hastalık olarak tanımlanır.
Yeme bozukluklarının altında bireysel, ailesel ya da sosyokültürel nedenler yatıyor olabilir. Çocuklarda görülen yeme bozuklukları, gelişimsel dönemleri olumsuz yönde etkileyeceğinden dolayı tehlikeli olabilir. Uygun tedavi yöntemleri ile yeme bozukluğu tiplerinin birçoğu tedavi edilebilir.
Bunlar Çocuğunuzda da Varsa Dikkat!
Çocuklarda yeme bozukluğu farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
Beslenme bozukluğu: En az 4 hafta boyunca, gözle görülür bir şekilde kilo kaybı ya da alımının durmasıyla birlikte artan huzursuzluk, içe kapanma ve ilgisizlik gibi davranışsal sorunlar çocuklarda beslenme bozukluğuna işaret edebilir.
Beslenme bozukluğu tedavi edilemezse gelişim geriliği gibi fiziksel sonuçlara yola açabilir. Ayrıca bu sorunun eşlik ettiği çocuklarda sosyal hayatta birtakım uyum problemleri de yaşanabilir.
Pika: Gıda niteliği taşımayan maddeleri yeme eğiliminde olma olarak adlandırılan pika genellikle 12-24 ay arasında başlar.
Kağıt, saç, toprak gibi maddeleri yemek, çocuklarda sindirim problemlerine, kusmaya ya da enfeksiyonlara neden olabilir.
Kaçıngan/ Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu: Kısıtlı yiyecek bozukluğu yaşayan çocuklar, yeterli besin tüketmekten kaçınırlar. Bu gibi durumlarda belirgin bir beslenme eksikliği görülür.
Bazı yiyecek türlerinin tadı, kokusu veya görünümüne karşı yoğun bir duyarlılık olabilirler ya da yalnızca belirli bir sıcaklıkta yiyecekleri yiyebilirler. Bu durum duyusal temelli kaçınmaya neden olabilmektedir.
Boğulma ya da kusma gibi yemek yerken yaşanan olumsuz deneyimler, yemekten kaçınma duygusunu oluşturmuş olabilir. Bunun sonucunda yemek yeme konusunda korku ve endişe duygularının gelişmesine ve devamında kaçınma davranışına yol açabilir.
Yemekten kaçınma veya kısıtlamanın arkasında birden fazla nedenin olabileceği unutulmamalıdır.
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu: Obeziteye sebep olabilecek bir yeme bozukluğudur. Bu bozukluğu yaşayan çocuklarda olduğundan fazla veya hızlı yemek yeme eğilimi gözlemlenebilir. Bu çocuklar, bedenleri hiçbir açlık hissetmediği halde yemeye devam ederler.
Ruminasyon bozukluğu (Geri Çıkarma): Gıdaların tüketildikten sonra yemek borusundan geri gelerek tekrar ağızda çiğnenerek yutulması olarak tanımlanır. Genellikle ek gıdaya geçiş döneminde görülebilmektedir.
Ruminasyon bozukluğu mide ile ilgili sorunların oluşmasına, susuzluğa ya da gelişim geriliklerine neden olabilir.
Yeme Bozukluğunda Ebeveynlerin Tutumları Önemli!
Yeme bozukluklarında sağlığı tehdit edici zararları durdurmak; duygusal donanımı güçlendirmek, kiloyu dengelemek ve yeme davranışlarını düzenlemek öncelikli konular arasında yer alır.
Bulimiya nevroza: Tıkanırcasına yeme bozukluğuna benzer şekilde çocuklarda ortaya çıkan bulimiya nevroza sorununda ise çocuklar yiyebileceğinden fazla besini tüketir. Besin tüketimi sonrası kilo almaktan sakınmak için kendi kendini kusturma, ergenliğe yakın dönemde ishal yapıcı ve idrar söktürücü ya da diğer ilaçları bilinçsizce kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma gibi yineleyen davranışlarda bulunur.
Anoreksiya nevroza:Yetişkinlerde de çok sık görülen anoreksiya nevroza, çocuklarda da kilo almaktan ya da şişmanlamaktan korkma düşüncesiyle ortaya çıkar. Belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına rağmen çocuklar kilo almayı güçleştiren beslenme davranışları gelişebilir. Vücudun ihtiyaç duyduğu miktardaki enerji alımını kısıtlama tutumunun derecesi, yaş ve cinsiyet ile gelişimsel durumu bağlı olarak değişir. Bu sorun nedeniyle belirgin bir biçimde ortaya çıkan düşük vücut ağırlığı zamanla önemli bir sağlık sorunu haline gelir. Burada çocuğun vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algılandığıyla ilgili bir bozukluk söz konusudur. Çocuk kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının ciddiyetini hiçbir zaman kavrayamaz.
Ebeveynler Neler Yapabilir?
➢ Çocuklar gelişim süreçlerinde ebeveynlerini örnek alarak büyürler. Bu sebeple yemek yeme düzenin oturması için çocuğa örnek olunması gerekir.
➢ Sağlıklı besinleri tercih edilmesi, çocukların yeme bozuklularını önlemek konusunda etkili olabilir.
➢ Çocukların televizyon ya da telefon karşısında değil, aileleriyle birlikte sofrada yemek yemesi gerekir. Çocukların yemek yerken dikkatlerinin farklı bir alanda olması, yemek bilincinin oluşmasında sorunların yaşanmasına neden olabilir.
➢ Yemek saatleri konusunda belirli düzenin oluşturulması gerekir. Bu sayede çocukların zihninde yemek bilincinin yerleşmesine katkı sağlanabilir.
➢ Sağlıksız gıdaların tüketilmesi çocuklar tarafından tercih edilebilir. Abur cubur yenmesinin kısıtlanması çocukların yemek saatinde acıkmasını sağlayabilir.
➢ Çocukları bir birey olarak kabul ederek yemek konusunda onlara sağlıklı seçenekler sunmak, yeme problemlerini aşmalarına fayda sağlayabilir.
➢ Çocukların beslenmeleri için baskıcı bir tutum sergilemek de yeme bozuklularını tetikleyebilir. Bundan dolayı bu gibi tutumlardan uzak durmak yerinde bir davranış olacaktır.
Fiziksel, zihinsel ve sosyal anlamda birden çok soruna neden olabilen yeme bozuklukları bir aydan daha fazla devam etmesi durumunda zaman kaybetmeden uzmana başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..