Goncagül Sunar
“Bebeğim gelmek istediği zamanda dünyaya geldi!”
Goncagül Sunar dediğimizde aklınıza gelen ilk dizi hangisi diye sorsam, sanırım çoğunluğunuzdan gelecek cevap; “Mahallenin Muhtarları” olur… Tiyatro eğitimi aldığı dönemde bu diziyle oyunculuk hayatına başlayan Goncagül Sunar, ses getiren birçok dizide rolünün hakkını veren iyi oyunculardan biri. Ama şimdilerde başka bir telaşın içinde… Oğlu Aksel’le ilgileniyor. Zamanlarının nasıl geçtiğinden, gelecek planlarına kadar sıcak bir sohbet gerçekleştirdik. Bir de unutmadan röportajımız esnasında “Mışıl” yani ailenin üçüncü üyesi kedileri ile Aksel’in arasındaki güzel bağı gözlemleme şansına sahip olduk. Bu sevgi dolu aileye mutlu bir yıl diliyoruz.
“Hayattaki en büyük başarım oğlum.”
“Daha bir gerçekçi oldum. Bu da ebeveyn olmanın getirdiği kaçınılmaz bir durum.”
Geç hamilelik süreci yaşadınız? Tedirginlikleriniz, korkularınız oldu mu?
Aslında hiç olmadı. Şöyleki; bir amniyosentez durumum vardı. Değerlerim normal çıkınca yaptırmamaya karar verdim. Düşük tehlikesi ile Down Sendromu çıkma riski arasındaki oran neredeyse eşitti. Yani iki yüz ellide bir risk çıktıysa, iki yüzde birde de düşük riski olacaktı amniyosentezden dolayı. Böyle bir durum olunca da yaptırmamayı tercih ettim. Doktorda bu sonuçların yüzde yüz garantisi yok deyince ben de zaten hayatında garantisi yok diyerek yaptırmadım. “Acaba mı?” diye kısa bir tedirginliğim oldu ama ultrasonda hep baktık ve her şeyi düzgün göründüğü için içim çok rahatladı.
Geç hamilelik konusuna gelince; kendimi genç hissediyorum. Vücudumu, bedenimi yaşımdan çok daha genç ve hatta zaman zaman çocuk gibi hissediyorum. Zamanında geldiğini düşünüyorum. Yaşamımla ilgili başka şeyler düşünüyordum. Yapmak istediğim bazı şeyler vardı, albüm gibi ama bebek önce geldi. Bebek zaten gelmek istediği zamanı biliyor. Belki bir sene sonra gelseydi işte o zaman tedirginlik olacaktı. Yine de iyi bir zamanda geldi, huzurlu ve rahat bir hamilelik geçirdim.
Müzikle iç içe olan bir ailesiniz. Eşiniz ses mühendisi, sizde gitar çalıp kendi şarkılarınızı söylüyormuşsunuz. Hamilelik sürecinde uzmanlarımız hep müziğin olumlu etkisinden bahseder. Sizin deneyiminizi alabilir miyim?
Tanık oldum ben buna. Dinlediğim müzikleri hamileliğimde de dinlemeye devam ettim. Araba kullandığım zamanlarda bebek için Vivaldi dinlerdim. Oğlum ilk doğduğu zamanlarda doktora götürürken, Vivaldi’yi açtım ve çok rahat bir doktora gidiş yolculuğu geçirdik.
Hayatınızı Aksel’den önce ve sonra olarak bölelim. Neler değişti, neler eklendi?
Aslında hiçbir şey değişmedi gibi dursa da şöyle bir şey oldu. Aksel doğduktan sonra sanki bende ve eşimde yenilenme oldu. Hayatımız bir tür arınma kazandı. Son yedi aydır hiç televizyon izleyemiyorum. Evde sık sık müzik dinleniyor ve sadece onunla oyun oynuyorum. Nasıl sesler çıkardığını, nasıl tepkiler verdiğini izliyorum. Biz de aslında eşimle kendimize daha fazla yaklaştık. Garip bir şekilde daha fazla kitap okumaya başladım. İnsan kendine daha fazla zaman ayırdığını hissediyor.
Anne olmak neler kattı size?
Daha özverili ve şefkatli oldum. Daha güzel ve özel hissediyorsunuz kendinizi. Aslında tüm kadınlar bunu yapabiliyor ama anne, bunu hayattaki bir başarısı olarak kabul ediyor. Bütün canlılara karşı çok daha şefkatli ve sulu gözlü oldum. Ben zaten yufka yürekli ve paylaşımcı biriyimdir. Daha bir gerçekçi oldum. Bu da ebeveyn olmanın getirdiği kaçınılmaz bir durum. Bir ortalamanın içine giriyorsun. Senin kendine ait hayallerin, dünyan olsa da sıradanlaşıyorsun. Yani sokakta yürüdüğün zaman o pusetli insanlara sen de karışıyorsun. O insanlarla birçok ortak yanın oluyor. Ama bu sıradanlığında kendi içinde çok büyülü bir güzelliği var. İşte gerçek mutluluk bu… “Hayat dediğin nedir ki?” oluyor insan. Aile kurmak çok çok önemli ve insanı çok mutlu eden bir şey. Dünyadaki bütün başarıların ötesinde...
Peki anne olmak için neden bu kadar beklediniz?
Ben hep İstanbul dışında çalışmak zorunda kaldım. Birazcık iş anlamında içime sinen bir şeyleri yan yana koymuş olmak istedim. Böyle denk getirmeye çalıştım. Birazcıkta kendi doğal akışıyla geldi. Dediğim gibi bebek aslında gelmek istediği zamanda geldi. Evlendikten üç yıl sonra hamile kaldım.
İlk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Herkes çok ulvi duygular anlatıyor tabii ki çok ağladım ama anestezinin etkisi de olabilir. Fakat bir şartlanmada oluyor insanda. O sırada gerçekten bir afallama durumu var. “Bunu ben mi yaptım, aa bana mı benziyor, kime benziyor?” diye düşünüyorsunuz.
İçinizde bir canlının var olma fikrini hamile olduğunuz ilk andan itibaren benimsediniz mi? Yani doktorunuz “Hamilesiniz.” dediği anda “Evet anneyim mi?” dediniz yoksa “Bekliyordum ama şaşırdım” mı dediniz?
İlk anda şaşırma, afallama gibi durumlar oldu tabii ki. Hormonlar değişiyor … Bir sürü duygu yaşıyorsunuz. Sonrasında vücudunuz o kadar çok alışıyor ki sanki hep hamileymişsiniz gibi hissediyorsunuz.
Aksel nasıl bir çocuk? Vaktiniz nasıl geçiyor?
Aksel, çok yaramaz ya da ağlayan bir çocuk değil. Her türlü duyguyu yaşıyor. Ama genelde rahat bir çocuk. Pozitif, neşeli… Fazla mı iyi olacak acaba diye düşünüyorum. Mülayim bir çocuk oğlum. Bunun dışında Aksel’le sürekli uğraştığımdan uykusuzluk halim var ve beraberinde de hafıza kaybım başladı ama bu hamilelikten sonra olan normal bir durummuş. Sabahtan itibaren güne gülümseyerek başlıyoruz, öğlenleri kısa uykuları ve mızıldanmaları oluyor. Hava güzel olunca dışarı çıkıyoruz, parka gidiyoruz. Hafta sonunu iple çekiyorum birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz.
Baba-oğul ilişkileri nasıl?
Muhteşem. Hatta bazen ihtiyaç olarak teknik tarafı bana, artistik kısmı babaya kalıyor. Babanın işi çok daha rahat. Ben onun direk bakımıyla ilgileniyorum. Eşim oyun konusunda müthiş. Saatlerce oyunlar oynuyorlar.
Aksel’in oyuncu olmasını ister misiniz?
Ne isterse onu yapabilir. İsteklerinde ona teşvik edebilirim.
Sizin oyunculuk hikayeniz nasıl başladı?
Ortada çok dizinin olmadığı dönemde “Mahallenin Muhtarları” benim payıma düşen dizi oldu. O dönem tiyatroda yapıyordum. Sonrasında da diziler peşi sıra geldi. O döneme damgasını vuran dizilerde de olmanın kendi içinde bir ağırlığı var. Bu yüzden de şanslıyım. Bu da benim ismimin altını çizdiren yegane sebeplerden biri diye düşünüyorum.
Çocukta yaparım kariyerde durumu vardır ya hani klasikleşmiş. Siz ne düşünüyorsunuz?
Gerçekten yalanmış. Aslında ben şimdi anne oldum, her şeyden elimi eteğimi çekeyim durumu değil ama eskisi kadar kendinizi rahat bırakamıyorsunuz. En basitinden yolda elinizi kolunuzu sallayarak yürümüyorsunuz. Her şey oğluma endeksli. Artık İstanbul dışında çalışmayı düşünmüyorum mesela. Keşke sitcom olsa diyorum. Tabi ki bir de zaman ve de enerji. Ben şu anda bebeğime kendim baktığım için çok mutluyum ama fiziksel olarak çok yorgunum, uykusuzum. Bu yüzden belli bir düzeni oturtup, bir denge kurmayı düşünüyorum.
Anne adaylarına, annelere neler söylemek istersiniz?
Her anne hamilelik sürecini ve anneliğini farklı yaşar. Kimseden etkilenmemeliler. Bir dolu şeyler duyuyorsunuz bu süreçte. Birazcık akışa bırakıp, yaşayarak öğrenmeli diye düşünüyorum. İçgüdüsel bir durum bu… Elbette ki birilerine danışılır ama ben de mi böyle olacağım durumuna girmemeli. Özellikle anneanneler-babaanneler bu konuda ısrarcı olabilirler. Eski uygulamalarda çocuk için iyi gelebilir ama yine de annenin kendi bildiği yoldan gitmesinde fayda var diye düşünüyorum.
Son olarak Aksel’in hayatınıza girmesiyle ertelediğiniz albüm çıkarma düşüncenizi ne zaman tekrar harekete geçirmeyi düşünüyorsunuz?
Tabi ki oyunculuk yapmaya devam ediyorum. Dizilerin ve filmlerin içinde olmak istiyorum. Sadece albüme odaklanmadım. Hayatımda müzikte olsun istiyorum. Bir albümüm olsun. Paralel gelişsin ikisi de istiyorum. Her şeyi Aksel’in gelişimi belirleyecek.
Goncagül Sunar’ın ilk tiyatro oyunun adı; Aşk Meşk Her Şey
Goncagül Sunar; 39 yaşında anne oldu.
Goncagül Sunar oğlunun adını Aksel koydu, çünkü dünyanın her yerinde geçerli.
Goncagül Sunar en çok; ailesiyle olduğunda mutlu oluyor.
Goncagül Sunar; öğrenen bir anne.
Goncagül Sunar şimdilerde; bebeğini büyütmekle uğraşıyor.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..