Alper Baytekin
DasDas: Bu Mekanda Hayat Var
Şehrin içinde nefes almak, kültürle sanatla buluşmak ve bu paylaşımlarınıza çocuklarınızı da katmak ister misiniz? O zaman DasDas’a mutlaka uğrayın. Ataşehir’de birçok rengi içinde barındıran bu yaşam alanı, sanatseverler için tam bir çekim merkezi. Çocuk oyunlarının büyük kısmında imzası bulunan Alper Baytekin'le DasDas, çocuk ve tiyatro üzerine konuştuk.
DasDas'ı tanımayanlar için, bu sosyal yaşam alanından bahseder misiniz?
DasDas’a geldiğinizde, birden fazla mekana gelmiş gibi oluyorsunuz. Kahve, yemek, tiyatro, atölye, seminer, sahne şovu, çocuk oyunu, çocuk konseri ve eklenerek çoğalan nice etkinliğe tek mekanda ulaşabilmek büyükşehirler için fantastik gelse de DasDas bunu yeni yerinde sağladı. Sadece bir kahve içimi için bahçemize uğrayan misafirlerimiz var. Burada otururlarken o anda karar verdikleri bir etkinliğin biletine kolayca ulaşabilecekleri gişe, acıktıklarında yemek yiyebilecekleri bir restorana sahipler. Ayrıca belki de ileride izleyecekleri ya da izlemiş oldukları oyunların oyuncuları ile konuşabilecekleri sosyal bir ortam da burada seyircilerimizi bekliyor.
Ne zaman açıldı, ne tür etkinlikler bu alanda hayat buluyor?
2017 yılının baharına, DasDas ile hoşgeldin demiştik. Konserden tiyatro oyunlarına, illüzyon gösterisinden atölyelere, söyleşilerden buluşmalara, yemekten dinletiye, çocuk ve aile etkinliklerinden spor çalışmalarına ve daha saymadığım çok sayıda çalışmayla DasDas’ta karşılaşabilirsiniz.
“DasDas’ta üretimi göreceksin sakın şaşırma.” Bir oyun çıktıktan sonra sanılmasın ki o oyunun işi bitmiş oluyor. O oyun oynadığı sürece canlılığını koruyor ve değişimlere, gelişimlere açık oluyor. Ve tabii, takibi ve ince ayarları için de oyunun tüm emekçileri sürekli üretmek ve geliştirmek için çalışmak durumunda kalıyor. Yani bazen öğrenci arkadaşlarımız gelip yardım edilecek bir şeyin olup olmadığını soruyorlar. Burada her zaman üretilmeyi bekleyen bir alan var, buyrun birlikte olsun.
İsminin anlamı nedir?
İsim için hepimizin sanırım farklı fikirleri var. DasDas’ın ilk röportajlarından beri sorulan, değişmeyen tek soru belki de… Cevabı kendi adıma vereyim; her şey demek, hayata dokunabilen her şey.
Çocuklar için tiyatro oyunları sergileniyor. Mayıs ayında da matematik workshop’unuz var…
Çocuk birimimiz de kurulduğumuz yıl başladı çalışmalarına. Ve kısa sürede adından bahsettirmeyi başardı. Bu birimin proje tasarlayıcısı olarak şunu söylemeliyim ki, yakın bir zamanda Danimarka’da ASSITEJ Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali’nde çalışmalarımızdan ve oyunlarımızdan bahsettiğimde tepkiler öyle mutlu etti ki yeni sezon için güzel bir motivasyon oldu tüm ekibe. Biz 3 yaş üzeri sözsüz, performatif oyunlar yaptık. Hala devam eden iki, toplamda ise 3 oyunumuz oldu. Her yaştan çocuğa ve gence ulaşabilelim diye bu sezon çalışmalarımızı o yönde yürütüyoruz. Uzun zamandır birlikte çalışan ve birbirini çok iyi tanıyan bir ekibimiz var. Yeni arkadaşlarımız da aramıza katılacak bu sene yeni oyunlarla beraber. Her sene daha da büyüyerek ve üreterek devam etmek istiyoruz.
Çocuk tiyatrosu deyince, olmazsa olmazlar nelerdir?
Çocuk deyince olmazsa olmaz her şey burada da geçerli. Nasıl ki mamasını, kıyafetini, oyuncağını alırken dikkat ediyoruz; oyun seçimi yaparken de ebeveynler çok titiz ve dikkatli olmalı. Kötü çocuk oyununun istismardan farkı yoktur. Geleceğin seyircisini yetiştirdiğimiz de bir alan bu sonuçta. Bir oyunla hayat değişir demiyorum ama değişme ihtimali yüksek diyorum. Ve izlenilen her “kötü” oyunun bırakacağı hasar, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçların da başlangıcı olabilir. O yüzden başta tiyatrolara, sonrasında da ailelere ve eğitmenlere çok iş düşüyor.
Neden tiyatroyu çocuklarla tanıştırmak gerekir?
Çünkü; “Oyun kültürden de eskidir” diyor Huizinga. Aslında tanışık oldukları bir şey oyun oynamak. Hatta çok iyi bildikleri bir şey. Oyun kurmada bizim unuttuğumuz (maalesef) her şeyi çok iyi biliyorlar. Tiyatroyu sadece bir sahnede hayal etmiyorlar. Biz de aslında bu çok iyi bildikleri şeyin ne dile ne de büyük büyük dekorlara ihtiyacı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Oyunlarımızın geçtiği yerler, onların hayal gücüne kalacak şekilde tasarlanıyor aynı zamanda. Bazen öyle çıkarımlarla geliyorlar ki, tereciye tere satıyormuşuz hissine kapılıyoruz. Yaş sınırımız itibariyle ilk defa oyun izleyen çok seyircimiz oluyor. İlk buluşmamızın güzel geçmesi için de prova sürecimiz oldukça sancılı geçiyor. Sonuçta sezon sonu geldiğinde mutlu bir ekip, hedeflenen seyirciye ulaşmış bir oyun, gelecek sezon için yapılmış program ve iyi de bir tatil planı varsa önümüzde, gelsin yeni sezon diyoruz.
Röportaj: Berna Paşahan
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..