Pelin Karahan

Annelik Kadınlığın Başka Bir Evresi

Pelin Karahan’ı bu aralar dizi dışında oğlu Ali Demir ile birlikte gerçekleştirdiği reklam çekimiyle ekranlarda görüyoruz. Bebelac’la birlikte keyifli bir çekimle bizlerle buluşan Pelin Hanım’la oğluyla bu ilk ekran deneyimini, şu sıralar hayatının nasıl geçtiğini konuştuk. On yedi saat çektiği sancı sonrasında tüm acılara değer dediği oğlunu normal doğumla kucağına alıp, emzirme sürecinde de sorunsuz yol alan annelerimizden kendisi. Doğru adamı bulduğunuzda o heyecanı kaybetmeden evlenilmeli ve elbette ki ardından da çocuk yapılmalı diyen Pelin Karahan “Evliliği tamamlayan en güzel şey çocuk.” diyor.
 

Oğlunuzla bir reklam çekimi gerçekleştirdiniz, birlikte kamera karşısında olmak nasıldı?

 Çok güzel ve keyifliydi. Çok doğal oldu her şey, çünkü Ali Demir’de rahat etsin diye kendi evimizde, kendi mutfağımızda çekimi gerçekleştirdik. Ev halimizi biri gözetliyormuş gibi oldu.

Genlerinde varmış yani oyunculuk, bu ilk deneyimden bunu görmüş olduk…

 Aynen… Bir de çekimler sırasında mama kutusunu her gördüğünde elini uzatıp istediğinden dolayı süreç çok keyifli geçti.  

Sizi ekranda gördüğünde “Anne” diyor mu? 

Evet, öyle bir durumumuz var gerçekten. Reklamı ilk gördüğünde mama sandalyesinde yanımda bir şeyler yiyordu, o sırada hemen “anne anne” diye işaret etti mesela. Çünkü dizide de gördüğünde farkında. Sürekli oğlum parmakla gösterip “anne anne” diyor.

Anneci diyebilir miyiz bu durumda? 

Baba kelimesini telaffuz etmeye başladığı andan itibaren inanılmaz babacı. Ben biraz geri plandayım şu sıralar diyebilirim.

Doktorunuzun “Evet hamilesin!” dediği bu cümleyi eşinize nasıl söylediniz? 

Emin olduktan sonra iki tane zıbın aldım. Tabi daha eşimin hiçbir şeyden haberi yok. “Ahh bugün alışveriş yaptım.” dedim. En son da zıbınları gösterdim “Aaa çok tatlısın” dedi ama anlamadı niye gösterdiğimi. Herhalde artık bizim de vaktimiz geldi dediğimi düşündü. Ben nasıl yani dercesine eşime bakıyorum bu sırada bi yandan da. Şaka yapıyorum, espri yapıyorum sanıyor elimdeki zıbınlarla. Baktım anlamayacak “Hamileyim” dedim. Önce bir şok geçirdi, sonra bir kahkaha atmaya başladı. Sonra bir güldü, bir durdu ama en çok da mutlu oldu elbette.

Anne olmak birçok konuda her zamankinden daha da hassas olmayı gerektiren bir durum… Neler değişti sizde? 

Çok pimpirikli bir anne değilim ama konu çocuk olduğu zaman ekstra dikkat etmeniz gereken durumlar oluyor elbette. Mesela beslenme çok önemli. Siz nasıl beslerseniz o şekilde büyüyecek olan, çok saf bir bebek var elinizde. Ailedeki beslenmenin çocuğa yansıdığına inanıyorum. Evde nasıl bir alışkanlık varsa çocuk da büyüdüğü zaman öyle devam ediyor olacak. Anne sütü sürecimiz bittiği zaman ek gıdaya geçişte çok dikkat ettik. Hep doğal ve organik beslenmeye özen gösterdik. O öyle yerken biz de aynı şekilde beslendik. Beslenme yönünde bizi daha bir şekillendirdi diyebilirim.

Mutlu bir bebek olduğuna göre Ali Demir, rahat bir hamilelik geçirmiş olmalısınız. Çünkü hep mutlu aileler, mutlu çocuklar diyoruz, bu da hamilelik sürecinden başlıyor…

 Çok keyifli bir hamilelik geçirdim. Çok gezdim, çok yürüdüm. Evde oturan bir hamile olmadım. Her kadının sağlık durumu buna el vermiyor olabilir. Evhamlı duruma girmemek lazım. Her şeyi yaptım ve sonuçta da dediğiniz gibi mutlu bir bebek çıktı ortaya.

Bu süreçte anne baba eğitimlerine katıldınız mı? 

Kendi doktorumun kliniğinde dört haftalık bir eğitim vardı, biz de buna katıldık. Çok faydalı oldu. İlk çocuklarda bu tarz eğitimler bence çok yararlı. İkinci de belki daha bilinçli olunuyor ama ilk için gidilebilir.  

Anne adaylarımıza neler söylemek istersiniz? 

Hamileliğimin son dönemlerimde arkadaşım “çok özlersin” bu hallerini dediğinde “yok canım” diye cevap vermiştim ama gerçekten de özleniyormuş. Çünkü o içinizdeyken aranızda kurduğunuz bağ çok özelmiş. Bu yüzden hamilelik sürecinin tadını çıkartın diyorum. Evham yapmadan, panik yapmadan zamanı güzel değerlendirin. Şartlar el verdiği sürece de normal doğuma odaklayın kendinizi.

Bağıra bağıra doğurmayı tercih eden annelerimizdensiniz… 

Evet, bunun için de on yedi saat sancı çektim. Doğumhanede de bi elli dakika kadar bağırdım. An be an aklımda mesela o anlar. Evet on yedi saat uzun bir süre ama inanın sonrasında kuş gibisiniz. Hemen kalktım, hareket ettim. Emzirme sürecim çok güzel geçti. Yenilenmek çok güzel bir şey. Bir de şunu söyleyebilirim babalar da doğuma girsinler.  

Neden? 

Anne dokuz ay boyunca o süreci yaşıyor, baba daha dışarıda gibi. Ama doğum anında o da bu süreci paylaşıyor. Bu yüzden girsinler derim ben.

Gayet fit görünüyorsunuz. Kaç kilo aldınız, hepsini verdiniz sanırım…

 On altı kilo aldım. Sonrasında yirmi kilo olarak geri verdim. Doğumdan sonra spor yapmadım buna fırsatım olmadı ama emzirdiğim için çok hızlı kilo verdim.  

Anne olmak… 

Annelik kadınlığın başka bir evresi. Bir de onun hayatındaki ilk kadınsınız. Size bakışı çok başka oluyor büyüdükçe. Bu çok güzel bir his. Annelik kadını daha güçlü yapıyor. Daha duyarlı ve duygusal oluyorsunuz. Anne olmak, dünyanın en güzel duygusu. Allah isteyen herkese nasip etsin.

Röportaj: Aslıhan GÜNDÜZ 

Fotoğraf: Nebile Hilal Halitoğlu Photography 