Gizem Gökoğlu
Atlas Deniz’in Umuda Giden Yolcuğu
Bu ay “Anneler Paylaşıyor” sayfalarımızda, umut dolu, sıcacık bir hikaye var. Gizem Hanım’ın oğlu Atlas için hissettikleri ve aile olarak verdikleri mücadele, hepimize örnek teşkil eder nitelikte. “Bizim hikâyemizde imkânsız olmayacaktı, umut vardı ve biz mucizeyi birlikte gerçekleştirecektik. Gökkuşağının sekizinci rengini birlikte yaratacaktık, birlikte keşfedecek ve öğrenecektik.” diyen Gizem Hanım’a ve ailesine sevgi ve umut dolu bir yaşam diliyoruz.
Merhaba, ben Gizem Gökoğlu. Aydınlıyım, 36 yaşındayım. Özel sektörde çalışıyorum, aynı zamanda sosyal medyada çocuk kitapları ve etkinlik önerileri üzerine bir sayfam var. Ege’nin sıcaklığında büyümüş, âşık olduğu komşu çocuğuyla evlenmiş şanslı biri olmamın yanı sıra iletişimi çok seven, içi içine sığmayan da bir anneyim. Dört yaşında, Atlas isminde bir oğlum var. Belki de benim ve eşimin iletişimi bu kadar sevmemizin nedeni, işitme kayıplı olarak doğan oğlumuz Atlas’a güzel bir hikâye yazmak içindir. Belki de onu hayata hazırlamak, yaşamın seslerine ve renklerine tanıklık etmesini sağlamak içindir… O yüzden bizim serüvenimizin biraz farklı olduğunu söylemek istiyorum. Ama inanıyorum ki Atlas’ın hikâyesi, okuyan herkeste ilham verici bir his uyandıracaktır.
Atlas’ın işitme kaybı olduğunu öğrenince dünya başıma yıkıldı
Bir bebek sahibi olacağımızı öğrendiğimizde çok sevindik, her şeyden habersiz keyifli bir doğum süreci geçirdim. Atlas, 2019 yılının Nisan ayında İstanbul’da dünyaya geldi. Bahar gibi renkleriyle hayatımıza girdi. Her bebeğe yapılan yeni doğan işitme taraması testi yapıldı ve ilk testi geçemedik. Açıkçası etrafımızdan duyduğumuz kadarıyla ilk testi geçemeyen çok oluyormuş, bu nedenle başta önemsemedik ama sonra nedense ben bir şeylerin ters gittiğini hissettim. O an, ona ninni söylerken tepki vermediğini fark ettim ancak daha çok küçüktü normal diyenler oldu. Kısa süre sonra ikinci tarama testi yapıldı ve yine geçemedik. O gün ne yazık ki, bizim için iyi bir tecrübe olmadı. Bilmediğimiz ve asla bir bebeğe konduramadığımız bir şey başımıza gelmişti, sürekli “Bebeklerde işitme kaybı mı olur?” sorusu kafamın içindeydi. Bahar gibi renkleriyle doğan bebeğim duymuyordu ve benim dünyam başıma yıkılmıştı.
Biz ne olursa olsun başaracağız, başka yolumuz yok
O gün bize Atlas’ın ileri derecede işitme kayıplı bir bebek olduğu ve acilen cihaz takılması gerektiği söylendi ve koklear implant seçeneği anlatıldı. Doktorumuz her şey yolunda giderse bu ameliyat ile normal çocuklar gibi duyup konuşabileceğini söyledi. Bize implantlı çocukların konuşmalarını görmemiz için videolar izletti. Tabii ki ne yaşadıklarımızı ne de söylenenleri anlayabiliyordum. Doktorumuz yaşadığım şoku anlamış olacak ki her şeye rağmen kulağımdan gitmeyen bir konuşma yaptı ve o konuşma benim için bu sürecin kırılma noktasıydı. “Bu kapıdan çıkınca ağlamayacaksın, sen dik duracaksın ve güçlü olacaksın ki, kimse sana ah vah demeyecek, bir şey söylemeyecek! Eğer sen ağlarsan herkes sana ağlar, bunu sakın unutma!’’ Bu cümleler benim başlangıç noktam oldu. Odadan çıkarken aklımdan tek bir şey geçiyordu; “Biz ne olursa olsun başaracağız, başka yolumuz yok.”
Atlas’ın ilk duyduğu an verdiği o tepkiyi asla unutmayacağım
Yönlendirmeler sonucunda ilk aşamada işitme cihazımızı aldık. Cihazı kullanmaya başladığımızda Atlas henüz 42 günlüktü. Cihazı takınca ilk duyduğu seste Atlas gözlerini iri iri açmıştı, bakışları bir anda değişmişti. O anı hayatım boyunca unutmayacağım çünkü bizim için sıradan olan işitme, bebeğimin mucizesi olmuştu. Çok ama çok üzüldük ama bu süreci uzun tutmadık. Hızlıca ne yapabiliriz, Atlas nasıl daha iyi olur diyerek araştırmalar yaptık, cihazı taktık ve konuşmaya başladık. Atlas’ın işitme yolculuğu da işte tam o gün başladı. İnancımız hep şu yöndeydi; bizim hikâyemizde imkânsız olmayacaktı, umut vardı ve biz mucizeyi birlikte gerçekleştirecektik. Gökkuşağının sekizinci rengini birlikte yaratacaktık, birlikte keşfedecek ve öğrenecektik. Bugünden sonra tek heyecanımız o güzel günlerin gelmesiydi. Beklediğimiz o güzel günleri de Atlas’la dolu dolu geçirdik.
Koklear implant ile hikâyemizde yepyeni ve renkli bir dönem başladı
Koklear implant gibi bir seçenek olduğunu işitme kaybını öğrendiğimiz gün doktorumuz söyledi. Koklear implant, seçenekten öte bizim mucizemiz olacaktı. Çünkü o gün gördüğümüz videolarda koklear implantlı çocukların konuşması ve hayatları normal işiten çocuktan farksızdı, hepsi normal çocuklar gibiydi, bir ayrıma gerek bile yoktu. Hemen araştırmalara başladık ve akabinde hem doktorlarla hem de cihaz firmalarının yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Bu süreçte cihaz firmalarıyla yaptığımız görüşmeler, kullanıcı yorumları ve araştırmalarımız sonucunda Cochlear markasına karar verdik. Bu uzun bir yolculuktu ve güvendiğimiz, inandığımız hangisiyse o olmalıydı. Özellikle küçük yaş grubu için cihazların özellikleri, kullanım rahatlığı, cihazın ve kabloların dayanıklılığı, aksesuarlarının çeşitliliği gibi faktörler tercih sebebimiz oldu. Cihazları kullanan ailelerle iletişim kurmaya çalıştık. Bir anne bana süreci ne kadar normalleştirdiklerini ve kızının başarısını anlattı. Aslında o sihirli sözcük tam da “normalleştirmek”ti. Çünkü normalleştirdiğiniz, kabullendiğiniz anda mucize kendiliğinden oluyordu.
Koklear implant takıldığı gün, bizim ikinci doğum günümüzdü
Koklear implant ameliyatı için bir yaşın dolması gerekiyordu; o süreci beklemek, ameliyata uygun olup olmadığı öğrenmek, ameliyatın başarılı geçip geçmeyeceğini bilememek gerçekten çok zordu. Araya pandemi girip ameliyat sürecimiz ertelenince endişelerimiz de iyice arttı ama neyse ki, ameliyat günümüze sorunsuz bir şekilde geldik. Odyoloğumuz ameliyat sırasında bizi sık sık bilgilendirdi. Başarıyla geçtiğini yazdıkça derin bir oh çekiyorduk. Tüm bu karışık duyguların içerisinde en çok hissettiğimiz duygu ise heyecandı. Atlas kucağımda ağlarken ona iyi olacaksın demenin verdiği haz, ilk sesleri duyduğu anın hayalinin mutluluğu hepsine değerdi. Kısa süre sonra koklear implant cihazımız takıldı ve büyük gün gelmişti, aslında o gün bizim ikinci doğum günümüzdü. Daha önce izlediğim videolarda sesleri ilk duydukları an ağlayan çocuklar vardı, Atlas’ın tepkisini merak ediyorduk. Atlas sesleri duyunca gülümsedi, hatta başta tepkisi normaldi, ses ayarları yükseldikçe o da sesler çıkarmaya başladı. Seslere işitme cihazından dolayı alışkın olduğu için normal karşıladı. Atlas bol sesli dünyasına merhaba dedi, biz de heyecanla o güzel günleri bekliyorduk. Yolculuğumuzun en önemli adımını böylece tamamladık.
Atlas’ın bol sesli dünyasına hoş geldiniz
Cihazın takılmasıyla birlikte artık hayat çok sesliydi. Duyduğu seslerle birlikte hayatımız Atlas’ın renkleriyle bütün ezberlerini bozmuştu; birlikte kendi mucizemizi, kendi hikâyemizi yazıyorduk. Büyüdükçe yepyeni deneyimler keşfetti. Kuşların sesini duyabiliyor, şarkılara eşlik ediyor, kapıya gelen kargo görevlisiyle sohbet ediyor, mahalle esnafıyla konuşuyor, bizimle şakalaşıyor, yani yaşıtları gibi hayatı doyasıya yaşıyordu. Bu süreç pandemiye denk geldiği için eğitim ve rehabilitasyon süreçlerini evde yürüttük. Cochlear Türkiye ile sürekli iletişim halinde kalarak Atlas’ın yolculuğunu en keyifli ve konforlu hale getirdik. Şimdi artık her şey çok sesli, her şey çok renkli. Biz gökkuşağının sekizinci rengini keşfettik ve her gün yeni serüvenlere çıkıyoruz.
Umutsuzluğa kapılmadan, zaman kaybetmeden adım atın
Hikâyemizi sizlerle paylaşmak bizim için çok özel. Çünkü hem Atlas’ın yolculuğunu ölümsüzleştirdiğimize hem de işitme kaybı sorununa çözüm arayan aileler için bir umut olduğumuza inanıyorum. Hayat siz planlarınızı yaparken başka planlarla karşınıza çıkabilir. Bizler de bunu yaşayarak öğrendik. O yüzden hayatın sürprizlerini kabullenerek başlamalı, çözümlerini doğru şekilde aramalısınız. Sorunuz varsa işin uzmanlarından destek almalısınız, çünkü her çocuk parmak izi gibidir ve farklıdır. Eğer işitme kaybı erken dönemde tespit edildiyse zaman kaybetmeden cihaz takılması gerekiyor. İşitme kaybı kader değil, çözümü var. Bizim mucizemiz koklear implant oldu ve Atlas’ı hayatın içine aldık, umarım sizin hikâyenizin de mucizevi bir kahramanı olur.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..