Rasim Cin
Çocukları “Üreten Zihinle” Tanıştıran Oyunlar
Woppy, çocukları geleceğe hazırlamak için tasarlanan, STEAM tabanlı, eğitici bir oyun müfredatı… “Woppy’i tasarlarken amacımız düşünen, düşündüklerini kolaylıkla ifade edebilen, ne istediğini bilen bireyler oluşturmaktı. Çocuklar oyunları oynarken ailelerine karşı kendilerini ifade etmeyi öğreniyorlar.” diyen Woppy’nin kurucusu Rasim Cin’e merak ettiklerimizi sorduk.
Sitenizden setlerin içeriğini incelediğimizde, okul öncesi çocuklar için hazırlanmış, düşünme becerilerini geliştirici, zeka ve yaratıcılık üzerine kurgulanmış oyunlar olarak dikkat çekiyor. Ama aynı zamanda, teknolojik okuryazarlığa hazırlık amacı da güdüyor. Bu bağlamda Woppy’nin emsallerinden farkı nedir? Oyunlar, içerik ve işleyişleriyle nasıl bir etkileme yaratıyor?
Woppy, çocukların sıkıcı kavramları eğlenceli bir şekilde anlamalarına yardımcı oluyor. Oyundaki karakterler çocuklara fen, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik kavramlarını eğlenceli bir şekilde göstermeyi amaçlıyor. STEAM’den ilham almış eğlenceli eğitim setlerimizle, geleceğin teknoloji girişimcilerini geliştirmek gibi önemli bir hedefimiz var. Beyinin ilk 6 yıldaki gelişiminden yola çıkarak; o döneme uygun, animatif yaratılmış dahilerimizin de desteğiyle çocukları erken yaşta teknoloji kavramlarıyla tanıştırıyoruz. Temelimizde erken yaş çocukların olması, bizi benzersiz bir fikir oluşturmaya yöneltiyor.
Teknolojik okuryazarlık, biz yetişkinlerin dahi yeterince üzerinde düşünmediğimiz bir konu. Çocuklar için bunun bilincinin erken yaşta edinilmesini neden önemli buluyorsunuz?
Teknolojik okuryazarlık, gelecekte hayatımızın merkezinde yer alacak ve bu yüzden bu kavramı olabildiğince erken yaşta çocuklara aşılamak istiyoruz. Ailelerin bu konunun üzerine daha fazla eğilmesi gerektiğine inanıyoruz. Woppy’de üzerine en çok eğildiğimiz husus, sanattan başlayarak bütüncül beyin gelişimini 3 yaşından itibaren harekete geçirmek. Çocuklar bunun yanı sıra Woppy ile teknoloji okuryazarlığını da öğreniyor. Çocukların hayatında pozitif bir etki bırakarak, onları bugünden teknoloji okuryazarı yapmak en önemli hedeflerimizden biri.
“Tüketim zihin yapısından, üretim zihin yapısına geçmek!” Bu dikkat çekici ve önemli bir vurgu. Oyunların bu özelliğinden bahseder misiniz?
Bahsettiğiniz konu Woppy’yi tanımlayan en kritik kavramlardan biri. Üretim zihin yapısına son derece önem veriyoruz çünkü gelecek bunun etrafında şekillenecek. Geleceğin çocukları Woppy setleriyle bu özelliklerini geliştiriyor ve yarının dünyasında önemli bir rol üstlenme adına, aileleriyle birlikte ilk adımı atıyor. Woppy’i tasarlarken amacımız düşünen, düşündüklerini kolaylıkla ifade edebilen, ne istediğini bilen bireyler oluşturmaktı. Çocuklar oyunları oynarken ailelerine karşı kendilerini ifade etmeyi öğreniyorlar.
STEAM tabanlı olması, Woppy için nasıl bir avantaj sağlıyor?
STEAM’i geliştirme sürecimizin merkezine alıyoruz. STEAM kavramına çok değer veriyoruz çünkü çocukların bütünsel zeka gelişimini tetikliyor ve problem çözebilme yeteneklerini geliştiriyor. Çocuklar Woppy ile bir yandan hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını zenginleştirirken diğer yandan STEAM’in de yardımıyla zekalarını geliştiriyor, dünyaya karşı çok daha duyarlı, farkındalıkları yüksek birer birey haline geliyor.
Woppy, nasıl bir ekibin ve hazırlık sürecinin ürünü olarak ortaya çıktı?
Woppy’nin hikayesi, aslında eğitim alanında Avrupa’nın en büyük organizasyonu olan Bett 2016’ya kadar dayanıyor. Londra’daki bu etkinliğe kabul aldığımızda henüz resmi bir şirketimiz bulunmuyordu ve hızlı davranıp organizasyona kadar şirket kurmayı başardık. O gün de bugünküyle aynı ideallere sahiptik. Erken çocukluktan itibaren çocukları tüketim zihin yapısından üretim zihin yapısına geçirerek, çok daha yaşanabilir bir dünya yaratabilmek... İlk prototip projemiz; alanında belki de dünyada ilk olarak tasarlanmış, küçük bilgisayar Raspberry pi tabanlı, kendisine ait işletim sistemi olan, ahşap, benzersiz çocuk bilgisayarıydı.
Kuruluş sürecinden bugüne kadar geçen sürede yaptıklarımızı da sizinle paylaşmak isterim. Prototipi yapmayı başardık ve Londra’daki konferansın ardından Avrupa’da pek çok noktaya gittik. Stockholm İnovasyon Haftası, Oslo İnovasyon Haftası, Amsterdam TNW Konferansı, Kopenhag İşletme Okulu Lansmanı, Helsinki Slush Organizasyonu ve Londra Eğitim Teknolojileri Haftası, bu organizasyonlar arasındaydı. Ardından seçildiğimiz İTÜ Teknokent girişimciliği, Amerika’ya gitmeye hakkı kazanan 8 girişimden biri seçilmemiz ve İTÜ’nün Innogate programıyla birlikte müthiş bir ivme yakaladık.
Şu an İstanbul’daki ofisimizin yanında New York Manhattan’da da fiziki bir ofisimiz bulunuyor. Bloomberg Medya ile yakın ilişki halindeyiz ve setlerimiz New Jersey’de anlaştığımız ajansımızla buradan dağıtıma yönlendiriliyor.
Wall Street Journal’in teknoloji organizasyonu Tech Live’a partner olmayı başaran ilk Türk girişimi olduk, Dow Jones’ta sunum yaptık, Los Angeles’ta Demi Moore, Naomi Campbell ve Disney’in CEO’su Bob Iger’a kadar pek çok isimle eğitim setlerimizi paylaşma fırsatı yakaladık. Tüm bunlar bizim için unutulmaz deneyimlerdi. İlgilenenler https://dlive.wsj.com/ adresinden Woppy’yi görebilirler.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..