Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Evdeki Tartışmaları Azaltmak İçin Anne Babalara Öneriler
Evdeki Tartışmaları Azaltmak İçin Anne Babalara Öneriler
Çocuk Odası İçin Renk Önerileri
Çocuk Odası İçin Renk Önerileri

Her Çocuk Eşit Haklarla Doğar

Her Çocuk Eşit Haklarla Doğar

20 Kasım Çocuk Hakları Günü olarak anılıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu 142 ülkenin altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuğun ırkı, dini, dili, yaşı, cinsiyeti, maddi durumu fark etmeksizin; fiziksel, ruhsal, ahlaki, duygusal, sosyal ve zihinsel bakımdan özgürce ve sağlıklı bir biçimde gelişebilmesini güvence altına almayı amaçlıyor. Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Avukat Elvan Kakıcı Şimşek’ten bu hakların önemi ve neden uygulanması gerektiği konusunda bilgiler aldık.

Çocuk hakları nelerdir?

Çocukların özel olarak korunmasının gerekliliği ve çocukların haklarının daha kolay ihlal edilebileceğinden hareketle böyle bir kavram gelişmiştir, aynı kadın hakları kavramı gibi. Çocuk hakları temelde insan haklarının bir uzantısıdır, “çocukların insan hakları” diyebiliriz aslında.  Çocuğun ırkı, dini, dili, yaşı, cinsiyeti, maddi durumu fark etmeksizin; fiziksel, ruhsal, ahlaki, duygusal, sosyal ve zihinsel bakımlardan özgürce ve sağlıklı bir biçimde gelişebilmesi için hukuk kuralları ile korunan menfaatleridir. Bu menfaatlere yaşama hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, isim ve vatandaşlık hakkı, dernek kurma özgürlüğü ve diğer insan hakları örnek olarak verilebilir.

20 Kasım, 1989 yılında kabul edilen  Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tarihi ve 142 ülkenin (Türkiye dahil) altına imza attığı önemli bir sözleşme. Kapsamı nedir? Neleri güvence altına alır?

Çocuk haklarının öneminden dolayı böyle bir sözleşmeye ihtiyaç duyulmuştur, ayrıca bu sözleşme dünyada en fazla sayıda ülkenin taraf olduğu insan hakları belgesidir. Sözleşmenin ilk maddesine bakacak olursak on sekiz yaşına kadar her insanın çocuk sayıldığını görüyoruz. Ayrıca sözleşme içeriğinden bahsedecek olursak din, dil, doğum yeri veya ailelerinin inanışları yüzünden çocuklar arasında ayrım yapılamayacağından bahseder.

Ayrıca taraf devletlere ki neredeyse dünyadaki tüm ülkelere çeşitli sorumluluklar yükler. Devlet, çocukların koruma ve bakımını üstlenenlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri için gerekli tedbirleri alır ve bu durumu denetler. Devlet, çocuk haklarının uygulanmasında çaba gösterirken, başta anne baba olmak üzere çocuktan sorumlu olan kişilerin haklarına karşı da saygılı olur. Her çocuğun yaşama hakkı vardır ve bu hakla birlikte her çocuğun ailesiyle birlikte yaşama hakkı vardır.

Anne baba çocuğa bakamıyorsa, çocuk bu durumdan zarar görmesin diye devlet tarafından çocuğa başka bir bakım sağlanmalıdır. Aynı zamanda kimse çocuklar üzerindeki sorumluluklarını, onlara zarar verecek bir biçimde kullanamaz.

Yine ilkokulun ücretsiz olması yükümlülüğünü yükler. Görüldüğü üzere Çocuk Hakları Sözleşmesi genel manada insan haklarını aynen çocuklara da uygulanmasını kabul etmiş, bunlara ek olarak çeşitli haklar ve güvenceler getirmiş ve bunları denetime tabi tutmuştur. Taraf devletler bu hakları korumakla görevlidir.

Bu sözleşme neden önemli?

Çocuklar aslında gelecektir, geleceğimizdir. Sağlıklı, akıllı ve bilinçli nesiller yetiştirmek tüm devletlerin isteyeceği bir şeydir. Bunun sağlanabilmesi için belirli standartlara ihtiyaç duyuluyor ve bunun neticesinde böyle bir sözleşme imzalanıyor. Bu sözleşmeyle, çocuk hakları ve bu hakların korunması için asgari şartlar belirleniyor ve dünyanın her yerindeki çocuklara bahsedilen asgari şartlara göre bir yaşam sağlanıyor, sağlanmaya çalışılıyor. Bu sözleşmeye uyulmalı ki çocuklarımız ve geleceğimiz korunsun.

Sözleşmenin ihlal edildiği saptanırsa, kişisel ya da devletsel aşamada yaptırımları var mı?

Çocuk haklarının büyük bir çoğunluğu insan haklarıdır, bundan dolayı ihlal edilen hakka göre, bu hakkın ihlalinin iç mevzuattaki müeyyidesine bakılır. İç hukuk yolları tüketilerek bir sonuca varılamazsa, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne (İHAM) durum taşınabilir. İHAM kararları da bağlayıcı olduğundan verilecek olası bir ihlal kararı ve buna binaen tazminat kararına uyulması zorunlu olacaktır.

Tabi devlet sadece tazminatı ödemekle kalmamalı aynı zamanda benzer ihlallerin yaşanmaması için gerekli tedbirleri de almak zorundadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki uluslararası bir sözleşmeye taraf olunduğunda bu sözleşme hükümleri bağlayıcı bir nitelik kazanıyor ve Anayasamız uyarınca da usulüne uygun yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir. Dolayısıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi, usulüne uygun yürürlüğe giren bir sözleşme olduğundan kanun hükmündedir. İşbu sözleşmeye uyulmaması halinde kanun ihlali yapılmış olunacaktır.

Türkiye’de bu sözleşmenin maddeleri sizce ne kadar biliniyor, toplumdaki bilinç hangi seviyede?

Türkiye’de genel olarak insan hakları bilinmiyor. İnsan hakları bilinse dahi maalesef fazlaca ihlal ediliyor. Türkiye her sene İHAM’ın en çok hak ihlali verdiği ülkeler ve İHAM’a en çok başvuru yapan ülkeler sırasında üzülerek belirtmek gerekir ki en üst sıralarda. Hal böyleyken bu kadar insan hakları ihlalinin mevcut olduğu ülkemizde,  insan haklarıyla iç içe olan çocuk haklarının da bilindiği pek söylenemez. Dolayısıyla maalesef ki haklar bilinmediğinden toplumdaki hak bilinci de zayıf oluyor. Toplum bilincinin artırılması için de sivil toplum kuruluşlarının, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, basın özgürlüğünün ve bu gibi bilgilendirici etkiye sahip olabilecek şeylerin önemi büyük.

Çocuk istismarı ile mücadelede, bu sözleşmenin bağlayıcılığı veya yaptırımı nedir?

Çocuk istismarı aslında Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bir husustur. Ayrıca tabi ki bu sözleşmeyle de güvence altına alınmıştır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 34. maddesine göre “Taraf Devletler, çocuğu her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf Devletler özellikle:
a) Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;
b) Çocukların, fuhuş ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;
c) Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.’’

Zaten uluslararası bir sözleşmeye taraf olunduğunda taraf olan devlet, taraf olduğu sözleşme uyarınca kendi iç mevzuatını ona göre düzenler, eklemeler yapar. Bizim mevzuatımızda da fuhuş ve çocukların cinsel istismarı gibi suçlara yönelik düzenlemeler mevcut. Çocukları ekstra koruyan, suçun mağduru çocuk olduğunda ceza miktarlarını artıran düzenlemelerimiz var.  Sözleşme hükümlerinin ihlali halinde iç hukukta ve sonrasında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nde hak arama yolları açıktır, devlet de bu sözleşmeyle bağlı olduğundan bir ihlal söz konusu olduğunda mağduriyetin giderilmesi olasıdır.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..