Doğum Kontrol Hapı mı? Prezervatif mi?
Evlisiniz ya da düzenli bir seks hayatınız var ama çocuk sahibi olmak istemiyorsunuz… Anne ya da baba olmaya henüz hazır değilsiniz. Kadın mı korunmalı, erkek mi? Hangi yöntem daha sağlıklıdır? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, çiftlerin bir uzmana başvurarak farklı doğum kontrolü yöntemleri arasından kendilerine en uygun olanı seçmelerini öneriyor.
Sürpriz bir bebek haberi ile karşılaşmak istemeyen çiftler için aslında pek çok doğum kontrol yöntemi bulunuyor. Hormonal, bariyer, cerrahi ve diğer korunma yöntemleri çocuk sahibi olmayı arzu etmeyenler önerilen uygulamalar. Peki, özellikleri ve etkileri farklı yöntemlerden hangisi sizin için en doğrusu? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, çiftlerin bir uzmana danışarak kendileri için en doğru yöntemi belirlemeleri gerektiğini belirterek; “Kişi için ideal korunma yöntemiyle istenmeyen gebelikler, kişinin sağlığına zarar vermeden tama yakın oranda engellenebilir.” diyor. Çiftlerin yaşı, eğitimi, cinsel aktivite durumu, genel sağlık durumu, gelecekteki çocuk isteği ihtimali, sosyal statüsü, gibi etkenler de doğum kontrol yönteminin seçiminde rol oynuyor. Op. Dr. Gökçen Erdoğan, korunma yöntemleri hakkında şu bilgileri aktarıyor:
Hormonal korunma yöntemleri
- En yaygın olarak kullanılan “Doğum Kontrol Hapları” düzenli kullanıldığında gebeliği engeller. Düzenli alınmadığında ise (ara kanaması, korunmanın olmaması gibi) istenmeyen etkilerle karşılaşılabilir. Rahim ve yumurtalık kanserine karşı koruyan haplar, adet ağrılarını azaltması, adetleri düzenlemesi, kansızlığı azaltması, sivilceyi azaltması, memedeki iyi huylu kistleri küçültmesi gibi etkileriyle de tercih ediliyor. Ancak emziren annelerin kullanmaması gerekiyor. 35 yaşın üstündeki kadınların da mutlaka doktoruna danışması gerekiyor.
- “Yalnız Progesteron Hormonu İçeren İlaçlar”ın en önemli özelliği ise emziren kadınlarında da kullanılabiliyor olması. Etkinliği yüksek olan ilaçların ara kanama yapması istenmeyen bir durumdur.
- “Progesteron İçeren İğneler” 3 ayda bir vurulan ve etkinliği yüksek olan iğneleri bıraktıktan sonra gebe kalmanın biraz gecikmesi istenmeyen etkisidir. Saç dökülmesi, kemik kaybı ve kilo alma görülebilir.
- “Progesteron İçeren Implantlar” kolda cilt altına yerleştirilir ve yerleştirildikten 48 saat sonra etkisini gösterir, 5 yıl kalabilir. Çıkarılmasından sonra ilk aylarda gebe kalınabilir. Yerleştirilmesi için cerrahi bir işlem gerekmesi hastaları biraz korkutsa da uzman bir el kısa sürede ve problemsiz bunu gerçekleştirir.
Bariyer Korunma Yöntemleri
- “Prezervatif/Kondom” ile amaç erkek sıvısının kadın genital organlarına geçmesini önlemek. Doğru kullanıldığı takdirde etkinliği yüksek olan kondom, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı sağlıyor.
- “Kadın Kondomu, Diyafram ve Servikal Kap” Türkiye’de çok fazla tercih edilmeyen bu yöntemler, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılmadığı için etkinliği diğerlerine nazaran daha düşük oluyor.
Cerrahi Korunma Yöntemleri
-
“Tüp Ligasyonu” etkinliği yüksek olan bu yöntemde kadınların tüplerine operasyonla değişiklikler yapılır ve spermle yumurtanın karşılaşması önlenir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumaması ve eğer gebelik olursa bunun dış gebelik olasılığının yüksek olması ise istenmeyen etkileri. Kadınlar için tüplerin, erkekler için de üreme kanalının bağlanması olarak uygulanır. Geri dönüşümsüz bir yöntem olarak kabul edilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekir.
Diğer Korunma Yöntemleri
- Jel, krem, sünger şeklinde olabilen “Spermisitler” spermin hareketliliğini etkiler. Etkinliği 1-2 saattir ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı kısmen korur.
- “Rahim İçi Araç (RIA)” rahim içine yerleştirilir ve 2 türü vardır. Bakır veya hormon içerirler. Eğer kadının gebelik şüphesi veya enfeksiyonu varsa uygulanmaz. Vajinal kanaması ya da kanseri olanlarda da tercih edilmez. Etkinliği yüksektir ve uygulandıktan hemen sonra korumaya başlar, çıkarılınca da hemen gebe kalınabilir. Bakırlı olan RIA da kanama düzensizleşebilir ve adet döneminde ağrıya sebep olabilirken; hormonlu RIA ilk dönemler adet düzensizliği yapıp sonra adetlerde azalmaya sebep olabilir.
- “Doğal Yöntemler” Türkiye’de takvim yöntemi ve geri çekme gibi yöntemleri kullanan çok aile bulunuyor. Etkinliği düşük olduğundan günün birinde siz de fark etmeden gebe kalabilirsiniz ve çok geç olabilir…
- “Süt Koruması” emzirme sırasında hormon düzeyleri değişerek yumurtlama ve gebelik önlenir. Etkinliği yüksek olmayan bu yöntem ekonomiktir, emzirmeyi teşvik eder ancak kriterlere kesinlikle uyum gerektirir.
Sağlık Bakanlığı'nın araştırmasına göre Türkiye'de en çok kullanılan yöntem, spiral diye bilinen rahim içi araçlar. Bunu prezervatif ve doğum kontrol hapları izliyor. Ancak bir diğer gerçek ise geri çekme yönteminin hala çok tercih edilmesi. Bunun nedeni de hiçbir ilaca ihtiyaç duyulmadan, kişinin kendi iradesi ile yapabilmesi ve masraflı olmaması. Cinsel ilişkideki hazdan taviz vermek istemeyen ve prezervatif sevmeyen erkek grubu için güzel bir yöntem olabilir ama bunu kadın için söylemek pek de mümkün değil. İstendiği zaman kullanılabilmesi bir avantaj olarak görülse de gebelik oranının yüksek olması en büyük dezavantajı. Yüz binlerce kürtajın sebebin bu yöntemi kullanmak olduğu da söylenebilir…
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..