Tabağınızdaki Metaller: Demir Bakır Çinko... Yararlı mı, Zararlı mı?
Besinlerle vücudumuza sadece vitamin ve mineralleri değil, bazı metalleri de alıyoruz. Mikro beslenmenin bir parçası olan metallerin bazılarının vücut çalışmasında görevleri bulunuyor ancak insan vücudu fazla metal birikmesini kaldırabilecek bir yapıda da değil. Metalleri fark etmeden vücudumuza nasıl alıyoruz? Bu metaller beynimizde nasıl birikiyor? Hangi besinlerden demir, bakır ve çinko alıyoruz? Bu metaller nasıl "ölümcül" olabilir mi? Metallerden korunmanın bir yolu var mı? Metallerin vücudumuz ve beynimiz üzerindeki olumsuz etkilerini Diyetisyen Emre Uzun açıklıyor.
Bazı besin öğelerine vücudumuz makro ve mikro düzeyde ihtiyaç duyar. Metaller, mikro besin öğelerindendir ve vücut sağlığımız için demir, bakır ve çinkoya ihtiyaç duyarız.
Kalbimiz bu metaller sayesinde düzenli çalışır, diş ve kemik yapımız, kas fonksiyonlarımız, üreme ve dolaşım sistemimiz, hücre gelişimimiz de demir, bakır, çinko gibi mikro besin ögeleriyle sağlıklı çalışır. Bu metalleri fazla almak ise vücutta toksik etki yaratır ve beynimizi olumsuz etkiler. Önemli olan, doğru metali doğru şekilde ve yeterli miktarda alabilmektir.
DEMİR
Yetişkinlerin günlük demir ihtiyacı 9 mg’dır. Sakatatlar, etler, pekmez, kuru meyveler, susam, kuru baklagiller, kuru domates ve patlıcanda yüksek miktarda demir bulunur.
Demir, vücutta kırmızı kan hücrelerine rengini veren, oksijen taşınmasını sağlayan ve gerçekte bir protein türü olan hemoglobin içinde yer alır. Hemoglobin düzeyi ile bilişsel işlev arasındaki ilişki ise önemlidir. Buna göre hemoglobin seviyesi yeterliyse kişi bilişsel testlerde iyi performans gösterir. Düşükse testlerde iyi performans gösteremez. Hemoglobin seviyeleri yüksek olanlar ise kötü performans sergiliyor! Farklı bir ifadeyle kanınızda hemoglobin seviyesi yüksek olacağına düşük olsun, daha iyi!
Ayrıca vücut, alınan fazla demiri atamadığı için dokularda ve organlarda birikmeye başlıyor. Ortaya çıkan da yorgunluk, güçsüzlük, ağrı ile kendini gösteren kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hasarı hatta arterit olabiliyor.
BAKIR
Yetişkinler günde 900 mcg (mikrogram) bakıra ihtiyaç duyar. Sakatatlar, etler, balık, susam, fıstık, kuru baklagiller, kakao, yumurta ve yeşil sebzelerde yüksek miktarda; tahıllar ve diğer sebzelerde orta miktarda; süt ve taze meyvelerde ise çok az miktarda bakır bulunur.
Bakır, vücudumuzdaki bazı enzimler için gereklidir. Ancak bakır oksitlenebildiği yani paslanabildiği için tehlikeli... Fazla alınan bakır da vücut içinde oksitlenerek serbest radikallerin, yani yıkıcı oksijen moleküllerinin üretimini başlatabiliyor. Bu da beyin hücrelerine zarar verip yaşlanmayı hızlandırıyor. Sinir sistemi, öğrenme süreci, beyin ve hafıza üzerine toksik etkilere yol açabiliyor, kişiyi Alzheimer'a açık hale getiriyor. Tıpkı demirdeki gibi: Normalden azsa sorun var ama normalden yüksekse çok daha büyük bir sorun var!
ÇİNKO
Yetişkinlerin günlük çinko ihtiyacı 3 mg... Sakatatlar, etler, balık, buğday ruşeymi, kabak çekirdeği, badem, ceviz içi ve peynirde yüksek miktarda çinko bulunuyor. Beyin hücreleri birbiriyle iletişim kurmak için çinkoyu kullanıyorlar ancak fazla alınan çinko hem toksik hale geliyor hem de beyinde plak oluşumuna zemin hazırlıyor.
Metalleri nereden alıyoruz?
Su tesisatları: Evimize suyu taşıyan boruların bakır ve pirinç ile döşenmesi, bunların paslanıp içme sularına bakır ve çok daha farklı metaller geçirmesine neden olabiliyor. Biz musluktan akan suyun hijyenik olup olmadığına dikkat ederken bu detayı atlıyoruz. En iyisi emin değilseniz damacana suyu kullanmak!
Demir ve bakır mutfak eşyaları: Bu tür tencere tava vb. içinde yapılan yemeklere bir miktar metal geçerek vücuda alınabiliyor. Bakır tavalar, cezveler; demir biftek tavaları vb. bunlara örnek... En iyisi çelik, borcam, seramik pişirme kapları kullanmak.
Multivitaminler: Pek çok multivitaminde demir, bakır ve çinko yer alıyor ve çoğu da günlük demir, bakır ve çinko ihtiyacımızın tamamını hatta daha fazlasını karşılayabilecek seviyede... Multivitamin alacağınız zaman en doğrusu hangi metalleri içerdiğini kontrol etmek, mümkünse içerisinde metal bulunmayanlarını almak...
İşlenmiş gıdalar: Öyle ya da böyle işlemden geçmiş tüm gıda maddelerinde metaller bulunabilir. Örneğin kahvaltılık gevreklerde, meyve sularında, fermente gıdalarda vb… Bu gıdalar, günlük gereksinimden çok daha fazla metalin vücudumuza girme sebebidir. Yapmanız gereken, işlenmiş ürünler alacağınız zaman etiketlerinde yazan bileşenleri incelemektir.
Sakatatlar: Dalak, ciğer gibi organ etleri ve kabuklu deniz ürünleri (ıstakoz, yengeç vb.) çok fazla miktarda metal içerir. Bu da vücudun ihtiyacı olandan çok daha fazla demir gibi metallerin vücuda alınmasına, sonrasında da toksik etkilere sebep olur. En doğrusu sebze tüketimini artırmak ve yeşil yapraklı sebzelerle kuru baklagillere yönelmek...
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..