Piknik Yaparken Kene Tehlikesine Dikkat!
Kene Tehlikesine Karşı Önlem Alın
Yaz demek piknik demek. Yeşillik içinde olmak, bir ağaç gölgesinde piknik yapmak en büyük keyiflerden… Ancak bu aylarda yaşanan kene ısırmaları keyfi, üzüntüye çevirebiliyor. Kene ısırıklarına bağlı “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığına karşı Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kenan Keskin, korunma yöntemleri ve tedavisi hakkında bilgi veriyor.
Vücudunda kene gören kişiler ne yapmalı?
Vücudunun herhangi bir yerinde kene olduğunu fark eden kişi hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır çünkü keneyi elle çıkarmaya çalışmak kenenin içindeki zehirli salgının kana karışmasına ve bu durum da ölümcül sonuçlara neden olur. Bu nedenle; kene vücuttan çıkarılırken ezilmemeli, başı kopartılmamalı, parçalanmamalı, ısı ve kimyasal herhangi bir madde uygulanmamalıdır. Kene doktor tarafından, cımbız benzeri bir nesne yardımıyla vücuttan çıkarılmalı, sonrasında da ısırılan bölgeye antiseptik bir madde uygulanmalıdır.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ne neden olan “Nairovirus”, keneler arasında enfeksiyon yaparak yayılır. Keneler, küçükbaş hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırır. Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken; insanlarda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden ciddi bir hastalığa neden olmaktadır.
Risk grubundakiler dikkat!
1- Kırsal kesimde yaşayan, hayvanlarla ilişkisi olanlara, kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabilmektedir.
2- Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski yüksektir.
3- Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşabilmektedir.
Yüksek ateş, baş ağrısı ve kusma görülebilir
Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, (1-3) günlük bir kuluçka zamanı geçmektedir. Hastalığın ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir.
Akciğer, karaciğer ve böbrek yetmezliğine sebep olabilir
Ağır vakalarda, hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hastalar genellikle hastalığın 2. haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler.
Vakit kaybetmeden doktora başvurun
Bu hastalıkta etkene yönelik bir tedavi ajanı olarak ilaçlardan faydalanılabilir. Hastalara destekleyici tedavi yapılarak organizma hastalığı atlatana kadar bozulan fizyolojik dengeyi korumak ve hastanın ihtiyacı olan destek sağlanmalıdır. Bu amaçla yapılacak tedavi girişimleri arasında; sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaşma bozukluğu gelişenlere taze kan ve pıhtılaşma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin sağlanması, yüksek olan ateşin kontrol altına alınması ve şikayetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir. Kontrol altında tutulan hastalardı iyileşme süreci 10. günden sonra başlar bu süreç bazı vakalarda dört haftaya kadar uzayabilmektedir.
Kenelerden nasıl korunmalı?
Hastalıktan korunmak için bir dizi önlem alınmalıdır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:
- Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nden korunmak öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak ile mümkündür. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır.
- Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.
- Vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır.
- Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınılmalıdır.
- Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.
- Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için böcek kaçıran ilaçlar dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
- Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.
- Kene bulunan hayvan barınakları ilaçlanmalıdır.
- Hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.
- Hasta kimselere ait eşyalar uygun şekilde dezenfekte edilmelidir.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..