Her Çocuk Korunmaya Muhtaçtır
Çocukları olan ailelerin en büyük kaygısıdır; onları korumak, sağlıklı mutlu birer birey olarak büyütmek ve onlara iyi bir gelecek hazırlamak... Çocuklarının doğumuyla başlayan bu kaygı ve heyecanı (hiçbir duyguyla kıyaslanamaz) anne baba olan herkesin gözlerinde parlayan ışıkta görürüz. Bizzat anne baba olunca da anlarız ki, bu duygu ancak yaşanıldığı zaman hissedilebiliyor.
Ne var ki kendi hayatları ile öylesine meşgul olan, anne baba kavramının içini dolduramayacak kadar duyarsız insanların, dünyaya getirdikleri güzel bebeklerini esirgeme kurumlarına bırakırken aslında kendilerini de bu özel duygulardan mahrum bıraktıklarının farkında değildirler. Anne babalar bu duygu eksikliği ile hayatını devam ettirebilirlerse de, esirgeme kurumuna bıraktıkları çocuklarının hayatlarından çaldıkları değerlerin, çocuklarda kalıcı önemli eksikliklere neden olacağından şüphe yoktur.
Bu gibi anne babası tarafından terk edilenler dışında, maddi açıdan olanakları olmayanların ya da anne babasını kaybetmiş olan çocuklarımızın tek çatı altında toplandığı esirgeme kurumu, çocuklarımızın bedensel, ruhsal ve ahlaki gelişimlerinde gerekli altyapıyı sunmaya çalışmaktadır. Türkiye’ de Çocuk Esirgeme Kurumu, Cumhuriyetin ilk yıllarından 1980 yılına kadar dernek olarak faaliyet göstermiş, 1980 yılından sonra devlet kurumu olarak korunmaya muhtaç çocuklarımıza yuva olmaktadır. Bu ortamın oluşturulabilmesi için birçok dernek ve gönüllü kuruluşların desteği alınmaktadır.
Söz konusu korunmaya muhtaç çocukların tespit edilmesinde ise, yasal mercilerin görevli olmasının yanı sıra, gönüllü çalışanlar da bu yönde çalışmalar yapmaktadır.
Ülkemizde sosyal hizmet uzmanlarının ciddi araştırma ve değerlendirilmeleriyle çocukların aile ortamındaki gelişimi ile yuvada büyümeleri arasındaki koşulları tespit edilir. Ve bu incelemelerden sonra korunma kararı alınması için mahkemeye yapılan başvuru neticesinde verilen karara göre çocuklar yaşlarına uygun yetiştirme yurtlarına alınır.
Burada büyüyen çocukların koruyucu ailesi olabilmek ve onları sevgi dolu bir yuvada büyütmek isteyenlerin “Koruyucu Aile Yönetmeliği”nde aranan şartları taşıması gerekli ve yeterlidir. Koruyucu aile olabilmek için mahkeme kararı aranmadığı gibi kişinin evli olması da aranmamaktadır. Sadece aranan temel şartın en içten şekilde gerçek bir sevgi ve şefkatin sağlanabilecek olmasıdır. Koruyucu aile olmak için aranan diğer şartların tamamlamak için herhangi bir esirgeme kurumuna uğrayıp işin uzmanları ile görüşmeniz sizin uzattığınız elin tutulmasını sağlayacaktır.
Çocuklarımızın sevgi dolu ortamda büyümesi için toplumsal olarak inandığımız ve kader kavramıyla karşılayabileceğimiz durumları bir kenara bırakıp, onlarla birlikte olduğumuzun farkındalığını yaratarak sevgimizi paylaşma yoluna gidelim. Bu mutluluğu yaşayalım ve yaşatalım.
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..