Varoluş Piramidinin Tepe Noktasındaki Gençler

İnsanlar, doğdukları andan itibaren bir var olma savaşı içindedirler. İçgüdüsel olan fiziksel gereksinimlerimizi gidermekle başlayan var olma savaşı, farklı gereksinimleri gidermeye çalışmakla sürüp gider. Bir gereksinimi giderdikten sonra, diğer gereksinimin giderilmesine yönelen insanoğlu var olma savaşından galip çıkar. Var oluş ile ilgili gereksinimleri beslenen kişiler, giderek bilinç geliştirirler ve ne istedikleri ile ilgili farkındalıkları yükselir. Çağımız gençlerinin, ne aradığını bilen gençler durumuna gelmiş olmalarının en önemli nedeni de hem aileleri tarafından hem de okulları tarafından var olma ile ilgili gereksinimlerinin beslenmesidir.

Gençlerle yapılan röportajları izlediğimizde bu bilinci ve farkındalığı çok net olarak görebiliyoruz. Onlar sadece demokrasi istiyorlar, haklarını istiyorlar, soluk almak istiyorlar. Bunu, karanfil uzatarak, kitap okuyarak, sessizce durarak, saldırmadan, şiddet içeren davranışların içinde olmadan, olumlu yaklaşarak başarıyorlar.

Çağımızın gençleri çeşitli toplum hizmetleri projeleri gerçekleştirerek hakları ve sorumluluklarıyla ilgili tutumlar geliştiriyorlar. Toplum hizmeti alanında bazı uluslararası programlar da vardır. Bunlardan en önemlisi Merkezi Londra’da olan ve Kraliyet Ailesi tarafından kurulmuş, tüm dünyada uygulanan “ Uluslararası Gençlik Ödülü” programı Orta Öğretim Seviyesindeki öğrencilere planlı bir şekilde toplum hizmeti becerilerini ve bilincini kazandırır. Merkezi Cenevre’de Olan Uluslararası Bakalorya Programı da planlı toplum hizmetini teşvik eder. İzcilik teşkilatlanmaları da toplum hizmetini hedefler. Tüm saydığımız bu programlarda gençler, kendileri için toplum hizmeti yapabilecekleri alanları belirlerler ve uygulamaya başlarlar. Onları izleyen rehberleri, toplum hizmeti yapan öğrencileri hakkında düzenli rapor tutar ve belirlenmiş kriterlere uyup uymadıklarını belirtir. UNESKO da uluslararası ortamlarda toplum hizmeti veren önemli kuruluşlardandır. Ülkemiz çocukları ve gençleri de bu programların içinde yoğrulmaya başlamış içinde bulundukları toplumla ilgili sorumlulukları yerine getirmeyi giderek içselleşmişlerdir. Bu da gösteriyor ki artık farklı bir gençlikle karşı karşıyayız. Toplum hizmeti ve demokrasi becerilerini kazanmış gençler için örgütlenmek ve gerçekten toplumun hizmetinde olduklarını kanıtlamak son derece kolaydır artık. İşte bu kuşak gençler artık kendilerini fark ettiriyorlar. Karanfil atıyorlar, kitap okuyorlar, öyleeece dikilip duruyorlar. Şiddet içeren davranışlardan uzak duruyorlar. Bunlar başka gençler, istediğimiz gençler, gereksinimleri beslenerek var olma savaşında galip gelmiş gençlerdir. Bir tek aşıklıkları vardır. DEMOKRASİ! Siz gerçek demokrasiyi yaşamaya layıksınız. Siz kendini gerçekleştirmiş GENÇLERSİNİZ.